İnsan psikolojisini çözümlenebilmesi amacıyla yaş farkı olmaksızın deneyler yapılıyor. Geçmişte yapılan en garip psikolojik deneyler neler?
1. PAVLOV’UN KÖPEĞİ DENEYİ, IVAN PAVLOV
Ivan Pavlov’un tüm psikolojik deneyleri arasında önemli bir yere sahip olan Pavlov’un köpeği deneyi, koşullanma konusunda önemli sonuçlara ulaşıldı. Pavlov deneyinde 4 köpek kullandı. Deney düzeneğine yerleştirilen köpekler hiçbir ses duymuyorlardı. Önce köpeklere et verildi ve salgıladıkları salya ölçüldü. Daha sonra köpeklere et verildiğinde zil çalındı. Köpekler bir süre sonra gelen etle zil sesini zihinlerinde eşleştirdi. Daha sonra köpeklere et verilmeden sadece zil çalındı ve köpeklere herhangi bir yiyecek verilmediği halde salya salgıladıkları gözlemlendi. Normalde köpeklerin eti ağızlarına aldıkları anda salya salgılamaları gerekirdi.
2. STANFORD HAPİSHANESİ DENEYİ, PHİLİP ZİMBARDO
Bu deney 1971 yılında Stanford Üniversitesi Psikoloji bölümünden Philip Zimbardo tarafından yapılmıştır. Yapay bir hapishane kurulmuş, bir öğrenci grubu mahkum rolü üstlenirken diğer öğrenci grubu da gardiyan rolü üstlenmiştir. Deneyin gerçek bir hapishane ortamını andırması için gerekli olan her şey hazırlandı. Mahkum rolünü üstlenecek öğrenciler gerçek bir polisler tarafından tutuklandı ve mahkumların yaşayabileceği tüm prosedürlerden geçirildi. Diğer taraftan gardiyan rolünü üstlenecek öğrencilere özel kıyafetler ve aletler verildi. Mahkum rolündeki öğrencilere emirler vermeleri istendi.
İki hafta sürmesi beklenen deney 6. gün de sonlandırıldı. Mahkum rolündeki öğrencilerin mahkum rolünü benimsemeleri sonucu oluşan çaresizlik ve öfke duygularında artış yaşanmıştır. Gardiyan rolünü üstlenen öğrencilerin bu rolü benimsedikleri için şiddet eğilimi artmasından dolayı deney sona ermiştir.
3. ÜÇÜNCÜ DALGA DENEYİ, RON, JONES
Otorite üzerine yürütülen üçüncü dalga deneyi, demokrasiyi benimsemiş toplumlarda faşizmin yeri ve ortaya çıkma olasılığı araştırıldı. Cubberley Lisesi’nde okuyan öğrencilerden bir bölümüne, özel oldukları ve diğer öğrencilere otorite uygulayabilecekleri söylendi. Ayrıca öğrencilere Nazi selamı da öğretilerek deneye başlandı. Gücün disiplinine kısa sürede inandırılan öğrenciler, kendi sloganlarını ve kendi logolarını belirlediler. Kendi grupları dışındaki öğrencileri hor görmeye ve kötü davranmaya başladılar. Dördüncü gün son verilen deney de okulda kaos ortamı hakimdi.
4. KÜÇÜK ALBERT DENEYİ, JOHN WATSON
8 aylık bebek olan Albert’in denek olarak seçildiği deneyde klasik koşullanma ve korku üzerine deney yapılmıştır. Bebek Albert’e sırasıyla beyaz fare, tavşan, yanan kağıt parçaları, pelüş bebekler, maske gibi nesneler gösterilir. Albert’in bu nesnelere karşı korkusu olup olmadığı test edilir. Deneyin ilk aşamasında Albert’i eşyalardan ve renklerden arındırılmış bir oda da fare ile baş başa bıraktılar. Albert bu aşamada fareye gülümsüyordu.
İkinci aşamada ise Albert fareye dokundukça çekiç sesleri dinlettiler. Çekiç seslerini duyan Albert ağlamaya başladı ve Albert’in beyaz fareye karşı korku geliştirilmesi sağlandı. Daha sonraki aşamalarda Albert’e beyaz tüylü oyuncaklar ve eşyalar gösterildi. Albert onları görünce ağlamaya başlamıştır. Böylelikle Albert beyaz tüylü nesnelere karşı bir korku geliştirmiş oldu.