Pandemi sonrası bu hastalıklar çoğaldı: Koronavirüsten 6 kat daha bulaşıcı

Koronavirüs pandemisinin sona ermesinin ardından viral hastalıklarda artış gözlemlendi. Prof. Dr. Şevket Özkaya, özellikle kızamık ve zona hastalıklarının görülme sıklığının arttığını ifade etti. İşte detaylar...

24.07.2023-12:44 - (Son Güncelleme: 16.08.2023-17:41)

Yaklaşık 3 yıl önce ortaya çıkan Koronavirüs salgınının diğer hastalıklara olan etkisi merak ediliyordu. Son zamanlarda ortaya çıkan kızamık ve zona gibi viral hastalıklar bu soruya yanıt oldu gibi görünüyor. Gögüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr Şevket Özkaya, Covid-19 dışı viral hastalıklarda artış yaşandığına dikkat çekti.

Önlem alınmalı

İHA’da yer alan habere göre; İlk olarak herpes virüslerinin neden olduğu zona hastalarında belirgin bir artışın görüldüğü bilgisini veren Prof. Dr. Şevket Özkaya, Zona’nın hafif semptomatik geçirilen bir hastalık olmakla birlikte önümüzdeki günlerde ortaya çıkabilecek diğer virüslere bağlı olarak, karşılaşabileceğimiz rahatsızlıklara karşı önlem alınmasını tavsiye etti. Özkaya, “Sadece Covid-19 için değil, tüm viral ve bulaşıcı hastalıklar için mesafe ve hijyen kurallarına özen göstermemiz gerekiyor” diye konuştu.

Koronavirüs Kızamık Zona

Koronavirüse göre 5-6 kat daha bulaşıcı

Kızamığın ise halkımızın en iyi bildiği çocukluk hastalıklarından biri olduğuna değinerek sözlerine devam eden Özkaya, “Nadiren de olsa özellikle 1 yaş altında çocuklarda beyin, kalp ve/veya akciğer komplikasyonlarına bağlı ölümcül olabiliyor” dedi. Daha çok çocukluk çağında görülen kızamık hastalığının, koronavirüse göre 5-6 kat daha bulaşıcı olma özelliği taşıdığını kaydeden Prof. Dr. Özkaya’ya göre, son dönemde Türkiye'de salgın haline dönüşen ve pek çok vakanın duyurulduğu kızamık için alınabilecek önlemlerin başında Aşı geliyor. Aşılı olunmadığında ise özellikle gebelere ve bağışıklığı düşük kişilere kolayca bulaşabiliyor ve riskli durumlara sebebiyet verebiliyor.

Bu belirtilere dikkat edin

Özkaya, yüksek ateş ve halsizlikle kendini gösteren kızamığın, enfekte olmuş kişilerin öksürmesi, hapşırması veya konuşması esnasında yayılan damlacıkların solunması ya da bu kişilerin kullandığı nesnelere temas edilmesiyle bulaştığını hatırlattı. Kızamık hastalığının kesin bir tedavi yöntemi bulunmamakla birlikte bazı semptomatik şikayetlere yönelik tedaviler uygulanabildiğini kaydeden Özkaya, “Her ne kadar sayılar artsa da halkımızın paniğe sevk edecek, ölümcül bir salgın beklemiyoruz. Kızamık ülkemizde en iyi bilinen ve Sağlık Bakanlığımızın hem aşılama konusunda hem de özellikle çocukluk çağı viral hastalıkları takibinde en hassas davrandığı konulardır. Kızamık vakalarının artmasına rağmen hayatı tehdit eden bir tablo yoktur, sadece iş gücü kaybı oluşturduğu için halkımızın kontrollü sosyal hayata dikkat etmelerini öneriyoruz” dedi.

YORUM YAZ..
Modal