Tarihin sıfır noktası olan Göbeklitepe nerede ve ne zaman keşfedildi? Göbeklitepe tarihin başlangıç noktası mı? Bu en eski dini yapı nasıl keşfedildi?
Tarihin sıfır noktası olarak nitelendirilen Göbeklitepe, Neolitik döneme ait bir inanç merkezidir. 1963 yılında fark edilen ancak önemsenmeyen 1986 yılında yapılan çalışmalar sonucunda oldukça önemli bir bölge olduğu anlaşılması üzerine çalışmalar hız kazandı. 2018 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi'ne giren Göbeklitepe, her yıl dünyanın birçok noktasından ziyaretçileri ağırlıyor. Seyahat kısıtlamaların dolayı Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından sanal müze uygulamasıyla da tarihin sıfır noktası sanal olarak da ziyaret edilebiliyor.
UNESCO GÖBEKLİTEPE’NİN ŞÖHRETİNİ TAÇLANDIRDI
Şanlıurfa Bölgesel Turist Rehberler Odası Başkanı Müslüm Çoban bölgeye ilginin her geçen gün artacağını belirtti. 2019 yılının Göbeklitepe yılı olarak ilan edilmesinden dolayı büyük bir turizm potansiyelinin olduğunu ifade eden Müslüm Çoban, "Bölgede 2 milyon ziyaretçiyi yakalayacak potansiyelimiz var. 2019 Göbeklitepe yılı bitti ama hem bu yıl hem de önümüzdeki yıllarda Göbeklitepe'ye olan ilgi, her geçen gün daha da artacaktır. 2019 yılında tatil programını bozmak istemeyen ve denk getiremeyenler oldu. Bu etki ve ilgi dolayısıyla insanların ziyaret düşüncesini bu yıla bırakma durumları söz konusu. Pandemi sürecinin bahara doğru normalleşmesiyle de daha fazla ziyaretçi ağırlayacağımızı düşünüyoruz."
Normalleşme süreci ile birlikte her geçen gün artan turist sayısını atıfta bulunan Müslüm Çoban, Bölgeyi gezmek isteyenler için Göbeklitepe adeta bir çekim noktası oldu. Artık birçok acente sadece Göbeklitepe için Şanlıurfa'ya gelmeye başladı. Bazı turistler sadece UNESCO listesine göre ziyaretler gerçekleştiriyor, bu da o turistleri buraya yönlendirdi. Göbeklitepe'nin gelecek kuşaklara aktarılması için UNESCO kalıcı listesinde yer alması büyük bir kazanç." dedi.
İnsanlık 21. yüzyıla geldiğinde, dünya ve insanlığın gelişimi hakkında hala daha yeterince bilgi ve belgeye sahip değiliz. Binlerce yıl boyunca birçok medeniyet gelip geçmiş bazıları birçok iz bırakırken bazı medeniyetlerin ismi bile bilinmiyor. Sümer, Asur, Bâbil ve Keldânî devletleri gibi birçok medeniyetin ismi biliniyorken birçoğu henüz bilinmiyor. Bereketli hilal olarak gösterilen yukarı Mezopotamya insanlık tarihinin bilinen en eski yerleşim yerlerinden biri olarak biliniyor. Ülkemizin Güneydoğu Anadolu bölgesinde bulunan Urfa ve Harran bölgesi de Mezopotamya içerisinde yer alıyor.
GÖBEKLİTEPE NASIL KEŞFEDİLDİ?
Göbeklitepe, Neolitik döneme (MÖ. 10.500 - MÖ. 7.500) ait bir inanç merkezidir. Yaklaşık 200-300 metre yüksekliğinde ve kireçtaşı kayalıklardan oluşuyor. Göbeklitepe ilk defa 1963 yılında, İstanbul ve Chicago Üniversiteleri’nin ortaklığıyla gerçekleştirdiği Güneydoğu Anadolu Tarihöncesi Araştırma Karma Projesi kapsamında yapılan yüzey araştırmalarında tespit edilmiştir. Ancak 1963 yılındaki bu keşifte değeri tam olarak anlaşılamamış ve bölgenin büyük kireçtaşı bloklardan yapılmış mezar kalıntısı olduğu düşünüldü.
