Saçlarımız, dış görünüşümüz üzerinde hiç şüphesiz en etkili faktörlerden biri. Dökülen saçlar, mutsuz olmamıza ve kendimizi kötü hissetmemize neden olabiliyor. Peki saçlarımız neden dökülüyor? Saç dökülmesinin nedenleri neler? Dermatoloji Uzmanı Doç. Dr. Filiz Topaloğlu Demir, yetersiz alınan proteinin saç dökülmesine yol açtığını belirtti.
SAÇ DÖKÜLME NEDENLERİ
Saçlı deride ortalama 100 bin adet saç bulunuyor. Erişkinlerde yıkama ve tarama esnasında günlük ortalama 50-100 adet saç teli dökülmesi normal olarak kabul edilir. Genetik ve bazı hastalıklar dışında vitamin-mineral eksikliği saç dökülmesinin en önemli nedenleri arasında yer alır. Saç dökülmesi; hormonal ve besinsel faktörler, kimyasal maddelere maruz kalmak, genetik yatkınlık, sistemik hastalıklar, kıl gelişimi bozuklukları, ilaçlar, psikolojik stres ve saçlı deri hastalıklarına bağlı olarak ortaya çıkabilmektedir.
VİTAMİN EKSİKLİĞİNE DİKKAT!
Çinko, biotin, B12 vitamini, folik asit eksikliği, E ve D vitamini eksikliği saç dökülmesinin en önemli nedenidir. Aynı zamanda demir eksikliği de kadınlarda saç dökülmesinin nedenleri arasında yer alır.
SAÇLAR NEDEN DÖKÜLÜR?
Saçlar neden dökülür? Sıkı uygulanan diyetlerin saç dökülmesinde artışa neden olduğunu belirten Dermatoloji Uzmanı Doç. Dr. Filiz Topaloğlu Demir ‘Yapılan çalışmalarda özellikle yetersiz protein alımının saç dökülmesine neden olduğu gösterildi. Sağlıklı saçlara sahip olmak için; sağlıklı ve dengeli beslenmek, güneş dahil saça zarar veren her türlü fiziksel uyarandan, kimyasal maddeden uzak durmak ve stres yönetimi son derece önemlidir’ ifadelerine yer verdi.
Birçok faktör saç dökülmesini arttırabiliyor. Uzman doktor Demir, gün içinde 150'den fazla saç dökülmesinin altındaki sebepleri açıkladı. ‘Günlük 50-150 tel saç dökülmesi normal olarak kabul edilir. Bu sayı yaş ile mevsime göre değişiklik gösterse de bunun üzerindeki dökülmeler patolojik olarak kabul edilir. Kalıtsal faktörler, hormonal bozukluklar ve duyarlılık, tiroit hastalıkları ve kansızlık başta olmak üzere sistemik hastalıklar, ilaçlar, diyet, bazı vitamin ve mineral eksiklikleri, stres, gebelik gibi fizyolojik nedenler saç dökülmesine yol açabilir. Özellikle B12 ve D vitamini, folik asit, biyotin, çinko, demir, selenyum gibi vitamin ve minerallerin eksikliklerinde saç dökülmesi ortaya çıkabilir’ dedi.
SIKI DİYETLER SAÇ KAYBINA YOL AÇABİLİYOR
Uygulanan sıkı diyetlerin ardından saç kayıplarının yaygın görülebildiğine de dikkat çeken Doç. Dr. Demir, ‘Yapılan çalışmalarda özellikle yetersiz protein alımının saç dökülmesine neden olduğu gösterildi. Günlük minimum 0,8 g/kg protein ve en az 1200 kcal alınması önerilir. Diyetin bırakılmasından sonra genellikle geri dönüşümlüdür. Esansiyel yağ asidi eksikliklerinde, yetersiz alımdan 2 ile 4 ay sonra, saçlı deride ve kaşlarda kızarıklık ve pullanma başlar, sonrasında ise belirgin saç dökülmesi ortaya çıkar. Çok sayıda ilaç da saç siklusunu etkileyerek saç kaybına neden olabilir. Bunların başında kanser tedavisinde kullanılan ilaçlar, doğum kontrol hapları, kan sulandırıcılar, kalp ve damar hastalıklarında kullanılan ilaçlar, A vitamini türevi ilaçlar, antimikrobiyal ve antiviral ilaçlar ve bazı psikiyatrik ilaçlar gelmektedir.’ ifadelerine yer verdi.
SAÇ DÖKÜLME TEDAVİSİ KİŞİYE ÖZEL PLANLANIYOR
Doç. Demir, saç dökülmesinin altında yatan sebebin ve dökülme tipine yönelik hastaya özel tedavilerin planlandığının altını çizerek, ‘Saç için gerekli vitamin ve mineralleri eksik olan hastalar bu tedaviler ile desteklenmelidir. Saç mezoterapisi, PRP (Platelet Rich Plasma)- trombosit yani pıhtı hücresi yönünden zenginleştirilmiş plazma uygulaması, mikro iğneleme olarak da bilinen dermaroller uygulamaları, lazer uygulamaları ve kök hücre tedavisi saç hastalıklarında son yıllarda sıklıkla kullandığımız popüler tedavi yöntemleridir. PRP tedavisinde hastanın kendi kanından elde edilen plazma, küçük miktarlarda, yaygın olarak derinin içine enjekte edilirken saç mezoterapisinde saçın ihtiyacı olan vitaminler, mineraller, aminoasitler ve enzimler, tek başlarına ya da genellikle karışım halinde derinin orta tabakasına ince uçlu, küçük iğneler ile yaygın olarak enjekte edilmektedir. Dermaroller uygulaması ise çok sayıda, kısa ve ince iğne içeren bir aletin deri yüzeyinde yuvarlanması ile deride, gözle görünmeyen (mikroskopik) yaralanmalar oluşturarak etki gösteren bir tedavi yöntemidir’ dedi.
