Kruvasan (Fransızca: croissant), Türkçe "ay çöreği, hilal açması" anlamına gelen Avusturya kökenli, hilal şeklinde olan bir yiyecektir. Dışı hamur, içi ise çikolata kaplıdır. Kat kattır. Sadece tereyağıyla yapıldığı için farklıdır. Genellikle yanında kahve ile yenilir. Kruvasan, uzun zamandır Fransız mutfağının değişmez lezzeti olduğunda için Fransa'nın ulusal yiyeceği kabul edilir.
Efsanelere Konu Olan Kruvasan
Ortada Yenilgi Varsa Bile Tatlı Sonuçlanmış
Yıl 1683, aylardan Temmuz. Osmanlı ikinci kez Avrupa‘nın kapısı Viyana‘ya dayanmış. Sultan IV. Mehmet‘in ordusu, Merzifonlu Kara Mustafa Paşa komutasında hendekler kazarak şehre ilerliyorlarmış.
Viyanalılar kuşatmaya direnmekten perperişan halde. Öyle yorgun ve çaresizler ki, şehrin kumandanı Von Starhemberg nöbette uyuyakalan asker olursa, vurulması için emir çıkarmış. Şehir halkının bu kadar ümitsiz olduğu sırada, Osmanlılar tünel kazarak şehre baskın yapmak için harekete geçmişler.
Tabii gecenin ortası baskın için en uygun zaman, tüm şehir uykuda. Birileri hariç: fırıncılar! Sabaha ekmek yetiştiren bu Viyanalı fırıncılardan biri, tünel kazma sesleri duyunca işkillenip savunma birliklerine haber vermiş. Viyanalılar tüneli patlatarak yıkınca, Osmanlı birlikleri ava giderken avlanmışlar.
Nihayet kuşatmadan kurtulan Viyana, uyanık fırıncısına minnettardır. Adama; “Ne istersin?” diye sorduklarında, Osmanlılardan kurtuluşlarını kutlamak için özel bir hamur işi yapmak istediğini söylüyor: Osmanlı sancağındaki hilali sembolize eden bir çörek. İsmi de “kruvasan” oluyor.
Fransızca‘dan ithal bu kelimenin orijinali “croissant“. Fransızca‘da “büyümek” anlamına gelen “croître” fiilinden türeyen “croissant“, “büyüyen” anlamına geliyor: Tıpkı dolunaya doğru evrilen, git gide büyüyen “hilal” gibi.
Kuşatma, gerileme hepsi gerçek... Fakat “kruvasan“ın yukarıdaki hikayesi, onun hakkında uydurulmuş efsanelerin en ünlülerinden. Hilal şeklindeki bu tereyağ şampiyonu hamur işinin esasen 13. yüzyılda, “kipferl” adıyla Avusturya‘da ortaya çıktığı tahmin ediliyor.
Türkleri yenecek çörek olarak gören Avusturyalı
Evet, bugün size Kruvasan hikayesini yazayım istedim. Rivayet odur ki hemşehrim Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Viyana Kuşatmasından sonra Viyanalı fırıncı ustası Peter Wender, Osmanlı sancağındaki hilali alaya almak amacıyla onun hamurdan bir taklidini yapar. Ona bugün Avusturya'da kruvasan için kullanılmakta olan "Kipferl" adını verir.
Teşekkürler Marie Antoinette!
Kuşatmanın ardından yani 1770'den hemen sonra Avusturya İmparatoriçesi Marie Theresa'nın kızı Marie Antoinette, Fransız Veliahtı Louis August ile evlendi ve Paris'e taşındı. Kral 4 yıl sonra mevta olunca tahta kocası adına Marie'nin kocası kral oldu.
Avusturya asıllı yeni kraliçenin hilal şeklindeki ay çöreğini Fransasılara tanıttı. Önce Türk çöreği denen kruvasan Fransızların boğazına dizilip iştahını kaçırınca sonra gelin buna ay çöreği diyelim ağalar denilerek "Kruvasan" adını aldı.
Son Dakika Kültür-Sanat Haberleri için sayfayı aşağı kaydırın.