Yaşam için gereken gıdaya, vatandaşın güvenli erişiminin temin edilmesi için Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yasal kontroller artarak devam ediyor. Taklit ile katıştırmanın yanında depolanmasından taşınmasına ve satış yerlerindeki şartlarına kadar bir takım negatifliklere maruz kalabilen gıda ürünleri vatandaşların sağlığını riske atıyor.
Bilhassa kalsiyum kaynağı olan peynir ile yoğurtta yapılan hilelerin başında bitkisel veya süt dışı yağ kullanımı geliyor.
Deniz Kaypak Tona, süt mahsullerinde yapılan taklit, katıştırma peynir içine bitkisel yağ, yoğurtta da istenen kıvama ulaşmak için nişasta katılabildiğini söyledi. Sütün içinden çekilen kremayla tereyağı üretildiğini kaydeden Deniz Tona, bu gibi gıdaları damak tadı gelişmişlerin anlayabileceğini aktararak şu ifadeleri kullandı:
'Bazen yayınlarda görüyoruz; yanıyor, eriyor falan. Bununla ilgili damak tadımıza özen göstereceğiz. Alışveriş yaptığımız yerleri seçmek gerekiyor. Fiyat politikalarına dikkat edebiliriz. Aynı ürün başka bir yerde iki katı fiyattaysa aradaki farkın neden kaynaklandığını araştırmak lazım.'
ETİKETLERDEKİ KODLARA DİKKAT EDİN
Vatandaşların taklit ve katıştırmadan korunması için peynir benzeri süt ürünlerinde TR ile başlayan 'onay kodlu' ürünlerinden almaları gerektiğine vurgu yapan Deniz Kaypak Tona, 'Üründe etiketlerin üzerinde bir elips şeklinin içerisinde 'TR' diye başlayan numaralar var. Mesela bizim Adana için TR01 119 diye numaralar olur. Bu, işletmenin Tarım ve Orman Bakanlığı'nda kayıtlı olduğunu gösteren bir işarettir. Ayrıca ambalaj bütünlüğüne, son kullanma tarihine, etiket bilgilerine dikkat edilmeli. Ambalajda bir şişme, sızıntı varsa o ürün alınmamalıdır. Küflü peynir cinsleri var. Ancak tüketici bir beyaz peynir alacaksa ve küf varsa bunu almaması gerek.' dedi.
Pastörize edilmeyen sütlerden yapılan peynirlerin, enfekte hayvanlardan insanlara bulaşan bakteriyel bir bulaşıcı hastalık olan brusella tehlikesi barındırdığını söyleyen Tona, bu durumdan korunmak için açık ürün alınmaması gerektiğinin altını çizdi. Bilhassa Adana benzeri sıcak şehirlerde pazardan süt ürünlerinin alınmaması gerektiğini belirten Tona, şu ifadeleri ekledi:
'Adana gibi sıcaklığın 40-45 dereceyi bulduğu kentlerdeki pazarlarda bu koşullarda o ürünleri satarsanız elbette ki orada gıda güvenliği bozulacaktır. Pazarlarda tüketicinin sağlıklı ürün alabilmesi için soğuk zincirin korunduğu, devam ettirildiği dolaplar hazırlanabilir. Gıda Mühendisleri Odası olarak yerel yönetimlere bununla ilgili bir teklif götürmüştük. Çünkü tereyağı, krema, kaymak gibi süt ürünleri maksimum 4 derecede, peynir gruplarını ise 10 derecenin altında saklanmalı.'