Dün açıklanan memur ve emeklilere zam haberinin ardından bugün de memurlara ek zam müjdesi yapıldı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, yetkili konfederasyon Memur Sen ve diğer memur sendikalarıyla anlaşma sağlandığını, Ocak ayında toplu sözleşmede öngörülenlere ilave olarak bir sosyal refah artışı yapılacağını açıkladı. Oran belirtilmedi .4 milyon memur ve 2 milyondan fazla memur emeklisinin 2022 ve 2023'teki mali ve sosyal haklarını belirleyen 6. Dönem Toplu Sözleşme görüşmeleri 23 Ağustos'ta imzalanmıştı. Toplu sözleşmeyle memur ve memur emeklisine 2022'nin ilk yarısı için yüzde 5+ enflasyon farkı, 2022'nin ikinci yarısı için yüzde 7+ enflasyon farkı zam yapılmıştı. 2023'te de yüzde 8+6 zam ve enflasyon farkı oranında artış sağlanacaktı. Ek protokol ile memur maaşlarına sosyal refah amaçlı ilave artış yapılacak. Bakanlıktan yapılan açıklamada, Ağustos'ta imzalanan toplu sözleşme ile memur ve memur emeklilerinin maaşlarına yüzde 30 ile yüzde 35 arasında değişen kümülatif artış oranları ile enflasyon farklarından oluşan zam yapıldığı hatırlatıldı. Açıklamada ''4 milyon memur ve 2 milyondan fazla memur emeklisinin 2022 ve 2023'teki mali ve sosyal haklarını belirleyen 6. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, kamu görevlileri için önemli kazanımlara imza atıldı. Memur ve memur emeklilerinin maaşlarına yüzde 30 ile yüzde 35 arasında değişen kümülatif artış oranları ile enflasyon farklarından oluşan zam yapıldı. 3600 Ek Gösterge meselesi vaat olmaktan çıkarılarak toplu sözleşme maddesi haline getirildi.'' denildi.
KUR GÜNCELLEMESİ
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, kurda yaşanan hareketlilikten kaynaklanan ekonomik dalgalanmalar dolayısıyla toplu sözleşmenin ilgili maddelerinde güncellemeye gerek duyulduğu kaydedildi. "Son dönemde kurda yaşanan hareketlilikten kaynaklanan ekonomik dalgalanmalar dolayısıyla toplu sözleşmenin ilgili maddelerinde güncellemeye gerek duyulmuştur. Ancak bu düzenlemeleri hayata geçirirken demokratik bir müessese olan toplu sözleşmenin zaafa uğraması da kabul edilemez. Bu nedenle yetkili konfederasyon ve sendikalarımızla yaptığımız görüşme sonucunda kamu çalışanlarımızın alım gücünü yükseltmek için toplu sözleşmemizde yer alan enflasyon farkını da dikkate alarak bir sosyal koruma çalışmasını kapsamlı hale getirmeyi ek protokol olarak değerlendireceğiz. Söz konusu çalışma, sadece doktorları değil bütün sağlık personelini gözeten, bununla da sınırlı kalmayıp tüm kamu personelimizi kapsayacak şekilde enflasyon farkının üzerinde bir sosyal refah düzenlemesi olarak yapılacaktır. Çalışanlarımızı enflasyona ezdirmeme sözümüzün arkasında durarak, ekonomideki dalgalanmaların kamu çalışanlarımız üzerindeki etkisini bertaraf edecek bu düzenlemeyi en kısa sürede tamamlamak için çalışmalarımız devam etmektedir." denildi.
