Ramazan ayı genel itibariyle Müslümanlar için oldukça önemli ve faziletli bir aydır. Ramazan ayı içerisinde bazı gecelerinde fazileti ayrıca yüksektir. Fazileti yüksek gecelerden birisi de 17.gece olarak ifade edilebilir.
Konu ile ilgili alimlerin yaptığı yorumlar da mevcuttur. Büyük muhakkik İbnü Receb el-Hanbelî (Rahimehullâh) Letâifü’l-Me‘ârif nâm eserinde bu konuyla ilgili rivâyetleri toplamış ve Kadir Gecesi’nin, Ramazân-ı Şerîfin 14 veya 17. gecesine tevâfuk edebileceğine dair rivâyetleri de kaydedilmiştir.
Bunun yanı sıra aynı şekilde İbnü Mes‘ûd (Radıyallâhu Anh)dan rivâyet edilen bir hadîs-i şerîfte Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: “Onu Ramazânın on yedinci gecesinde arayın.” buyurulmuştur.
Başka saygıdeğer bir alim olan Zeyd ibnü Erkam'a (Radıyallahu Anh) Kadir Gecesi sorulduğunda: “Şüphe etmeksizin ve inşâallâh deme lüzumu dahi hissetmeksizin diyorum ki; on yedinci gecedir, Kur’ân’ın indiği gecededir. Hakla batılın ayrıldığı o Furkan gününün sabahında o iki ordunun buluştuğu günün gecesidir” buyurmuştur.
Bedir Savaşı Ramazan Ayının 17. gecesinde yaşandı
İki ordunun buluşarak hak ile batıl olanın ayrıldığı Bedir Gazvesi Ramazan ayının 17. gecesinde vuku bulmuştur. Abdullah ibnü Mes‘ûd, Ali ibnü Ebî Tâlib, Hasen ibnü Ali, Urve ibnü Zübeyr, Ebû Bekir ibni Abdirrahmân, Âmir ibnü Rabî‘a, Zeyd ibnü Erkam, Zeyd ibnü Sâbit ve Amr ibnü Hureys (Radıyallâhu Anhüm) gibi pek çok sahâbî, Bedir Gazvesinin on yedinci gece de olduğunu ve bu günün de cuma gününe denk geldiğini rivayet etmişlerdir.
Kur’ân-ı Kerîm’de: “…Eğer siz Allâh’a ve o iki ordunun karşılaştığı gün; (Bedir’de hakla bâtılın ayrıldığı) o Furkan günü kulumuz (Muhammed Mustafa’y)a indirmiş olduğumuz şeylere (o âyetlere, meleklere, fetihlere ve yardımlara) inanmış bulunduysanız…” şeklinde ehemmiyeti vurgulanmış olan bu günü, gecesiyle beraber özellikle Zeyd ibnü Sâbit (Radıyallâhu Anh)ın ve Medîne ehlinin ihyâ ettiği haber verilmiş, Mekke ehlinin de o gece sabaha kadar ibâdet ettikleri ve umre yaptıkları kaydedilmiştir.
İmâm-ı Ahmed (Rahimehullâh) Medine ehline naklettiği üzere Kadir Gecesinin Ramazan ayının 17. gecesinde aranması gerektiğini nakletmektedir.
Cuma gününe denk gelmesinin anlamı nedir?
Abdurrahman'dan (Radıyallâhu Anh) rivayetine göre eğer 17. gece cuma gününe denk geliyorsa bu gecenin Kadir Gecesi olması daha kuvvetli muhtemel olmaktadır.
Ebû Cafer Muhammed ibni Ali el-Bâkır (Radıyallâhu Anhum)dan gelen rivâyete göre, Cibrîl (Aleyhisselâm) Ramazân-ı Şerîfin on beş ve on altıncı gecelerine denk gelen cumartesi ve pazar geceleri Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)e inmiş, sonra Ramazân-ı Şerîf'in on yedisinde pazartesi günü, Allâh-u Te‘âlâ’nın elçiliğini getirmek üzere Hira Dağı'nda kendisine zuhur etmiştir.
Hz. Muhammed'in nübüvvetinin başlangıcı da 17. geceye denk gelmekte
Ebû Mûsâ el-Medînî (Radıyallahu Anh)ın tahrîc ettiği Câbir (Radıyallâhu Anh) hadîsinde rivâyet edildiğine göre; Rasûlüllâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) hangi güne denk gelirse gelsin, Ramazân-ı Şerîf'ın on yedisinde Kuba mescidini ziyâret etmekteydi.
Rivayetlerden yola çıkarak söylemek gerekir ki Kadir Gecesinin on yedinci geceye gelmesi çok muhtemel olmakla beraber bu geceye ayrı özen gösterilmesi önerilmektedir.
17. Gece için kılınması önerilen namaz
Bu gecede yatsı namazı ve vitr namazlarının kılınmasının ardından, her rekâtta Fâtiha-i Şerîfe'en sonra 3 kere Kadir, 3 kere İhlâs, 2 kere de Felâk ve Nâs Sûrelerini okumak suretiyle 10 rekât namaz kılınması önerilmektedir. Bu namazı kılmanın büyük faziletleri vardır. Bu namazı kılan kişinin günahları affolur ve bu kişi dünya fitnesinden korunduğu gibi kabir azabından da muhafaza edilir.