TBMM'de Plan ve Bütçe Komisyonu Tarafından 2022 Yılı Bütçesi Görüşülürken Kürt İlleri Tartışması Yaşandı!

TBMM’de Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın 2022 yılının bütçesi görüşüldü. Plan Bütçe Komisyonunda 2022 yılı bütçesi görüşülerken ‘Kürt illeri’ tartışması yaşandı. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Cevdet Yılmaz, ‘Türkiye Cumhuriyeti eşit vatandaşlığa dayalı bir hukuk devletidir. Kürt'üyle, Türk'üyle, Laz'ıyla, Çerkez'iyle, Alevisi'yle, Sünni'siyle, Müslüman'ıyla, gayrimüslimiyle bütün insanlar bütün illerin sahibidir.’ dedi. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Cevdet Yılmaz, ‘Ülkemizde 81 il var, 84 milyon insanımızın ilidir bu illerimiz. Hiçbir ilimizi etnik bir zeminde tanımlamak doğru değildir. Türkiye Cumhuriyeti eşit vatandaşlığa dayalı bir hukuk devletidir. Kürt'üyle, Türk'üyle, Laz'ıyla, Çerkez'iyle, Alevisi'yle, Sünni'siyle, Müslüman'ıyla, gayrimüslimiyle bütün insanlar bütün illerin sahibidir.’ dedi.

EŞİT VATANDAŞLIĞA DAYALI BİR HUKUK DEVLETİ

Plan ve Bütçe Komisyonunda 2022 yılının bütçe görüşmeleri yapılırken TBMM’de ‘Kürt İlleri’ tartışması yaşandı. Bütçe üzerinde konuşmalar devam ederken HDP Diyarbakır Milletvekili Dersim Dağ, bazı illeri, ‘Kürt illeri’ olarak tanımladı. Dağ ayrıca Ankara'da bir vatandaşın Kürtçe konuştuğu için katledildiğini iddia etti. Dağ'a bu iddiaları sonrasında AK Parti Grubu'ndan tepki geldi. Dağ, Kürtçe eserlerin olmadığı yolunda da eleştiride bulundu. Bunun üzerine Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, bakanlığının bastığı Kürtçe eserleri HDP'li milletvekillerinin masasına bıraktı. Dağ, öte yandan, Van'da Ermenilere yönelik mezarlıkların talan edildiğini ileri sürdü. AK Parti Erzurum Milletvekili İbrahim Aydemir, tepkisini sürdürerek, ‘Kim talan etmiş’ diye sordu. Karşılıklı sözlü atışmalar sonrasında TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Yılmaz, tartışmanın sonlanması için çaba gösterdi. Tartışmanın devam etmesi üzerine Yılmaz bir açıklama yapmak istediğini belirterek, ‘Ülkemizde 81 il var, 84 milyon insanımızın ilidir bu illerimiz. Hiçbir ilimizi etnik bir zeminde tanımlamak doğru değildir. Türkiye Cumhuriyeti eşit vatandaşlığa dayalı bir hukuk devletidir. Kürt'üyle, Türk'üyle, Laz'ıyla, Çerkez'iyle, Alevisi'yle, Sünni'siyle, Müslüman'ıyla, gayrimüslimiyle bütün insanlar bütün illerin sahibidir.’ dedi.

TERÖRLE MÜCADELE KÜRKTLERLE MÜCADELE DEĞLDİR

Hiç kimsenin bir etnik grubun tamamını temsil edemeyeceğinin çizen Yılmaz, şunları kaydetti: ‘Bu yanlış bir yaklaşımdır. Hukuka ve demokrasiye de uygun değildir. Bunun altını çizmek isterim. Diğer taraftan Kürtçeye son 20 yıldır yapılan reformlarla çok önemli aşamalar kaydedilmiştir. Batman'da daha geçtiğimiz gün Cumhurbaşkanımızın önünde Kürtçe müzikler icra edilmiştir. Kürtçe konuşulmuştur, bunu da tüm Türkiye televizyonlardan izlemiştir. Böyle bir şey söz konusu değil. Bir Zaza etnik kimliğine sahip biri olarak da şunu söylemek istiyorum: Hiç kimse bir etnik grubun tamamın temsil etme hakkına sahip değildir, bir etnik grubunun tamamına ilişkin konuşma hakkına da sahip değildir. Her etnik grubun kendi içinde bir çoğulculuğu vardır. Farklı siyasi tercihleri vardır, farklı ideolojik tercihleri vardır. Siz kimden oy alıyorsanız onu temsil etme hakkına sahipsiniz. Bütün bir etnik topluluk, mezhep, din adına kimsenin burada konuşma hakkı yok, kimin oyunu aldıysanız onların adına konuşabilirsiniz.’ Yılmaz, devletin Kürt vatandaşlarıyla, terör örgütleri arasında kesin bir çizgiyi her zaman çizdiğini ve çizmeye devam edeceğini vurgulayarak, ‘Terörle mücadeleyi Kürtlerle mücadele gibi takdim etmenizi de hiçbir şekilde doğru bulmadığımı kayıtlar geçirmek isterim.’ diye konuştu.