MEMUR-SEN: OCAK AYI MAAŞLARINA YANSIYACAK
Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın ve bağlı sendikaların genel başkanları Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin ile bugünkü görüşmenin ardından "Toplu sözleşmeye bir ek protokol olarak tüm kamu görevlilerini içerisine alacak şekilde bir düzenleme gerektiğini her fırsatta dile getirmiştik. Şimdi de Çalışma Bakanı Sayın Vedat Bilgin'le konuyu tekrar görüştük. Ocak ayındaki maaşlara yansıyacak şekilde bir ek protokol yapma konusunda da bir mutabakat sağladığımızı söyleyebilirim" demişti. İşte Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın'ın görüşme sonrası yaptığı o açıklama; "Kamu işveren heyeti tarafıyla bir görüşme gerçekleştirdik. 6. dönem toplu sözleşmeyi bağıtlamış ve geride bırakmıştık. Ocak ayı itibariyle toplu sözleşmemiz devreye girecek. Hem toplu sözleşmede beraber çalışılmak üzere üzerinde uzlaşılan ve karara yansıtılan iki başlığı, 3600 ek gösterge ve sözleşmeliler konusunu, hem de 1 Eylül 30 Kasım arasındaki ekonomideki hareketliliği ve emtia fiyatlarındaki dalgalanmayı dikkate alan kamu görevlilerinin alım gücünü yükseltme konusundaki paylaştığımız kısa bir toplantı gerçekleştirdik.
Toplu sözleşmede karar altına aldığımız 3600 ek gösterge ve ek göstergelerin yetkili konfederasyonlarınla çalışılması kararını masaya yatırdık. Buna ilişkin Kamu Personel Danışma Kurulu'nda da gündeme getirmiştik. 3600 ek gösterge ve ek göstergeler konusunu asgari ücret belli olduktan hemen sonra Çalışma Bakanlığı ile hemen gündeme alıyoruz ve komisyonu toplayarak çalışmaya başlıyoruz. Bu konuda bir mutabakat sağladık. Sözleşmeliler konusunu da yeni yılın başlarında hemen gündeme alacağız. Ek gösterge komisyonu çalışırken eş değer bir şekilde sözleşmeliler konusunu da çalışmak üzere bir mutabakat sağladık. Bunun üzerine ilk fırsatta yeni yılın başlarında sözleşmelilere ilişkin komisyonu kuracak taraflarla bir araya gelerek kamudaki bu anlamda çalışma barışı bozan, çeşitliliği bu konuda ele alarak aradaki farkları ortadan kaldırma, kadro talebimizi yerine getirme ve bu konuda beklentiyi karşılama konusunda bir çalışma başlamış olacak.
TEKİL DÜZENLEMELER HER ZAMAN KAMUDA ÇALIŞMA BARIŞINI BOZMUŞ
Toplu sözleşmeden sonra ekonomideki hareketten kaynaklı olarak kamudaki görevlilerinin alım gücünün düştüğünü görüyoruz. Bunu çeşitli vesilelerle kamuoyu ve hükümet gündemine de yansıtıyoruz. Buna ilişkin temel beklentimiz bir ek protokolle toplu sözleşmeyi gölgelememesi gerekiyor bu aradaki hareketliliğin ve ekonomik dalgalanmanın. Bir ek protokolle kamu görevlilerinin alım gücünün yükseltilmesi konusunda beklentimizi sayın bakanla paylaştık. Bugünlerde mecliste gündeme gelen doktorlar ve sağlık çalışanı özelinde bir düzenlemenin 21'ine ötelendiği ve ileri tarihe alındığı açıklandı. Biz doktorlarımızın çalışma performanslarını, emeklerini ve gayretlerini görüyoruz. Verilecek ücretlerin de kesinlikle hakları oldu konusunda hiç tereddüt etmiyoruz. Bunun sadece bir meslek üzerinden ifade edilmesinin de çok sağlıklı olmadığını, çalışma barışını bozmakla beraber kamu barışı açısından da çok sağlıklı olmadığını ifade ettik. Bu tip düzenlemeler toplu sözleşmenin bir kapsamı içerisindedir, ikincisi de toplu sözleşmeye ek protokol olarak ortaya konması gerekir. Yoksa sosyal ortakların devre dışı bırakıldığı tekil düzenlemeler her zaman kamuda çalışma barışını bozmuş, işin içinden çıkılmaz hale getirdiği gibi katılımcı demokrasiyi, sosyal paydaşları, toplu sözleşme kültürünü de lağvetmek anlamına gelmektedir. Sosyal paydaşlarla tartışılmayan, konuşulmayan her meselenin çok ciddi sorunları beraberinde getirdiği geçmişte yaşadığımız örnekler ortaya koymaktadır.
