Gazze'deki hükümetin Medya Ofisi tarafından yapılan açıklamada, Şifa Hastanesi'nde devam eden çalışmalara ilişkin bilgi verildi. Üçüncü toplu mezardan çıkarılan 49 Filistinlinin cesedi, Sağlık ekipleri tarafından titizlikle inceleniyor. Ancak bu çalışmaların henüz sona ermediği ve daha fazla cesedin bulunmasının beklendiği belirtildi.
İsrail askerlerinin bu saldırılarında çok sayıda Filistinlinin alıkonulduğu ve kaybedildiği ifade edilirken, bu durum insanlık adına büyük bir trajedi olarak nitelendiriliyor. Son gelişmeler, bölgedeki gerilimin ve acının ne denli derin olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.
Bu olay, sadece bir hastane alanında değil, insanlık vicdanında da derin bir yara açıyor. Şifa Hastanesi, sadece tedavi ve iyileştirme amacıyla kullanılması gereken bir yerken, şimdi birçok masum insanın son istirahatgahı haline gelmiş durumda. Bu acı verici durum, uluslararası toplumun daha etkin bir şekilde harekete geçmesi gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor.
Filistin halkı bu zorlu süreçte yalnız değildir ve uluslararası toplumun desteği, onların yanında olmaya devam etmelidir. İnsanlık, bu tür zulümlerin bir daha yaşanmaması için bir araya gelmeli ve barış ve adalete doğru ilerlemelidir.
Çok sayıda toplu mezar bulundu
Gazze Şeridi'nde İsrail ordusunun yaptığı baskınlar sonucunda ortaya çıkan toplu mezarlara ilişkin şok edici yeni gelişmeler yaşanıyor. Yapılan açıklamada, şimdiye kadar toplu mezar sayısının 7'ye yükseldiği ve bu mezarlardan 520 Filistinlinin cesedinin çıkarıldığı belirtildi.
Şifa Hastanesi'nde 3, Han Yunus'taki Nasır Hastanesi'nde 3 ve Gazze'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya'daki Kemal Advan Hastanesi'nde bir toplu mezar bulunduğu ifade edildi. Bu korkunç gerçek, sadece bir hastane alanında değil, bölgedeki tüm sağlık sistemine yönelik bir saldırının acı dolu sonucunu yansıtıyor.
Açıklamada, İsrail işgal ordusunun Filistin halkına karşı işlediği soykırım ve cinayet suçlarının en sert şekilde kınandığına vurgu yapıldı. Uluslararası toplum ve Birleşmiş Milletler kuruluşlarına bu suçları kınaması ve önlem alması çağrısında bulunuldu.
ABD yönetiminin de bu vahşete destek verdiği ve İsrail'e bu tür suçları işlemesine izin verdiği belirtildi. Ayrıca, Gazze'deki sağlık sistemine ve hastanelere yönelik bu savaşın durdurulması için uluslararası baskı yapılması gerektiği vurgulandı.
Son olarak, İsrail'in bu insanlık suçlarına yönelik bağımsız, uluslararası bir soruşturma başlatılması çağrısında bulunuldu. Bu çağrı, İsrail'in işlediği suçların hesap verebilirliğini sağlama ve benzer trajedilerin bir daha yaşanmaması için atılması gereken adımları yansıtıyor.
Şifa Hastanesi ve geride kalanlar…
İsrail'in Gazze kentindeki Şifa Hastanesine düzenlediği baskının ardından geride yıkım ve katliam izleri kaldı. Şifa Hastanesi, 7 binden fazla hastanın ve yerinden edilmiş Filistinlinin sığındığı bir mekan olarak hizmet veriyordu. Ancak, 18 Mart'ın ilk saatlerinde İsrail ordusu tarafından yapılan baskın sonucunda hastane kuşatıldı ve Filistinlilerin sığındığı yerleşke ablukaya alındı.
Gazze'deki hükümetin açıklamasına göre, İsrail güçleri Şifa Hastanesi ve çevresinde 400'den fazla Filistinliyi öldürdü, 900'den fazlasını alıkoydu ve 1050 evi yıktı. İsrail ordusu ise 2 hafta süren baskında 200 kişinin öldüğünü ve 500'den fazla kişinin alıkonulduğunu belirtti.
Şahitlerin ifadelerine göre, İsrail güçleri çekilmeden önce Şifa Hastanesinin tüm binalarını ateşe verdi ve tamamen hizmet dışı bıraktı. Cerrahi binanın katlarını ve odalarını yıktı, geri kalanını ateşe verdi ve içindeki tıbbi malzemeleri imha etti. Ana resepsiyon ve acil durum binasını da yakarak hastaneyi kullanılamaz hale getirdi.
İsrail ordusu, 15 Kasım 2023'te de Şifa Hastanesine düzenlediği baskında tüneller ve cephanelikler bulunduğu iddiasıyla hareket etmişti. Ancak, hastaneye yapılan baskın sonrasında İsrail yetkilileri iddialarını destekleyecek somut kanıtlar sunamamıştı. Bu olaylar, İsrail'in Gazze'deki hastanelere yönelik saldırılarının ve Filistin halkına karşı işlediği suçların acı bir yansıması olarak görülüyor.