Taşlar yerinden oynayacak! İHA ve SİHA'ların alt sistemleri artık yerli olarak üretildiği duyuruldu

Hem yurt içinde hem de sınır ötesinde düzenlenen operasyonlarda adından sıkça söz ettiren insansız hava araçları son derece kritik operasyonlardaki nokta atışları, terör unsurlarının eylem kabiliyetlerini sınırlandırmaktadır. 

TRT Haber'in yer vermiş olduğu haberine yönelik, özellikle terör operasyonlarında sergilediği başarılarla adından sıkça söz ettiren Türk SİHA ve İHA’lar için geliştirilen sistemler oldukça önemli. Bu sistemlerden en kritik olanı ise haberleşme ve bu sistem de bu fabrikada Türk mühendisler tarafından üretilmektedir. 

Yer ve hava takip anten sistemleri 

NETA Savunma Teknolojileri Projeler Müdürü Mehmet Akif Tulum konuya ilişkin, “En önemli ürünümüz ise İHA ve SİHA platformları için kullanılan yer ve hava takip anten sistemleridir. İHA ve SİHA’ların havada kaldığı süre boyunca yerle olan haberleşmesini aynı zamanda iki yönlü sağlayan haberleşme anten sistemleridir. Yer sisteminde de İHA’ların üzerinde de her iki tarafta da bir anten ve modem sistemi var. Bu iki sistem birbiriyle havada belli bir menzilde ve belli bir data rate de haberleşmekte" şeklinde aktardı. 

Öte yandan 3 yıllık bir çalışmanın sonrasında yerli olarak üretimi yapılmış olan bu sistem, hem teknik özellik hem de fiyat bakımından yurtdışındaki muadillerinden oldukça iyidir. Ayrıca son 1 yıldır da seri üretimi yapılan bu ürünler bugün Bayraktar TB-2 ve AKINCI'ya entegre edilmiştir. 

Yurt dışındaki muadillerine oranla teknik gereksinimi hem menzil olarak hem de data rate olarak ikiye katlandığını ifade eden Mehmet Akif Tulum, "İHA ve SİHA’ların haberleşme sürecinde en önemli 2 parametrelerden bir tanesi menzil ve data rate seviyeleri. Diğeri ise gps verisi olmadan haberleşme sağlayabiliyor olması. Bunlardan menzil ve data rate üzerinde değerlendirmek gerekirse yurtdışındaki muadillerine nazaran biz bu teknik gereksinimi menzil olarak da data rate olarak da ikiye katlamış bulunmaktayız. Menzil seviyesi yaklaşık 300 kilometre, data rate seviyesi ise yaklaşık 10 mega bit seviyelerine gelmiş bulunmakta” diye söyledi. 

‘’AKSUNGUR ve ANKA üzerinde görüşmelerimiz sürmekte’’ 

Ayrıca ses ve görüntü aktarımında da kaliteyi oldukça üst seviyelere çıkarmış durumda. Tulum konuya ilişkin, “Bu anten sistemleri daha önce yurtdışından tedarik ediliyordu. Biz bu ürünleri akıncı ve TB-2 özelinde seri üretim aşamasına getirmiş bulunmaktayız. Toplamda Baykar’a teslim etmiş olduğumuz ürün adedi yaklaşık 200 settir. Bu ürünler aynı zamanda tusaş tarafında AKSUNGUR ve ANKA üzerinde de görüşmelerimiz sürmekte” diye ifade etti. Haberleşme sistemi ise Türk mühendisler tarafından geliştirilmiştir. 

Yurt dışındaki muadillerinden açık ara önde 

Mehmet Akif Tulum, konuya yönelik ise şu bilgileri aktardı: Yabancı muadillerin çoğunda olmayan özelliklerin eklendiğini belirterek, “Özellikle harp sahasında gps karıştırma sürekli olmakta. Bundan dolayı da ses ve görüntü aktarımlarında bir kesinti veya tamamen İHA ve SİHA’ların haberleşmesinde bir kesinti söz konusu olabilmekte. Bu durum harp sahasında hiç istenmeyecek bir durum. Bu yüzden gps verisine gps’e bağlı kalmaksızın çalışabilmek çok önemli. Özellikle müşteriler tarafından İHA ve SİHA üreticileri tarafından bizden istendiğinden dolayı biz ürünlerimize şu anda yabancı muadillerinin birçoğunda bile olmayan bu özelliği eklemiş bulunmaktayız. GPS verisi olmadan rf sinyal takibi yaparak sistemimiz harp sahasında çalışabilmektedir." dedi. Söz konusu kritik sistem 50 kişilik bir ekip tarafından geliştirilmiştir. 

Şimdiden 3 ülkeye ihracatı başladı 

Söz konusu sistem yalnızca SİHA ve İHA’larda değil mühimmatların, helikopterlerin ve ticari amaçlı kullanılan dronların da takibinde kullanılmaktadır. Bu ürünler yakın zamana kadar yurtdışından tedarik ediliyordu. Şu an ise sahip olunan teknolojiler Türk mühendisler tarafından üretilmektedir. Şimdiden 3 ülkeye ihracatı da başlamış bulunmaktadır. 

Bu durumda Türkiye'nin milli platformların alt sistemlerinin de yerlileştirmesi gelecek adına büyük bir önem taşımaktadır. Böylece ithal ürünlerin ikamesini sağlamak yurt dışına bağımlılığı azaltıyor aynı zamanda Türkiye için katma değer üretiyor.