İsrail'e tepki gösteren Rusya, Ben Gvir'in bu kışkırtıcı
eyleminden son derece endişeli olduklarını bildirdi. Rusya Dışişleri Bakanlığı,
İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Ben-Gvir ve fanatik Yahudilerin Mescid-i Aksa'ya
düzenlediği baskının "kışkırtıcı eylem" olduğunu belirterek,
"Sadece kınamakla kalmamalı. Önlemler alınmalı" dedi.
“Kutsal Mekanlara Saldırılmamalı”
Ben-Gvir ile fanatik Yahudilerin Mescid-i Aksa'ya yönelik
eylemlerine tepkinin ardından, bakanlık şu açıklamayı yaptı:
"Moskova, Ben-Gvir'in bu kışkırtıcı eyleminden son
derece endişeli. Siyonizm taraftarları buna benzer eylemlerde sürekli
bulunuyor. İsrail yönetimi sadece kınanmakla kalmamalı, 1994 tarihli
Ürdün-İsrail Barış Anlaşması'nda yer alan Kudüs'teki kutsal mekanlarla ilgili
statükoyu bozan eylemleri durdurmak için etkili önlemler alınmalı."
“Gazze ŞERİDİ'NDEKİ GERGİNLİĞİN DÜŞÜRÜLMESİNE YÖNELİK
ULUSLARARASI GİRİŞİMLERİ BALTALADIĞI”
"Bu tür adımların hem İsrail hem de Filistin toplumunda
radikal duyguların alevlenmesine yol açtığı, Gazze Şeridi'ndeki gerginliğin
düşürülmesine yönelik uluslararası girişimleri baltaladığı" vurgulandı.
NE OLMUŞTU?
İsrail polisinin koruması eşliğinde İsrail Ulusal
Güvenlik Bakanı Itamar Ben Gvir ve çok sayıda fanatik Yahudi yerleşimci işgal
altındaki Doğu Kudüs'te bulunan Mescid-i Aksa'ya baskın gerçekleştirdi.
Mescid-i Aksa'da yaklaşık 1600 yasa dışı yerleşimcinin bulunduğu bildirildi.
“İsrail Bayrakları Açarak Gösteri Yaptılar”
Filistin topraklarını gasbeden İsrailli gruplar, Yahudilerin
dini bayramı Tisha B'Av nedeniyle Aksa'ya geniş çaplı baskın düzenleme
çağrısında bulunmuştu. Daha sonra Filistin topraklarını gasbeden çok sayıda
İsrailli, dün, işgal altındaki Doğu Kudüs’ün Eski Şehir bölgesindeki Müslüman
mahallelerine de uzanacak şekilde Mescid-i Aksa'nın dışındaki duvarların
çevresinde İsrail bayrakları açarak gösteri yapmıştı.
“İbadet Etme Hakları Olduğunu Savunuyorlar”
İşgal altındaki Doğu Kudüs'te bulunan Mescid-i Aksa,
Müslümanların ilk kıblesi olma özelliğini taşıyor. Yahudiler, içinde Kıble
Mescidi ile Kubbetüs Sahra'nın yanı sıra müze, medreseler ve büyük avlunun yer
aldığı Mescid-i Aksa Külliyesi altında, Süleyman Mabedi kalıntılarının
bulunduğu iddiasıyla kazı çalışmaları yapıyor, Aksa'da kendilerinin de ibadet
etme hakları olduğunu savunuyorlar.
Eski İsrail Başbakanı Ariel Şaron'un, 2000 yılında yüzlerce
korumasıyla Mescid-i Aksa'yı ziyaret etmesi Filistin topraklarında birkaç yıl
devam eden ayaklanmanın ilk kıvılcımı olmuştu.
Mescid-İ Aksa'ya İlişkin Statüko
Ürdün, 1994'te İsrail ile imzaladığı Vadi Araba Anlaşması
uyarınca Kudüs'teki dini işlerden sorumlu ülke olarak kabul ediliyor.
Yine 2013'te Ürdün Kralı 2. Abdullah ile Filistin Devlet
Başkanı Mahmud Abbas arasında imzalanan anlaşmaya göre, Kudüs ve oradaki kutsal
mekanların savunulması ve vesayet hakkı da Ürdün'e verildi.
Anlaşmaya göre Mescid-i Aksa; Ürdün Vakıflar, İslami İşler
ve Mukaddesat Bakanlığına bağlı Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin yönetiminde bulunuyor.
Polis Eşliğinde Kutsal mabede Giriyorlar
Yahudiler, daha önce Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin izni
dahilinde Mescid-i Aksa'yı ziyaret ediyor. 2003'ten bu yana Vakıflar İdaresinin
egemenliğini ihlal eden İsrail'in tek taraflı kararı çerçevesinde polis
eşliğinde Müslümanların kutsal mabedine giriyorlar.
Yahudiler Sadece Ziyaret Edebilir
İsrail yönetimi, Mescid-i Aksa'da sadece Müslümanların
ibadet edebildiği diğer dinlerin mensuplarınınsa sadece ziyaret edebileceği tarihi
statükonun korunduğunu söylüyor. Ancak fanatik Yahudi yerleşimcilerin İsrail
polisi korumasında Aksa'ya düzenledikleri baskınlarda dua etmeleri ve dini
ritüelleri yerine getirmeleri sıkça kameralara yansımakta.