Cumhurbaşkanlığı himayelerinde İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen Uluslararası Göç Filmleri Festivali devam ediyor. Festival kapsamında ünlü isimlerle "Live Talk" söyleşileri gerçekleşiyor.
Moderatörlüğünü Efe Erdal ‘ın üstlendiği söyleşilerin konuğu oyuncu Çağlar Ertuğrul oldu.
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından desteklenen festivalde Çağlar Ertuğrul’un "Kızım Gibi Kokuyorsun" filmi yer aldı.
Sevilen oyuncu Ertuğrul, filmin çekim süreci ve oyunculuk serüveninden bahsetti.
Filmde hayat verdiği İbrahim karakterine değinen Ertuğrul, "İbrahim filmdeki diğer karakterlere bir nevi rehberlik yapıyor. Yapmak zorunda kalıyor aslında babaannesinin biraz ısrarıyla. Onlara yardım ederken aslında biraz da kendi insani yönlerini keşfediyor." dedi.
Ertuğrul, mülteci kamplarında çekilen filmle alakalı şu bilgileri verdi:
"Biz Hatay'daki mülteci kamplarında çekim yaptık. Benim için de bir ilk oldu. Yani İbrahim'in de ilkti bu filmde, Çağlar için de ilk oldu. Aslında o bakımdan güzel bir tecrübe oldu. Güzel bir tecrübe diyorum ama tabii ki bu acı bir tecrübe bir yandan da. Mülteci kampları tabii ki bizim şehirliler olarak sadece haberlerde gördüğümüz tesisler. Oradaki hayatı tam olarak bilemiyoruz. Bize yansıtıldığı kadarını biliyoruz. Şunu ben açıkça söylemek istiyorum; birçok konuda hükümeti severiz, eleştiririz ama şunu ben takdir etmek istiyorum, orada ben büyük devlet olgusunu gördüm. Savaştan kaçan insanlara bir sığınma olanağı sağlamış Türkiye. Bunu tamamen objektif bir şekilde söylüyorum."
FİLMDE GERÇEK MÜLTECİ ÇOCUKLAR YER ALDI
Filmde gösterilen çocukların hepsinin gerçek mülteci olduğunu söyleyen Ertuğrul, "Hem savaş zamanı kaçan çocuklar var hem de orada dünyaya gelen çocuklar var. Bizim filmimizde de gösterilen mültecilerin hepsi gerçek mülteci. Bir iki tane yardımcı oyuncu vardı rol yapan ama çoğunluğu hep gerçek mülteciydi. Gerçek mülteci çocuklarıydı. Acımak zaten çok kolay bir duygu da, orada dünyaya gelen çocuklar başka bir dünyayı bilmiyor. Sadece oradaki hayatı biliyorlar. Yetişkinler bir şekilde hayatta kalabiliyor ama çocuklar için çok daha zor bu tecrübe." dedi.
Dijitale çok büyük bir yatırımın olduğunu belirten Çağlar Ertuğrul sözlerine şöyle devam etti:
" Amerika'nın en büyük firmalarından Disney bile artık dijitale giriyor. Dünya çapında box office sayılarına baktığınız zaman herhalde ilk 10 filmden yedisi onların yapımıdır. Şimdi tam rakamları bilmiyorum. Şunu ben araştırıyorum ve gözlemliyorum, Disney gibi sinemadan çok fazla getirisi olan bir şirket bile dijitale yöneliyorsa demek ki artık işler dijitale doğru gidiyor demektir. Zaten yıllardır Netflix gibi yapımlarla biz dijitali gördük ama Disney de artık orayı domine etmek istiyor. Zaten sinemayı domine eden bir şirket. Bu sinemanın geleceğini nasıl etkiler? Burada sinema salonlarına çok iş düşüyor."
21 Haziran'a kadar online düzenlenecek festivalde, 45 film, masterclass etkinlikleri, uzman isimlerle atölyeler ve paneller olacak.