Rusya, ABD’ye rest çekti: “Nükleer savaşa hazırız!”

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya ile ABD arasında doğrudan bir çatışmanın olasılığının düşük olduğunu belirtti ancak gerektiğinde askeri ve teknik açıdan nükleer bir savaşa hazır olduklarını ifade etti. Rossiya devlet kanalına verdiği röportajda nükleer silah kullanımına dair önemli değerlendirmelerde bulunan Putin, özellikle ABD'nin Rusya topraklarına askeri birlik göndermeyeceğini vurgulayarak şu açıklamalarda bulundu:

"Washington, Rusya topraklarına birlik göndermeyeceğini ilan etti. Ancak, ABD birlikleri sadece Rusya topraklarına değil, aynı zamanda Ukrayna topraklarına da ortaya çıksa, bunu bir ülkenin diğer ülkenin iç veya dış işlerine güç kullanarak müdahalesi olarak kabul ederiz."

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ABD'nin Rusya ve Ukrayna topraklarına birlik göndermesi durumunda Rusya'nın nasıl bir tutum takınacağını bildiğini ifade etti. Putin, ABD Başkanı Joe Biden'ın geleneksel siyaset ekolünü benimsediğini ve Rusya ile ABD'nin karşı karşıya gelmesinin düşük bir olasılık olduğunu belirtti. Ancak, bu duruma karşı hazır olduklarını vurgulayarak şu açıklamalarda bulundu:

"ABD Başkanı Biden, geleneksel siyaset ekolünü takip ediyor. Rusya ile ABD arasında doğrudan bir çatışma olasılığı düşük. Ancak, böyle bir durumda askeri ve teknik açıdan nükleer bir savaşa hazırız. Birliklerimiz sürekli olarak savaşa hazır durumda."

Rusya’nın nükleer üçlüsüne dikkat çekildi

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya'nın nükleer üçlüsünün diğer nükleer üçlülere göre daha modern olduğunu açıkladı. Putin, bu konudaki değerlendirmelerini Rus devlet kanalına verdiği röportajda paylaştı. "Böyle bir üçlüye biz sahibiz ve aslında Amerikalılar da sahip. Burada biz çok daha fazla ilerleme kaydettik. Bizimki tüm nükleer bileşenlerle daha modern." şeklinde konuşan Putin, bu modernliğin uzmanlar tarafından bilindiğini ve bu alandaki gelişmelerin devam ettiğini belirtti.

Putin, nükleer silahların denemelerini yasaklayan bir anlaşma olduğunu, ancak ABD'nin bu anlaşmayı onaylamadığını ve Rusya'nın buna rağmen anlaşmalara uyduğunu ifade etti. Ayrıca, nükleer savaş ihtimaline karşı hazır olduklarını vurgulayarak, "Ancak bu, bence yarın bu nükleer savaşı başlatmaya hazır oldukları anlamına gelmiyor. Ama istiyorlarsa ne yapalım? Biz hazırız." şeklinde konuştu.

Putin, nükleer silahlar konusundaki açıklamalarına ek olarak, ABD'nin nükleer denemeleri yapma düşüncesine de değindi. Nükleer denemelere gerek olmadığını belirten Putin, ancak ABD'nin böyle bir adım atması durumunda Rusya'nın da aynı şekilde tepki vereceğini vurguladı. Teknik olarak buna hazır olduklarını ifade eden Putin, nükleer birliğin sürekli savaşa hazır durumda olduğunu ve bu durumun açıkça bilinmesini istedi. Ayrıca, Ukrayna'nın Rusya'daki sınır bölgelerine yönelik insansız hava aracı saldırılarına da değinen Putin, bu saldırıların Ukrayna'nın devlet başkanı seçimlerine müdahale etme amacını taşıdığını belirtti. Putin, Ukrayna ordusunun Rusya sınırını geçme girişimleri hakkında da bilgi vererek, bu tür eylemlere yabancı paralı savaşçıların da katıldığını ifade etti. Putin, bu sabotaj girişimini gerçekleştiren 300 kişilik bir grubun içinde yabancı savaşçıların bulunduğunu aktardı.

