Koronavirüse karşı aşıyı üreterek büyük bir umut ve övünç kaynağı olan Özlem Türeci ve Uğur Şahin'den insan sağlığına dair yeni bir umudun müjdesi geldi. İkilinin kurucusu olduğu BioNTech, deneysel kolon kanser aşısının Faz 2 denemelerine başladığını duyurdu. Yapılan açıklamada, kanser aşısının Kovid-19 aşısında olduğu gibi mRNA teknolojisine dayandığı aktarıldı.
mRNA aşıları gücünü Kovid-19 döneminde kanıtladı bu sayede de bu teknolojiye duyulan güven de büyük bir ivme kazandı. Yakın dönemde BioNTech'in başladığı mRNA teknolojisi ile kanser tedavisi çalışmaları umut verici sonuçlar doğurdu. mRNA aşıları genel olarak Kovid-19 aşıları olarak bilinse de aslında bu teknoloji koronavirüs ortaya çıkmadan daha önce geliştirilmeye başlanmıştı.
Başarılı bir çalışma mekaniğine sahip olan bu teknoloji Kovid-19 dışındaki hastalıklara karşı da uygulanmak isteniyor. Bu bağlamda BioNTech, mRNA teknolojisi ile kanser tedavisini geliştirmeye odaklanmış bir durumda.
mRNA TEKNOLOJİSİ KANSERİ YOK EDEBİLİR!
BioNTech geliştirmekte olduğu mRNA kolon kanseri ve melanoma tedavisinin verilerini Journal Science Translational Medicine isimli dergide yayınladı. Yayınlanan veriler neticesinde hayvan çalışmalarının başarılı olduğu ve çalışmaların klinik aşamaya geçmeye yeterli olduğu belirtildi.
Araştırmacılar çalışmalar sonucunda hücreye girdiği an 4 anti-kanser molekülü üreten bir mRNA kokteyli tasarladılar. Müjdeyi veren araştırmacılar fare modellerinde kolon kanseri ve melanoma tedavisinin olumlu sonuç doğurduğunu ve tümörü bastırdığını dile getirdi. Buna ek olarak, kontrol noktası inhibitörleriyle birlikte kullanıldığı an daha da olumlu sonuçların ortaya çıktığını açıkladılar.
mRNA TEKNOLOJİSİ TÜMÖRÜ GERİLETİYOR!
mRNA içine eklenen molekül kokteylinin içinde 4 sitokin vardır bunlar interleukin-12, interferon-alpha, granülosit-makrofaj koloni stimüle eden faktör ve IL-15 suşi.
Özel olarak bunların seçilme sebebi bunların immun sistemi kansere karşı destekleyen 4 sitokin olmasıdır. Sitokinlerin doğrudan enjeksiyonları zarara neden olurken yarı ömürlerinin kısa olması tedavideki başarıyı azaltmaktadır. Daha önceki çalışmaların gösterdiği üzere gen terapisi sitokinlerin tümörlere ulaştırılmasında kullanılabileceğini göstermesine rağmen yan etkileri bu stratejiyi de optimal kılmıyor. mRNA stratejisiyse diğer stratejilerin dezavantajlarını ortadan kaldırarak doğrudan hedef hücrelerin istenen miktarlarda sitokini üretmesini sağlıyor. Araştırmacılar, 20 farenin kolon ve melanoma tümör hücrelerine mRNA enjekte edildi bunun neticesinde tümör büyümesi durdu ve 17 farede kanser geriledi.