"FİLME GERÇEK BİR IŞIK GETİRİYOR"
Kahraman'a görevinde yardımcı olması için bir ortak verilir: Neil. Emma Thomas, Pattinson için "Filme gerçek bir ışık getiriyor ki bu harika. Elbette çalışmalarını yıllarca izlemiş ve beğenmiştik ama son filmleri gözlerimizi bambaşka bir oyuncuya açtı ve ilgimizi daha da yukarı taşıdı. Onun bir rolün içinde kendini yok etmeyi başarışını görmek heyecan vericiydi. Dolayısıyla, bu filmde yer almayı kabul ettiğinde çok sevindik. Tek kelimeyle muhteşem biri" ifadesini kullanıyor.
OYUNCULAR VE KARAKTERLER
"İNANÇ SIÇRAMALI YAŞAMALISINIZ"
Neil’in geçmişinin ve önceki bağlantılarının açıklanmıyor oluşunun karakterde özellikle ilgi çekici bulduğu bir yön olduğunu belirten Robert Pattinson rolüyle ilgili “Neil’in John David’in karakteriyle olan ilişkisi hemen dikkatimi çekti: Arkadaş mı yoksa düşman mı? Birine ne zaman güveneceğinize ve ne zaman şüpheci olacağınıza nasıl karar verirsiniz? İçgüdülerinizin güvenilir olup olmadığını nasıl anlarsınız? Bunlar bildiğimiz dünyada karmaşık meselelerdir, fakat bu şeylerin, bilinen gerçekliğin kuralları değiştiğinde ve tersine evirtildiğinde katlanarak daha karmaşık hale gelebileceğini görmek hoşuma gitti. Bilinenler belirli karakterlerden sökülüp alınırken, bazı şeylerin insan tarafı nasıl değişir veya güçlenir? Neil, uzmanlık, deneyim ve içgüdünün birleşimiyle hareket ediyor. Bilebileceğiniz şeylerin bir sınırı var; dolayısıyla, kendinizden daha büyük bir şeye bel bağlamalı ve bir inanç sıçraması yapmalısınız. Neye inandığınızı veya yaptığınızın doğru mu yanlış mı olduğunu bilmediğinizde inanç sıçraması çok daha ilginç olur. Bu hoşuma gitti" diyor.
OYUNCULAR VE KARAKTERLER
"ACIMASIZ BİR EGOMANYAK"
Kahraman'ın görevinin merkezindeki kişi, Andrei Sator adlı güçlü bir Rus oligarşi üyesidir. Rolü canlandıran Kenneth Branagh, “Elbette bir düşmanınızın olması gerekiyor” dedikten sonra, şöyle devam ediyor: "Chris'le karakter hakkında konuştuğumuzda, bana bu adamın olabildiğince kötü olduğunu söyledi. Tam olarak kullandığı ifade, ‘İnsanlığın dehşet verici bir parçası’ydı. Öte yandan, Chris'in karakter için yazdıkları ona şiddetli ve travmatik bir kişisel geçmiş veriyor. Dolayısıyla, Sator'a sempati duymuyorsunuz ama belki neden Faustvari bir yanı olduğunu anlayabilirsiniz". Branagh sözlerini şöyle sürdürüyor: “Hikayenin katmanlı yapısı, elbette benim bakış açıma göre, Sator ile başlayan bir muammanın içine hapsolmuş bir yapboz. Sator acımasız bir egomanyak, üstelik bunun gibi bir karakterde bulunabilecek o en tehlikeli özelliğe sahip: Enerjik ve işi bitirici. Kısacası, hepimizin korkması gereken türde biri. Böylesi bir ahlak yoksunluğu; son derece pervasız olabilen, zeki bir varlığın içinde gerçekten dehşet verici. Ayrıca, onun hikayenin merkezinde yer alan risk alma özelliği diğer tüm karakterleri ve dünyamızı riske atan şeyin ta kendisi".