Ukrayna ile Rusya müzakerelere varacak

Ukrayna ile barış müzakerelerini hiçbir zaman reddetmediklerini vurgulayan Putin, müzakerelere hazır olduklarını ancak "isteklere" dayanarak değil, dünyada gelişen gerçeklere dayanarak bu müzakereleri yapmak istediklerini söyledi.

Putin, "Bu anlaşmazlık da dahil olmak üzere tüm anlaşmazlıkların barışçıl yollarla çözülmesini istiyoruz. Biz buna hazırız, bunu istiyoruz. Ancak bu, karşı tarafın güvenliğini sağlayacak ciddi bir görüşme olmalı ve bu durumda biz öncelikle Rusya Federasyonu'nun güvenliğiyle ilgileniyoruz." dedi.

Macron’un Rusya açıklaması

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un, Ukrayna'ya Batılı asker gönderilmesine yönelik ifadelerini değerlendiren Putin, Ukrayna'da uzun süredir Batılı savaşçıların görev yaptığını belirtti. Yabancı ülkelerin resmi askeri birliklerinin Ukrayna'ya gönderilmesi durumunda sahadaki durumun değişmeyeceğini ifade eden Putin, böyle bir adımın sadece bölgedeki tansiyonu artıracağını vurguladı.

Macron'un, Rusya'nın Afrika'daki faaliyetleri nedeniyle "alınganlık" yaptığını belirten Putin, "Afrika'ya karışmadık ve Fransa'yı oradan çıkarmadık. Wagner grubu önce Suriye'de bir dizi ekonomik proje gerçekleştirdi, ardından diğer Afrika ülkelerine taşındı. Rusya Savunma Bakanlığı destek sağladı ancak yalnızca bir Rus grubu olması temelinde sağladı, başka bir şey değil." şeklinde konuştu.

Putin, Afrika'daki bazı ülkelerin de kendileriyle çalışmak istediğini kaydederek, söz konusu ülkelerin Fransa ile çalışmak istemediğini ve bunun da Rusya'nın girişimiyle yaşanmadığını söyledi.

Macron'un Rusya ile ilişkilerde "artık kırmızı çizgilerin kalmadığı"na yönelik açıklamalarını da değerlendiren Putin, "Rusya'ya karşı kırmızı çizgilerin bulunmadığını söyleyen devletlerin, Rusya'nın bu devletlerle ilgili kırmızı çizgileri olmayacağını anlamaları gerekiyor." ifadesini kullandı.

İsveç ve Finlandiya NATO’ya katılması üzerine açıklamalar

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Finlandiya ve İsveç'in NATO'ya katılma kararlarına yönelik eleştirilerde bulunarak, bu ülkelerin tarafsızlık politikalarından vazgeçmelerinin Avrupa'da gerilimi artıracağını savundu. Putin, "Bence tarafsızlığa bağlı kalmalarından daha çok faydalanıyorlardı, en azından Avrupa'daki gerilimi azaltacak bir müzakere platformu olarak bazı avantajlar sağlıyordu." dedi.

Rus lider, Finlandiya ile olan ilişkilerine vurgu yaparak, askerlerini Finlandiya sınırından çekmiş olduklarını ve bu ülke ile iyi bir ilişki sürdürdüklerini belirtti. Putin, "Hiç askerimiz yoktu, bütün birlikleri oradan, Rusya-Finlandiya sınırından çekmiştik. Neden bunu yaptılar? Bana göre tamamen siyasi nedenlerden dolayı. Muhtemelen bir tür şemsiye altında Batı kulübünün üyesi olmayı çok istiyorlardı." diye konuştu.

