SON DAKİKA... Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'da Deniz Harp Okulu'nda diploma ve sancak töreninde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Açıklamalarından Satır Başları
Deniz Harp Okulumuzun bu gurur gününde sizlerle beraber olmaktan memnuniyet duyuyorum. Dün öncelikle Kara Harp Okulumuzda cami açılışı yaptık. Ardından da diploma törenimizi gerçekleştirdik.
KARA, HAVA VE DENİZ HARP OKULLARINDA BİRİNCİLER KADIN ÖĞRENCİ
Tabii bu yıl bizleri özellikle duygulandıran Kara Harp Okulu mezuniyetinde birinciliği yine bir kızımız almıştı. Bugün Deniz Harp Okulunda yine birinciliği bir kızımız aldı. Biraz sonra Hava Harp Okulunun mezuniyet töreninde yine birinciliği bir kızımız alacak.
Bu herhangi bir tesadüf değil. Kızlarımızın gerçekten harp okullarımıza olan ilgi ve alakası. Bunun neticesinde çalışmaları ve verdikleri mücadele bu mücadeleyle de hamdolsun kara, hava, deniz buralardaki alınan netice.
427 ASLAN PARÇASI MEZUN OLUYOR
Şimdi de Deniz Harp Okulundayız. Siz bahriyelilerimizin mezuniyet sevincine iştirak ediyoruz. Bugün 410'u Türk ve 17'si misafir olmak üzere toplam 427 aslan parçasını Deniz Harp Okulumuzdan mezun ediyoruz. Her birinizi ayrı ayrı tebrik ediyor, alınlarınızdan öpüyor, yeni görev yerlerinizde Rabb'imden üstün başarılar niyaz ediyorum. Öncelikle fedakarlıkları özverili çabaları ve destekleriyle bu mutlu günü yaşamanıza vesile olan ailelerinizi kutluyorum.
"TÜM DÜNYANIN HAYRANLIK DUYDUĞU BİR ORDUYA SAHİBİZ"
Türk Silahlı Kuvvetleri milletimizin bağrından çıkan kahramanlar ocağıdır. Disiplin vazife şuuru caydırıcılık ve çalışkanlık noktasında tüm dünyanın hayranlık duyduğu bir orduya sahibiz. Türkiye Cumhurbaşkanı ve Başkomutan olarak şanlı ordumuzun asil mensuplarıyla her zaman iftihar ediyorum.
Milletimizin göz bebeği olan silahlı kuvvetlerimizi daha da güçlendirmek için aralıksız çalışıyoruz. Geçen hafta Deniz Kuvvetlerimizin gücüne güç katacak çeşitli deniz platformlarını hizmete aldık. Aksaz Tersane Komutanlığımızın açılışında Pirireis denizaltımızı hizmete verdik. Hızırreis denizaltımıza bayrak çektik. Murat Reis denizaltımızın havuz donatım faaliyetlerini başlattık. Ayrıca 2, 3, 4 numaralı akaryakıt gemilerimiz ile 3000 tonluk denizaltı havuzunu donanmamızın istifadesine sunduk. Yeni tip denizaltı projemizi adım adım hayata geçiriyoruz. Hızır Reis denizaltımızı 2025 yılında, Murat Reis denizaltımızı 2026 yılında hizmete almayı planlıyoruz. Kalan 3 denizaltımızı da inşallah 2029 yılına kadar tamamlayacağız. Böylece muadillerine göre üstün vasıflara sahip 6 modern denizaltımızı deniz kuvvetlerimizin saflarına katmış olacağız.
Milli sistem ve cihazlarla donatıp milli silahları kullanacağımız MİLDEM projemizle inşallah bu alanda dünyanın sayılı ülkeleri arasına gireceğiz. Donanmamızın şu anki Amiral gemisi olan Anadolu'nun ağabeyi olacak uçak gemimizle ilgili temaslarımız devam ediyor. SİHA gemimizden sonra uçak gemimizin de katılımıyla Türk Donanması çok farklı bir lige yükselecek. İnsansız sistemlerle birlikte hava savunma sistemlerinde de kendimizi sürekliye geliştiriyoruz. Füze, torpido, deniz topu, radar, uçak savar, lançer gibi kritik alanlarda her gün yeni bir eşiği aşıyoruz. Etkin caydırıcılığı ve harekat kabiliyetiyle yüksek bir deniz kuvveti olmak neyi gerektiriyorsa onu yapmanın gayretindeyiz. Son 22 yılda katettiğimiz mesafeyi basamak yaparak inşallah çok daha fazlasını başaracağız.
"TÜRKİYE'NİN MÜCADELESİNDEN RAHATSIZLIK DUYABİLİRLER, KULAK ASMAYACAĞIZ"
Herkesin denizi ufku kadardır. Birileri Mavi Vatan'ı masal olarak görebilir. Birileri Türkiye'yi macera aramakla itham edebiliri. Hatta 'Türkiye'nin Libya'da, Somali'de Irak'ta Balkanlar'da Asya'da ne işi var?' diye işgüzarlığa da çıkabilir.
Geçmişte olduğu gibi bugün de yarında Türkiye'nin mücadelesinden rahatsızlık duyabilirler. Biz bunların hiçbirine kulak asmayacağız. Gözümüzü hiçbir zaman ufuktan ayırmayacağız. Pergelin sabit ucunu ülkemizin sabit çıkarlarına sabitleyecek diğer ucunu tüm dünyaya yayacağız. Olabilen en geniş perspektifle olanı değerlendireceğiz. Doğuyla ilişkilerimizi güçlendirirken, batıyla köklü iş birliğimizi ilerletmenin yollarını arayacağız.
"TERCİH YAPMAK MECBURİYETİNDE DEĞİLİZ"
Biz dünyanın 34 farklı ülkesinden 78 şehitliği olan bir ülkeyiz. Biz aynı zamanda Çanakkale Şehitliğinde Gazze'nin, Halep'in, Şam'ın, Kudüs'ün, Gümülcine ve Bağdat'ın evlatlarını misafir eden bir ülkeyiz. Komşumuz Irak'la, İran'la, Suriye ile 4 asır yönetimimiz altında olan Filistin'le ilgilenmemizi eleştirenler art niyetli değilse cahildirler. Türkiye'nin Suriye'de, Irak'ta, Katar'da ne işi var demek ufuksuzluktan tam anlamıyla bir akıl tutulmasıdır.
Bakınız burada şunu çok net ifade etmek isterim. Türkiye yönünü sadece Batı'ya dönerek menzili maksuduna varamaz. Türkiye doğu ile ve Batı ile ilişkilerini eş zamanlı bir şekilde geliştirirse, güçlü müreffeh itibarlı ve etkin bir ülke olabilir. Bunun dışında her yol Türkiye'ye fayda değil zarar verir, denklem dışına atar. Birilerinin iddia ettiği gibi Avrupa Birliği'yle Şangay İşbirliği Teşkilatı arasında bir tercih yapmak mecburiyetinde değiliz.
Sevgili Bahriyeliler, yükünüz ağırdır, mesuliyetiniz büyüktür.