Uç beyliği Orta Çağ döneminde Hıristiyan ile Müslüman dünyasının arasındaki Müslüman sınır bölgesi için kullanılan bir tanımdı. İslam'ın erken Orta Çağ dönemi içerisinde genişlemesi ile birlikte, Doğu Anadolu Bölgesi Hıristiyan ile İslam dünyalarının arasında en önemli sınır bölgesi haline gelmişti. Bu önemli bölgenin sakinleri, olası bir saldırıyı geri püskürtme ya da düşman topraklarına saldırı düzenleme maksatlı sürekli seferber olmak zorundaydı. Sınır bölgelerde bu nedenle çok özel bir gündelik yaşam şekli kendiliğinden gelişmişti.
KİME DENİR?
Uç beyi, Türki Dil Kurumu’nun resmi sayfasında yapılan araştırmaya göre uç bölgelerin sivil ve askerî yönetiminden sorumlu olan görevli olarak ifade edilir. Uç beyi unvanı, sınırın ötesinde bulunan Hıristiyan Bizans İmparatorluğuna karşı kılıç tutup savaşan komutanlar için kullanılırdı.
Yine gerçekte bir Uç Beyi olan Osman Gazi, 1299 tarihinde Selçuklu sultanı II. Mesud tarafından 1288 yılında beylik statüsü verilmiş olan devlet yapısının özerkliğini ilan etmiştir. Erken dönem Osmanlı İmparatorluğu'nun Rumeli yönüne genişlemesinde, Uç Beyleri ve Gazi ideolojisi çok önemli bir rol üstlenmiştir. Uç beyleri özellikle Rumeli'ndeki fetihler için büyük bir öneme sahipti.
NE DEMEK?
Osmanlıda uç beyi demek, ülke sınırlarının diğer tarafındaki Hıristiyanlar için savaşan komutanları ifade etmektedir. Yani uç beyi savaşçı askerlerin sınırda konuşlanması ile birlikte bu askerlerin başındaki komutanlara verilen isimdi. Bu komutanlar aynı zamanda o toprakların idarecisi sayılırdı.
Osmanlıda uç beyliği ne demek sorusunun cevabı, Osmanlı devletinde uç beyleri sınırlarda sürekli aktif olarak rol oynarlardı. Sürekli akınlar yaparlardı ve bağlı oldukları bölgedeki tüm güvenlik işlerinden sorumlulardı. Anadolu Selçuklu Devleti yıkıldıktan sonra Bizans sınır bölgesinde uç beylikleri olarak ortaya çıkan Türkmen beyleri oldukça önemli bir rol oynamıştır.
UÇ BEYLİĞİ'NİN KÖKENİ NEDİR?
Uç kelimesi anlam olarak sınır anlamına gelmekte olduğu için uç beyliği de anlamını buradan alarak sınır beylikleri, sınır yönetimi anlamında kullanılmıştır. Daha çok Müslüman olmayan bölgelerin sınırlarında oluşturulmuş beyliklerdir. Bu ç beylikleri kendine özgü bir politikayı ve kültürü içinde barındırmaktadır. Avasım ve sugür uygulamalarının bir devamı niteliğindedir. Sugür demek Endülüs’te Müslüman bölgeler ile Hıristiyan bölge arasında kalan alan demekti. Avasım ise bu arada kalan alana askeri birlik yerleştirilmişse o zaman avasım adı verilmekteydi.
ÜNLÜ UÇ BEYLERİ KİMLERDİR?
Uç beyliği, Orta Çağ’da Hıristiyan ile Müslüman dünyasının arasındaki Müslüman sınır bölgeleri için kullanılan bir tanımdı. Uç Beyliği’nin Hıristiyan tarafındaki karşılığı, Rumca akron olarak adlandırılırdı. Sınır bölgelerinde kendi topraklarını savunmakla yükümlü kişilere Bizans tarafında akriti, Müslüman tarafta ise gazi denirdi.
Uç Beyleri özellikle Rumeli'ndeki fetihler için büyük öneme sahipti. En ünlü Uç Beyleri arasında Trakya ve Makedonya fatihi Gazi Evrenos, Üsküp fatihi (1392) Paşayiğit Bey ve oğlu Tesalya fatihi Turahan Bey bulunurdu.
OSMANLI'DA BEYLİK ANLAYIŞI NASILDI?
Osman Bey de ilk olarak bir uç beyi olarak görev yapmaktaydı. Hem bulunduğu beyliği yönetmekte hem de bu bölgenin güvenliğini sağlamaktaydı. Aynı zamanda beylikteki askeri birliklerin komutanıydı.
Osmanlı uç beyliği gibi Karesi oğulları beyliği, Saruhan beyliği ve Menteşeoğulları beyliği de bulunmaktaydı. Bunların hepsi kendi içerisinde küçük birer devlet olma özelliği göstermekteydi. Osmanlı’da uç beyi ne demek sorusu bu şekilde cevaplanabilmektedir. Osmanlı beyliği de sınırlarını genişletmek için bazı faaliyetler yapmaktaydı. Trakya ve Rumeli’ye doğru fetih hareketleri hızlanmış ve sınırlar genişletilmeye başlanmıştı.
ANADOLU SELÇUKLU DEVLETİ'NDE UÇ BEYLERİNİN FAALİYETLERİ NELERDİR?
1204 yılında I. Gıyaseddin Keyhüsrev yine tahta geçtikten sonra sınırlara yerleştirdiği uç beylikleri sayesinde başarıyı yakalamıştır. Bu başarının ardından I. Gıyaseddin Keyhüsrev uç bölgelerine Mavrazemos adlı askeri uç beyi olarak görevlendirmiştir. Mavrazemos uzun bir süre uç beyliğini yürütmüş ve sonrasında Denizli bölgesine Mehmet Bey uç beyi olmuş ve İnançoğulları beyliğini kurmuştur.
Selçuklu zamanında uç beylikleri, çok sayıdaki Türkmenlerin baskılara dayanamayıp Anadolu Selçuklu Devletine doğru göç etmeye başladıklarında, uç beyliklerinin bulunduğu sınırlara yerleştiriliyorlardı. Türkmenler, uç beyinin öncülüğünde askeri özellik kazanmaya başlıyor, savaşçı birer birlik haline gelerek güç kazanıyorlardı.