OYUNCULAR VE KARAKTERLER
"İKİLİK FİLM BOYUNCA MÜCADELENİN PARÇASI"
Sator, Kat adında bir kadınla evlidir. Rolü üstlenen Elizabeth Debicki senaryoyu ilk okuduğunda “Neden bu kişiyle birlikte? Bu ilişkinin kökü nedir?" sorularının cevaplarını merak ettiğini söylüyor ve sözlerine şöyle devam ediyor: "Başından beri, Kat hakkında çok belirgin olan şey, bu kadının hayatta kalmak için kendisiyle ilgili muazzam miktarda şey sakladığı ve her an başını suyun üstünde tutmaya çalışırken feci bir utanç ve kafa karışıklığıyla boğuştuğu duygusuydu. Kendisine sürekli olarak sorduğu soru şuydu: 'Nasıl oldu da kendimi bu duruma soktum? Nasıl bu noktaya geldim?' Oğluna yakın kalmak için tüm yaşadıklarına katlanıp, bu ilişkiden kaçamasa da, Sator ile ilişkisinin tüm sorumluluğunu üstlendiği için kendini hiçbir zaman bu durumun kurbanı olarak görmüyor. İşte bu ikilik, film boyunca yaptığı mücadelenin bir parçası. Bu, karakterin özüne yazılmış son derece zengin ve güçlü bir mücadeleydi".
OYUNCULAR VE KARAKTERLER
"CAINE OLMASAYDI OLMAZDI"
Tenet'in ana oyuncu kadrosunda, ayrıca, Martin Donovan, Fiona Dourif, Yuri Kolokolnikov, Himesh Patel, Clémence Poésy’nin yanı sıra, Thomas'ın kendi nazarlıkları olarak nitelediği efsanevi aktör Michael Caine de yer alıyor. Thomas gülümseyerek, "Bu noktada Michael Caine olmasaydı bu gerçekten bir Chris Nolan filmi olmazdı. Onunla sürekli olarak çalışabildiğimiz için son derece mutlu ve onurluyuz" diyor.
ÇEKİM YERLERİ
3 KITA 7 ÜLKE
Tenet"ın ana çekimleri, Nolan ve yapım ekiplerini üç ayrı kıtadaki yedi farklı ülkeye götürdü: Amerika Birleşik Devletleri'nden İngiltere'ye, Doğu Avrupa'daki Estonya'dan İtalya'nın Amalfi Sahili’ne ve Hindistan'dan İskandinav ülkeleri Danimarka ve Norveç'e.
FİLM MÜZİĞİ
SON YARATICI PARÇA
Tenet'in son yaratıcı parçası, filmin Ludwig Göransson tarafından bestelenen müziğiydi. Yönetmenle daha önce hiç çalışmamış olan besteci şunları söylüyor:
“Chris'in filme yaklaşma ve deneyimleme biçimim üzerinde muazzam bir etkisi oldu. Kendisiyle müziğe ilişkin vizyonu hakkında konuşurken, müzikal bilgisinin derinliği ve 'Tenet'ta müzikte sınırları zorlama dürtüsü karşısında şaşkına döndüm. Chris çekime gittiğinde, tüm dünyayı dolaşırken dinlemesi için iki saatlik müzik yazıp vermiştim. Dünyanın neresinde olursa olsun hangi sesin hangi karaktere ait olduğu veya o gün çektiği bir sahneyle müziğin nasıl farklı etkileşime girebileceği hakkında fikirlerle bana notlar yazdı" diyor. Emma Thomas ise şunu söylüyor: “Müzik her zaman her filmin çok önemli bir parçasıdır, ama özellikle Chris'in filmlerinde müzik neredeyse bir karakter oluyor. Ludwig, skora bir tazelik ve farklı bir enerji getirdi. Muhteşemdi ve onunla çalışmayı kesinlikle sevdik".
"BENZERSİZ SERÜVEN YAŞATMAK İSTİYORUZ"
Christopher Nolan, Tenet ile sözlerini şöyle noktalıyor: "'Tenet'la başarmayı umduğum şey, aksiyon sinemasına, özellikle de casus türünü yeniden yaklaşmaları ve onu yeniden deneyimlemeleri için izleyicilere bir neden vermek. Onlara farklı bir bakış açısı sunmak istiyorum ki çocukken bu tür filmleri izlerken benim tattığım heyecan hissini yaşasınlar. Aksiyon sekanslarında o bilinmezlik duygusunu tekrar aşılayan yeni bir deneyim sunmaya çalışıyoruz. Gerçekten de, insanlara daha önce yaşadıklarına hiç benzemeyen bir serüven yaşatmak istiyoruz".