ERKEK TİPİ VE KADIN TİPİ SAÇ DÖKÜLMELERİ NEDİR?
Erkek tipi ve kadın tipi saç dökülmeleri hakkında da açıklamalarda bulunan Demir, şu bilgileri verdi: ‘Erkek tipi saç dökülmesi androgenetik alopesi olarak bilinir. Genetik yatkınlığı olan kişilerde, genelde 20-30’lu yaşlarda başlayan, erkeklik hormonu duyarlılığı ile ilişkili olarak saçların dökülmesi veya incelmesiyle, saç çizgisinin geri çekilmesi veya tepe bölgesinin açılmasıyla seyreden bir saç hastalığıdır. Erkeklerde meydana gelen saç dökülmelerinin en sık nedenidir. Tedavide topikal minoksidil ve oral finasterid yanı sıra PRP, dermaroller, lazer uygulamaları ve kök hücre tedavisi kullanılmaktadır.
Kadın tipi saç dökülmesi ise kalıtsal yatkınlığı olan kadınlarda hormonal değişiklikler veya duyarlılık nedeniyle ortaya çıkan, saçlı derinin ön kısmında ve tepe kısmında görülen saç kaybı veya saç incelmesine bağlı ortaya çıkan açılma ile seyreden bir saç hastalığıdır. Erkek tipi saç dökülmesinin kadınlarda görülen formudur. Kadınlarda görülen saç dökülmesinin en sık nedenlerinden biridir. Tedavisinde topikal (yerel) olarak uygulanan minoksidil ve hormon düzenleyici tedavilere ek olarak PRP, dermaroller, lazer uygulamaları ve kök hücre tedavisi kullanılır.’
SAÇ KIRAN TİPİ DÖKÜLMENİN SEBEBİ BİLİNMİYOR
Demir, saç kıran tipindeki dökülmeyi ise şu şekilde ifade etti ‘Saç kıran olarak bilinen alopesi areata, kişinin kendi savunma hücrelerinin kendi kıl köklerine saldırması ile ortaya çıkan, genellikle yuvarlak veya oval şekilli, düzgün yüzeyli saç dökülmesi ile seyreden bir hastalıktır. Hastalığın şiddetine göre saçlı deri dışında kaş kirpik, sakal, bıyık veya vücut kıllarında kayıp ile seyredebilir. Kesin nedeni hala tam olarak bilinmemekle birlikte mevcut kanıtlar kalıtsal yatkınlığı olan kişilerde, bilinmeyen çevresel etkenler ile tetiklenen bağışıklık sistemi aracılıyla ortaya çıkan bir hastalık olduğunu desteklemektedir. Sınırlı tutulumu olan kişilerde kıllar genellikle kendiliğinden bir yıl içinde geri gelebilir. Tedavide saç dökülen alana başta kortizonlu olmak üzere çeşitli losyon ve kremler, yerel iğneler, yaygın durumlarda kortizonlu haplar, bağışıklık sistemini baskılayıcı veya düzenleyici hap veya iğneler kullanılır.’
SAĞLIKLI SAÇLAR İÇİN NE YAPMALIYIZ?
Saç dökülmesini engellemek önüne geçebilmek için dikkat edilmesi gereken hususlar hakkında ise Demir, ‘Sağlıklı saçlara sahip olmak için; sağlıklı ve dengeli beslenmek, güneş dahil saça zarar veren her türlü fiziksel uyarandan, kimyasal maddeden uzak durmak ve stres yönetimi son derece önemlidir. Saçlarımızı yüksek ısıdan mutlaka uzak tutmalı ve sık aralıklarla şekillendirici uygulamalar yapmaktan kaçınmalıyız. Saçlar olabildiğince açık bırakılmalı ya da gevşek toplanmalıdır. Saçlı derimizin yapısına uygun şampuan seçilmeli ve gerekli durumlarda saç uçları için banyo sonrası besleyici kremler kullanılmalıdır’ dedi.
SAÇ DÖKÜLMESİNİ ÖNLEYEN BESİNLER NELER?
Sağlıklı saçlara sahip olmak için bazı besinleri tüketirken bazı besinlerden uzak durulması gerekiyor. Saç dökülmesini önleyen besinler neler? İstiridye, yumurta, kırmızı et, mercimek, süt, karaciğer, ceviz, tahıllar, soya fasulyesi, karides, ıspanak, badem, yağlı balıklar, hayvansal ürünler saç sağlığı için önemlidir.
Saç dökülmesini önlemek içinse düşük kalorili diyetler ve proteinden fakir beslenme düzeninden uzak durulması gerekiyor. Bu nedenle yumurta, kemik suyu tavuk eti, somon gibi protein barındıran gıdalar tercih edilmelidir.