Ünlü spor yazarı Şansal Büyaka, Galatasaray'ın kendi sahasında UEFA Avrupa Ligi rövanş mücadelesinde Barcelona'ya 2-1 mağlup olduğu karşılaşma hakkında konuştu.
Temsilcimiz Galatasaray, dün akşam oynadığı UEFA Avrupa Ligi Son 16 rövanş karşılaşmasında Barcelona'ya 2-1 mağlup olarak turnuvaya veda etti. İspanya'da oynanan ilk karşılaşmada sahadan 0-0'lık beraberlikle ayrılarak tur umutlarını İstanbul'a taşıyan Aslan, taraftarı önünde istediği sonucu alamadı.
Maça oldukça iyi bir başlangıç yapan temsilcimiz Galatasaray, ilk yarıda Marcao'nun golüyle 1-0 öne geçerek umutlansa da Pedri ve Aubameyang'ın gollerine engel olamayarak sahadan 2-1 mağlup ayrıldı.
Spor yazarı Şansal Büyüka, Milliyet Gazetesi'ne Galatasaray - Barcelona maçı ile ilgili olarak yaptığı değerlendirmelerle büyük ses getirdi. Şansal Büyüka, yapmış olduğu değerlendirmelerde ;
'Barcelona ilk maçtaki gibi değildi'
Takımın adı Galatasaray olunca, Avrupa maçına çıkınca, ilk karşılaşmada golsüz berabere kalınca, rakibin adının Barcelona olduğuna bakmıyor, gerçekleşeceğine inandığın bir hayale kapılıyor, umuda yelken açıyorsun… Biliyorsun ki, geride yaşanmışlıklar, tarihe yazılanlar var… Doğal olarak 'hadi bi daha' diyorsun… Haksız değilsin… Bunlar maç öncesi duygular elbette... Maç başladı, tatlı bir umuttan, tatlı bir hayaldan hakikate döndük… Karşımızdaki Barcelona, ilk maçtaki Barcelona değildi…Daha ilk dakikadan topu ve maçı Barcelona‘ya bıraktık… Dünyanın en iyi pas oyununu oynayan Barcelona, Galatasaray’ın bıraktığı geniş alanlarda istediği gibi top çevirdi… Mutlak bir hakimiyet kurdu… Oysa ilk maçta olduğu gibi rakibe yakın oynamalı, bu kadar rahat pas yapmasını engellemeliydik… Ya düşünemedik ya da hem savunma yapayım, hem hücuma çıkayım derken ikisinde de eksik kaldık… Bunlar maç öncesi duygular elbette... Maç başladı, tatlı bir umuttan, tatlı bir hayaldan hakikate döndük… Karşımızdaki Barcelona, ilk maçtaki Barcelona değildi…Daha ilk dakikadan topu ve maçı Barcelona‘ya bıraktık… Dünyanın en iyi pas oyununu oynayan Barcelona, Galatasaray’ın bıraktığı geniş alanlarda istediği gibi top çevirdi… Mutlak bir hakimiyet kurdu… Oysa ilk maçta olduğu gibi rakibe yakın oynamalı, bu kadar rahat pas yapmasını engellemeliydik… Ya düşünemedik ya da hem savunma yapayım, hem hücuma çıkayım derken ikisinde de eksik kaldık…
'Mostafa Mohamed ile başlamak daha iyi olmaz mıydı?'
İşin kötü tarafı, Barcelona‘nın en iyi yaptığı işi, pas oyununu oynaması için geniş alanlar bırakmaya maç boyu devam ettik… Orta sahamız ilk maçtaki direnci gösteremedi… Gomis önde hiç top tutamadı, zorlayamadı… Acaba daha diri. daha iyi Mohamed ile başlamak doğru tercih olmaz mıydı?
'Kerem Aktürkoğlu'na iyi markaj yaptılar'
Barcelona ilk maçtan boyunun ölçüsünü almış olacak ki, 'başımıza ne gelirse bu Kerem‘den gelir' diyerek, çok yakın oynadılar… Hatta çoğu zaman kademeli markaj yaptılar… Kerem birini geçse, hemen dibindeki ikinci Barcelona’lıya yakalandı…
Maça damga vuran 17-19 yaşındaki oyuncular
İlgimi çekti; Durdurmakta zorlandığımız Pedri 19 yaşında… Sonradan oyuna giren Gavi 17 yaşında… Şampiyonlar ligi maçında Barcelona gibi dünyanın en büyük takımlarından birinin formasını giyiyorlar…
'Kerem son dakikalarda pas yerine şut çekseydi!'
Biz Avrupa ülkeleri arasında kendi liginde 30 yaş üstünde en fazla oyuncu oynatan ülkeyiz… Hem de uzak ara... Barcelona ikinci yarının hemen başında öne geçtikten sonra, bir Kerem pozisyonu dışında Galatasaray’a beraberlik fırsatı bile vermedi… Kerem o pozisyonda en iyi yaptığı şeyi yapmak yerine, yani kaleye vurmak yerine niye pas vermeyi düşündü anlamadım…
'İstanbul'da Barcelona gibi oynadılar'
Barcelona ilk maçta gördüğümüz Barcelona değildi… İstanbul’da Barcelona gibi oynadı… Galatasaray, Nou Camp‘ta alkış tuttuğumuz Galatasaray‘ın uzağında kaldı… Tribünleri dolduran elli bin aslanın çok büyük desteğine rağmen ilk maçtaki etkisini ve mücadelesini gösteremeyince elenmek kaçınılmaz oldu...