GÖRÜŞMENİN 3 BAŞLIĞI VARDI
Toplu sözleşmeye bir ek protokol olarak tüm kamu görevlilerini içerisine alacak şekilde bir düzenleme gerektiğini her fırsatta dile getirmiştik. Şimdi de Çalışma Bakanı Sayın Vedat Bilgin'le konuyu tekrar görüştük. Ocak ayındaki maaşlara yansıyacak şekilde bir ek protokol yapma konusunda da bir mutabakat sağladığımızı söyleyebilirim. Asgari ücret tartışmasından sonra kamu görevlilerine bir ek protokolle alım gücünü gidermeye yönelik bir çalışma için bakanlıkta bir araya gelmiş olacağız. Görüşmenin 3 başlığı vardı. Ek zam, 3600 ek gösterge ve ek göstergelerin düzenlenmesi komisyonun hemen başlaması, sözleşmelilere ilişkin aldığımız kararın bir an önce başlaması kadro talebi başta olmak üzere sözleşmelilerin beklentilerinin yerine getirilmesi oldu."
MİLYONLARIN BEKLEDİĞİ HABER GELDİ: 3600 EK GÖSTERGE İÇİN MUTLU SON
3600 ek gösterge için mutlu sona ulaşıldı. Buna göre memur ve memur
emeklilerinin maaşlarına yüzde 30 ile yüzde 35 arasında değişen
kümülatif artış oranları ile enflasyon farklarından oluşan zam yapıldı.
3600 ek gösterge meselesi vaat olmaktan çıkarılarak toplu sözleşme
maddesi haline getirildi.
4 milyon memur ve 2 milyondan fazla memur emeklisinin 2022 ve 2023'teki mali ve sosyal haklarını belirleyen 6. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, kamu görevlileri için önemli kazanımlara imza atıldı.
MEMUR VE MEMUR EMEKLİLERİ MAAŞLARI BÜYÜK ORANDA ARTTI
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi; "Memur ve memur emeklilerinin maaşlarına yüzde 30 ile yüzde 35 arasında değişen kümülatif artış oranları ile enflasyon farklarından oluşan zam yapıldı. 3600 ek gösterge meselesi vaat olmaktan çıkarılarak toplu sözleşme maddesi haline getirildi. Son dönemde kurda yaşanan hareketlilikten kaynaklanan ekonomik dalgalanmalar dolayısıyla toplu sözleşmenin ilgili maddelerinde güncellemeye gerek duyulmuştur. Ancak bu düzenlemeleri hayata geçirirken demokratik bir müessese olan toplu sözleşmenin zaafa uğraması da kabul edilemez. Bu nedenle yetkili konfederasyon ve sendikalarımızla yaptığımız görüşme sonucunda kamu çalışanlarımızın alım gücünü yükseltmek için toplu sözleşmemizde yer alan enflasyon farkını da dikkate alarak bir sosyal koruma çalışmasını kapsamlı hale getirmeyi ek protokol olarak değerlendireceğiz.
Söz konusu çalışma, sadece doktorları değil bütün sağlık personelini gözeten, bununla da sınırlı kalmayıp tüm kamu personelimizi kapsayacak şekilde enflasyon farkının üzerinde bir sosyal refah düzenlemesi olarak yapılacaktır.
Çalışanlarımızı enflasyona ezdirmeme sözümüzün arkasında durarak, ekonomideki dalgalanmaların kamu çalışanlarımız üzerindeki etkisini bertaraf edecek bu düzenlemeyi en kısa sürede tamamlamak için çalışmalarımız devam etmektedir."