Finlandiya'nın NATO'ya üye olmasının ardından Putin, artık sınır bölgelerine asker konuşlandırılacağını ve saldırı sistemlerinin de bu bölgelere yönlendirileceğini belirtti. Ekonomik ilişkilerin olumlu bir seyir izlediğini ancak bu durumun değişeceğini ifade eden Putin, "Saldırı sistemlerimiz de orada yoktu, artık olacak. Neden? Ekonomik ilişkilerimiz çok iyiydi. Bizim pazarımızı kullandılar, birçok şeyi onlardan aldık. Ama artık durum değişecek. Diğer pazarlarda mallarına pek ihtiyaç duyulmuyor ve bizim mallarımızı da yeterince bulamayacaklar. Anlayamıyorum." şeklinde konuştu.

“Batılı ülkeler diğer ülkeleri sömürüyor!”

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Batılı ülkelerin diğer milletleri sömürdüğünü ifade ederek, "Afrika'nın zor durumdaki halklarını parçalıyorlar, Latin Amerika'yı ve Asya ülkelerini sömürüyorlar. Elbette kimse bunu unutmuyor." dedi. Putin, Batılı ülkelerin mevcut uluslararası statükoyu korumak istediğine vuruglayarak, "Yüzyıllardır karınlarını insan etiyle, ceplerini parayla doldurmaya alışmışlar. Ancak vampir balosunun sona erdiğinin farkına varmaları gerekir." dedi.

Putin'in bu açıklamaları, Batılı elitlerin diğer milletleri sömürdüğüne dair eleştirisini içeriyor. Afrika, Latin Amerika ve Asya'nın sömürüldüğünü belirterek, Batılı ülkelerin bu pratikleri devam ettirmek istediklerini ifade etti. Ayrıca, Putin bu durumu "vampir balosu" benzetmesiyle nitelendirerek, bu sömürü düzeninin sona ermesi gerektiğini vurguladı.

Rusya, ABD seçimine müdahale edecek mi?

Yaklaşan ABD seçimlerini değerlendiren Putin, Rusya'nın herhangi bir seçime müdahale girişiminde bulunmadığını söyledi.

ABD halkı hangi başkanı seçerse Rusya'nın da o başkanla çalışacağına işaret eden Putin, "Başkanlık adayı Donald Trump, başkan olarak görev yaptığı son yılda, Joe Biden'a sempati duyduğum gerekçesiyle beni kınadı. Konuşmalarımızdan birinde bana 'Uykucu Joe'nun kazanmasını mı istiyorsunuz?' diye sordu. Sonra kendisine (Trump'a) onu desteklediğimiz iddiasıyla zulmetmeye başladılar. Bu gerçekten tam bir saçmalık." ifadelerini kullandı.

Vergi sistemine düzenleme getirildi

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, önümüzdeki 6 yıl içinde demografik sorunları çözmek amacıyla 14 trilyon ruble (yaklaşık 153 milyar dolar) harcamayı ve vergi konularında düzenlemeler yapmayı planladıklarını açıkladı. Putin'in bu açıklamaları, Rusya'nın nüfus artışını destekleme ve ekonomik büyümeyi teşvik etme çabalarını yansıtmaktadır. Bu önlemlerle ülkenin demografik zorluklarına çözüm bulma ve genel refahını artırma hedeflenmektedir.

Vergi yükünün adil bir şekilde dağılması gerektiğine işaret eden Putin, "Daha fazla kazanan şirketler, tüzel kişiler ve bireyler, yoksulluğun azaltılmasıyla ilgili sorunlar başta olmak üzere ulusal sorunların çözümü için hazineye daha fazla pay ayırmalıdır." ifadesinde bulundu.

Putin, Rusya Başbakanı Mihail Mişustin'in, Rusya'daki başkanlık seçimlerinden sonra koltuğunu koruyup korumayacağına yönelik bir soru üzerine, "Bunu seçimden sonra, oylar sayıldıktan sonra konuşmalıyız. Ancak genel anlamda hükümet çalışıyor, çalışmaların sonuçları görülüyor. Oldukça tatmin edici bir şekilde çalışıyor." dedi.