Orta Doğu gerildi: İsrail-Filistin çatışması uluslararası toplumu endişelendirdi, Türkiye sert tepki gösterdi!

Dünya, son zamanlarda Orta Doğu'da yaşanan gerginlikler ve çatışmalarla çalkalanıyor. Özellikle İsrail ve Filistin arasındaki çatışmaların tırmanması, uluslararası toplumun dikkatini üzerine çekiyor. Hamas'ın ateşkesi kabul etmesine rağmen İsrail'in Refah'a düzenlediği saldırılar, uluslararası alanda büyük tepkilere neden oldu.

09.05.2024-10:00 - (Son Güncelleme: 09.05.2024-11:31) Orta Doğu gerildi: İsrail-Filistin çatışması uluslararası toplumu endişelendirdi, Türkiye sert tepki gösterdi!

Türkiye, İsrail'in Refah'a yönelik saldırılarına sert bir şekilde tepki gösteriyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, "Tüm Batılı aktörleri İsrail yönetimine karşı baskı yapmaya çağırıyorum" şeklindeki sözleri, Türkiye'nin bu konudaki kararlı tutumunu ortaya koyuyor. Ankara, hem uluslararası alanda hem de bölgesel platformlarda İsrail'e karşı adımlar atmaya devam ediyor.

Türkiye'nin İsrail'e karşı aldığı bu tutum, dünya genelinde domino etkisi yaratabilir. Ankara, Güney Afrika Cumhuriyeti'nin İsrail'e karşı Uluslararası Adalet Divanı'nda açtığı davaya müdahil olma hazırlıklarını sürdürürken, aynı zamanda uluslararası topluluğu İsrail'in eylemlerine karşı harekete geçmeye çağırıyor.

Milletlerarası hukuk uzmanı Doç. Dr. Hakan Erkiner, Türkiye'nin İsrail'e karşı izlediği politikayı değerlendiriyor. Erkiner, insanlık adına İsrail'e karşı çıkılması gerektiğini vurgulayarak, Türkiye'nin bu konuda uluslararası platformlarda aktif bir rol oynadığını belirtiyor. Bu tutumun, uluslararası arenada dengeleri değiştirebileceği düşünülüyor.


Türkiye yalnız mı kaldı?

Uluslararası hukuk uzmanı Doç. Dr. Hakan Erkiner, devletlerin İsrail'e baskı yapma imkanları hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Erkiner'e göre, ticari veya ekonomik tedbirler alınarak İsrail'e karşı "karşı önlemler" uygulanabilir. Bu önlemler, İsrail'e karşı güçlü bir baskı oluşturabilir ve uluslararası alanda dikkat çekebilir.

Erkiner, Türkiye'nin bu konuda öncü bir rol üstlendiğini vurguluyor. Ankara'nın attığı dış politika adımları, ciddi bir liderlik sergilediğini gösteriyor. Türkiye'nin Türk Devletleri Teşkilatı ve İslam İş Birliği Teşkilatı gibi platformlardaki konumu, dünya genelinde liderlik pozisyonunu teyit ediyor.

Ancak Erkiner, Türkiye'nin tek başına hareket etmemesi gerektiğini belirtiyor. Diğer ülkelerin de Türkiye'nin aldığı önlemleri takip etmesi durumunda, İsrail'e karşı yapılan baskıların daha etkili olabileceğini ifade ediyor. Türkiye'nin tek başına değil, uluslararası toplumun desteğiyle hareket etmesi halinde, bu tür adımların daha büyük sonuçlar doğurabileceğini vurguluyor.

Siyonizme teslim olursanız…

"Gazze’deki haksızlıklara karşı çıkmanın sadece bir bölge meselesi olmadığını vurgulayan Hakan Erkiner, bu durumun aynı zamanda Türkiye'nin demokrasisine sahip çıkmasıyla ilgili olduğunu belirtiyor. Siyonizme boyun eğersek, demokrasimizi de koruyamayız diyen Erkiner, siyonizmin eleştirildiği her ülkede darbe veya benzeri olayların yaşandığına dikkat çekiyor. Türkiye'nin sadece fedakarlık göstermekle kalmayıp, kendi demokratik rejimini koruma ve geliştirme çabasında olduğunu vurguluyor.

Türkiye'nin sahip olduğu coğrafi konumunun önemine de dikkat çeken Erkiner, Türkiye gibi bir bölgesel gücün, Uluslararası Adalet Divanı'ndaki İsrail'e karşı açılan soykırım davasına taraf olmasıyla, İslam İş Birliği Teşkilatı üyesi ve diğer devletler için bir öncü misyon oluşturacağını ifade ediyor. Erkiner'e göre, Türkiye'nin bölgedeki ağırlığı ve gücü, İsrail'e karşı alınacak önlemlerin etkisini artırabilir. Ülkelerin, İsrail'e karşı güçlü bir duruş sergilemesi durumunda, bu durumun İsrail üzerinde ciddi bir baskı oluşturabileceğine işaret ediyor.


Ekonomik kayıplar göz ardı edilmemeli

Türkiye'nin İsrail'e karşı aldığı tedbirlerin önemini vurgulayan Hakan Erkiner, Türkiye'nin İsrail'in en büyük çelik ihracatçısı olduğunu belirtiyor. Bu durumda milyonlarca dolarlık anlaşmaların olduğunu düşünmek mümkün olsa da, Erkiner'e göre bir halkın geleceğinin söz konusu olduğunda bu tür ekonomik kayıpların göz ardı edilmemesi gereken bir fedakarlık olduğunu dile getiriyor.

İsrail basını ise Türkiye'nin aldığı önlemlerin domino etkisi yaratabileceği endişesini dile getiriyor. Tel Aviv'in 2023 yılı itibarıyla Türkiye'den 5,5 milyar dolarlık alım yaptığını ve ticaretin kesilmesi durumunda ciddi sıkıntılar yaşayabileceğini ifade ediyorlar. Özellikle inşaat sektörünün bu durumdan etkileneceği belirtiliyor.

Koç Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Altay Atlı, Türkiye'nin aldığı önlemin sadece bir ticari tepki olmadığını, Gazze'deki dramatik duruma karşı bir tepki olduğunu vurguluyor. Bu durumun İsrail için vakit ve nakit kaybı anlamına geleceğini ifade ediyor. İsrail'deki tüketici ve üreticilerin maliyetlerinin artacağına dikkat çekiyor ve ülkedeki enflasyonist baskıların güçlenebileceğini belirtiyor. Ayrıca, bu durumun diğer ülkelerin de İsrail'e karşı ticaret kısıtlamaları uygulamasına yol açabileceğini söylüyor.




YORUM YAZ..
Modal