1994 yılına gelindiğinde Alman arkeolog Klaus Schmidt Neolitik Döneme ait heykeli incelemesi sonucu Göbeklitepe’nin değeri anlaşılmaya başlanmıştır. 1995 yılında İstanbul Alman Arkeoloji Enstitüsü ve Şanlıurfa Müzesi önderliğinde, Almanya Heidelberg Üniversitesi Tarihöncesi Enstitüsü’nün ortak projesi kapsamında kazı çalışmaları yapılmıştır. Göbeklitepe’deki kazıların yapılması ile birlikte daha öce hiçbir yerde rastlanılmayan dini yapılar tespit edildi. Uzun zaman yapılan kazıların ardından 2003 yılında hayvan figürlerini ve sembollerin bulunduğu T biçimindeki dikili taşların çevresindeki manyetik ve radar taramaları uzmanların oldukça şaşırmasına neden olmuştur.
TARİHİN SIFIR NOKTASI GÖBEKLİTEPE Mİ?
Göbeklitepe’de diğer Neolitik yerleşim yerlerinde olduğu gibi vadi, su kenarı ve ova yerleşim alanı yoktur. Uzmanlar, bölgenin yerleşim yerleri dışında bulunması, hakim ve yüksek bir yere inşa edilmesinden dolayı bir dini mabet olduğuna karar vermişlerdir. Bütün bunların yanı sıra Anadolu ve Mezopotamya’da tapınakların zengin ve derin bir dünya görüşü ve inanç sistemiyle yapılması, Göbeklitepe’nin yerleşim yerlerinin dışında, yüksek bir konumda ve ihtişamlı bir şekilde inşa edilmesinin rastlantı olmadığını göstermektedir.
Göbeklitepe toplam 20 futbol sahası büyüklüğünde bir alana inşa edildi. Yapının merkezini ise 4 büyük oda oluşturuyor. Bunların en eski ve büyüğü olan C odası ise 24 metre çapındadır. Göbeklitepe’deki bütün odaların merkezinde ve duvarlarında T şeklinde sütunlar yer alıyor. Bu sütunların bazılarının ağırlığı 24 tonu boyları 6 metreyi buluyor. Ayrıca Göbeklitepe bölgesinden 200’den fazla T şeklinde sütun bulunuyor. Tarihsel açıdan en önemli keşiflerden biridir. Tarih öncesi yaşama dair elde edilen her türlü veri ve bilimsel sonuç insanlık tarihi açısından da büyük önem taşımaktadır.
EN ESKİ DİNİ YAPI GÖBEKLİTEPE Mİ?
Göbeklitepe hem dünya tarihinin hem de dinler tarihinin yeniden yazılması gerektiğinin en somut ve en önemli göstergesidir. Neolitik dönem ile ilgili olarak hayatını avcı-toplayıcı olarak sağlamaya çalışan, inanç ve soyut düşünceden yoksun olduğu düşünülen insanların bu büyüklükte mabetler yapması insanlık tarihi açısından oldukça önemlidir. Ayrıca çanak, çömlek yapmasını dahi bilmeyen, tarımı ve yerleşik hayatı keşfetmemiş insanların bu tür değerlere sahip olması ve bunları bir mabete dönüştürmesi bilim adamlarını derinden etkilemiştir.
Büyük bir organizasyon ve hayal gücünün eseri olan Göbeklitepe, bu büyüklükteki en eski anıt ve ilklerin ötesinde, birçok anlamda tarihin başlangıç noktasını değiştirmiştir. Tarih öncesi insanın inanç dünyasını yansıtan, animist figürlerle zenginleştirilmiş tapınaklar Göbeklitepe’yi arkeoloji tarihinin en önemli keşiflerinden biri olmasını sağlamıştır. Anadolu ve Mezopotamya toprakları bir kez daha ne kadar bereketli ve köklü bir tarihe ve medeniyete ev sahipliği yaptığını bu mabet üzerinden göstermiştir. Aynı zamanda Göbeklitepe’nin tarih boyunca inanç merkezi olan ve peygamberler şehri olarak bilinen Şanlıurfa’da ortaya çıkması, ülkemiz için önemli ekonomik ve kültürel fırsat oluşturmuştur. Hala daha araştırmaların devam ettiği Göbeklitepede bilim adamlarını hayrete düşüren her gün yeni bulgular ortaya çıkmaktadır.