Kacır, bu alandaki yeni fırsatları vurgulayarak, şunları söyledi:
"İnşa edilecek uzay istasyonları, tecrübelerimizi ve potansiyellerimizi değerlendirebilmemiz için yeni fırsatlar barındırıyor. Mikro yer çekimi ortamında deney ve analiz tecrübesi edindik. Ülkemiz uzay ekosisteminin kabiliyetleri çerçevesinde uzay programlarında yer almayı istiyoruz. Türksat 6A ve Ay Araştırma Programı (AYAP) ile daha derin tecrübe ve tarihçe kazanacağımız bileşenlerimiz olacak."
Yeni Hedef Açıklandı
Kacır, haberleşme, gözlem ve istihbarat uyduları alanında önemli aşamalar kaydedildiğini belirterek, İMECE takım uydu projesine de yakın zamanda başlayacakları bilgisini verdi. Küp uydularla ilgili çalışmaların da önemine dikkati çeken Kacır, şunları kaydetti:
"Yeni seri iki uydudan oluşacak ve 4 yıl içinde devreye girecek takım uydularla ülkemizin yüksek çözünürlüklü yer gözlem ihtiyaçlarının önemli bir kısmı yerli imkanlarla karşılanmış olacak. Bu projeleri GÖKTÜRK yenileme projeleri takip edecek. Ayrıca küçük ve küp uydular konusunda çalışmalarımız hızla devam ediyor. Değişik görev yükleriyle uydu filomuzun genişletilmesi hedefleniyor. Astronomi alanında teleskop projeleri (Doğu Anadolu Gözlemevi Projesi) de sürüyor."
Takvimde Zamanlı İlerlemeler
Kacır, uydularla birlikte derin uzaya ilişkin kapsamlı çalışmaları olduğunu, gözlem ve haberleşme uydu projelerindeki bilgi ve tecrübelerini Ay Projesi'ne de taşıdıklarını ve Türkiye'nin burada mevcudiyet gösteren sayılı ülkeler arasına girmesini amaçladıklarını dile getirdi.
AYAP-1 Projesi kapsamında Dünya'dan Ay yörüngesine ulaşarak buradan veri toplayan ve sonrasında Ay yüzeyiyle teması sağlayacak bir uzay aracı geliştirmek için çalışmaların sürdüğünü vurgulayan Kacır, aracın görev misyonunun tanımlanması, ilave bilimsel görev yükleri ve kullanılacak kritik ekipmanların belirlenmesi gibi süreçlerin tamamlandığını söyledi.
Kacır, Delta V şirketince milli olarak geliştirilen ve uzay aracında yörünge transferi sırasında kullanılacak hibrit itki motorunun ön tasarımının da tamamlandığı bilgisini vererek, şunları söyledi:
"Ay aracımız 2026 sonu veya 2027'nin ilk çeyreğinde fırlatılmaya hazır hale gelecek ve fırlatım müsaitliğine göre uzaya gönderilecek. Çok büyük bir aksilik yaşanmazsa proje belirlenen takvimde tamamlanacak. Milli imkanlarla geliştirilecek teknoloji, ürün, yazılım ve ekipmanların başarılı olmasıyla ülkemizin sistem geliştirme ve zorlu görev operasyonlarını gerçekleştirebilme kabiliyetine yönelik uluslararası itibarını artıracağız. Ay'daki suyun kökeninden yüzey bileşenlerine, sıcaklıklardan radyasyona kadar verilerin Türkiye'deki bilim insanlarımızca bilgiye çevrilmesini planlıyoruz. Şu anda Ay'a gidecek uzay aracı gibi uyduları fırlatma kabiliyetimiz olmaması sebebiyle ilk etapta fırlatmanın uluslararası işbirlikleriyle yapılması gerekiyor. Bu nedenle fırlatma yeteneğine sahip ülkelerle görüşmelere başlandı."
Ay Aracı Kart Çalışmaları
Kacır, uzay konusunda uluslararası iş birliklerine verdikleri öneme dikkati çekerek, şunları aktardı:
"Ülkelerin Ay projelerini ve programlarını yakından takip ediyoruz. Bazı ülkelerin Ay projelerinde ekipman bazlı yer alabiliriz. Ülkemiz çıkarına uygun bir biçimde bu programlarda yer almayı isteriz. Gerek altyapımız gerekse kabiliyetimiz bazı boyutlarda yer alabileceğimizi gösteriyor. Özel yabancı bir firma tarafından Ay'a gönderilecek 'rover' aracının elektronik kart testleri TÜBİTAK UZAY'da yapıldı. Ay programları kapsamında hizmet ihracatı yaptık diyebiliriz. Milli Uzay Programı kapsamında AYAP etaplarıyla hem nitelik hem de aktör sayısı bakımından daha etkin olacağız. Ay misyonumuz doğrultusunda uluslararası işbirliklerine her zaman açığız. Uzay evrensel bir saha ve insanlığın gelişimine katkı yapacak her türlü çalışmayı ülkemiz menfaatleri ve çıkarları kapsamında yapmaya hazırız."
Kacır, Milli Uzay Programı kapsamında hedeflerden birinin de Türkiye'nin uzay aracı ve uydu fırlatma ihtiyaçlarını bağımsız olarak gerçekleştirebilmek ve bir uzay limanı oluşturmak olduğunu anlattı.
"Kendi uydumuzu ve fırlatma aracımızı, kendi uzay limanımızdan atabilmek kapsamındaki faaliyetlerimiz birçok kurum ve kuruluşun katkısıyla hızlanarak devam ediyor." diyen Kacır, böylesine büyük bir tesisin, yurt dışı ortaklıklar yapılarak kurulması gerektiğini söyledi.
Uzay Rotası İş Birliği
Birçok ülke gibi Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) uzaya bağımsız erişim faaliyetlerini takip ettiklerini vurgulayan Kacır, şunları kaydetti:
"Ülkelerimizin uzay yol haritasıyla uyumlu, ticari olarak da üçüncü ülkelere/firmalara hizmet sağlayabilecek teknolojik ve yenilikçi bir uzay limanının kurulması konusunda görüşmelerimiz devam ediyor. BAE ile uzay sahasında temeli sağlam bir işbirliği rotası çizdik. Ortak fırlatma araçları konusunda imzaladığımız mutabakatla gelişen uzay ekonomisinden iki ülkenin payının da artırılmasını hedefliyoruz. Oluşacak stratejik işbirliği sayesinde ortak bir fırlatma üssü kurulması ve fırlatma aracı geliştirmesine yönelik imkanlarımızı artıracağız. Bu projelerle Türkiye ile BAE arasındaki ilişkileri en üst düzeyde sürdüreceğiz. Uzay limanı konusunda en doğru lokasyon, altyapı ve gerekli teknolojilerin tespit edilmesi amacıyla ön fizibilite çalışmaları yapılacak."
Bakan Kacır, Space X ve Axiom Space ile işbirlikleri kapsamında görüşmelerin sürdüğüne işaret ederek, "Her uzay istasyonu projesi ilgimizi çekiyor. Ülkemizin uzay kabiliyetlerinin de değerlendirilebileceği projeleri öncelikli olarak değerlendireceğiz." dedi.