Yüksek besin değeri ve şekerlerle birlikte gelen diğer içerik nedeniyle meyve ve sebzelerden şeker almak yanlış değildir ve kötü hissettirmemelidir. Bazı kanserler, yüksek şeker alımıyla beraber, tedaviye karşı daha dirençli hale gelebilirler; ancak hangi kanserlerin düşük şeker diyetinden faydalanacağını tahmin için eldeki bilgilerimiz henüz yeterli değildir.
Hem kanser riskini hem de potansiyel olarak kanser sonuçlarını değiştirebilmek için makul bir diyet değişikliği belirlemek amacıyla bu sorunun arkasındaki bilimsel çalışmalara daha yakından bakmak lazımdır. Bu konuda internette verilen cevaplar iki yanlış varsayım üzerine kurulmuştur 1) tüm kanserler şeker alımında aynı tepkileri vermektedir ve 2) aşırı şeker tüketimi kanser riskini artırabilir, bu sebeple şeker bırakma diyeti kanser tedavisinde şarttır.
Şeker ve Kanser
İlk olarak, “Şeker Kanseri Besler mi?” sorusunun cevabı “evet”, ancak insan vücudundaki tüm hücrelerin enerji için glikoz (kan şekeri) kullandığını bilmek önemlidir. Aslında, beyin enerji için sadece glikoz kullanabilir. Kesinlikle hiç şeker veya karbonhidrat içermeyen bir diyette bile, insan vücudu protein ve yağdan aldığı bazı kalorileri kan şekerine dönüştüren mekanizmalara sahiptir, böylece beyin ve diğer dokular işlev görebilirler.
Bununla birlikte, yüksek şeker alımının artmış kanser riskinden en azından dolaylı olarak sorumlu olduğuna dair bilimsel kanıtlar vardır. Örneğin, araştırmalar şekerli içeceklerde aşırı diyetlerin birçok kanser türü riskini arttırdığını göstermiştir. Bu çalışmalar, kilo alımını ve obeziteyi (bazı kanser türleri için bilinen risk faktörleri) teşvik eden ve vücuttaki insülin ve diğer büyüme hormonlarını ikincil olarak arttıran şekerden aşırı kalori alımına işaret eder ve yüksek şeker alımı kanserin gidişatını kötüleştirebilir. Şekerin yapmadığı bilinen şey doğrudan DNA'ya zarar vermek veya kansere neden olmaktır; ancak aşırı şeker alımının ikincil etkileri - obezite ve artmış insülin ve insülin benzeri büyüme faktörleri - kanser evriminin meydana gelme olasılığının daha yüksek olduğu bir ortam yaratabilir.
Şeker ve Kanser Oluşumu Hakkında
Bazı kanser türlerinin, yüzey reseptörlerinde insülin büyüme faktörü taşıdığı göz önüne alındığında, şeker alımını azaltmanın ve böylece insülin ve insülin büyüme faktörü seviyelerinin düşürülmesinin, insülin ile büyüme imkanı elde eden kanserlerde sonuçların iyileştirilmesine yardımcı olabileceği biyokimyasal olarak akla yatkındır. Bununla birlikte, bu tez henüz titiz, iyi tasarlanmış randomize klinik çalışmalarda kanıtlanmamıştır.
Ancak retrospektif bir çalışmada, araştırmacılar şekerli içecek tüketiminin, üst solunum yolu kanserlerinde daha kısa yaşam süresi ile ilişkili olduğunu bulmuşlardır.
Yetersiz beslenme ve ciddi kilo kaybı, özellikle kas kaybı, kanser tedavisi sırasında çok yaygındır. Bu durumda yeterli beslenme kritiktir. Kanser tedavisi sırasında kilo kaybı ve yetersiz beslenmenin kanser tedavisinin tolere edilebilirliğini azalttığı ve daha kötü sonuçlarla ilişkili olduğu gösterilmiştir. Daha düşük kalori alımı ile sonuçlanan herhangi bir diyet değişikliği sağlık uzmanı tarafından gözden geçirilmelidir ve diğer gıdaların beslenme ihtiyaçlarını karşılaması gerekebilir. Kilo kaybını tek amaç haline getiren diyet ve yaşam tarzı seçimleri zararlı sonuçlara yol açabilir, bu nedenle şeker alımı veya azaltılması konusunda mevcut sağlık durumunun genel değerlendirmeye alan bir diyetisyenden yardım istemek en mantıklı yöntemdir. Şeker kanseri besler mi sorusunun yanıtının karmaşıklığı, düzgün bir diyet oluşturulduğunda önemini yitirecektir.