“Yeni Mahalle Gaziosmanpaşa İlkokulu’nda okuyordum. Tansu Hanım ilk kadın başbakandı ve Türkiye için çok özel bir durumdu. Onun koltuğuna oturacağımı duyduğumda çok mutlu oldum. Törende, öyle cevaplar vermiştim ki oradaki büyükler çok şaşırmıştı. Ben haberleri iyi takip ederdim. O haberlerden bir şey kapmışım, ‘Terör ya bitecek ya bitecek’ demişim. Bu cümle Tansu Çiller’in cümlesiydi. Bu lafım ona çok sempatik geldi.
Bizim ilişkimiz daha sonra da devam etti. Okula, ‘Tansu Hanım, Mine’yi çağırıyor’ diye telefon gelirdi. Beni hemen onun olduğu yere götürürlerdi, programlara birlikte katılırdık. Çok şefkatli bir kadındı, beni sevdiğini çok dile getirdi.
Hep bir sanatçı olmayı çok isterdim ve o hayalimi gerçekleştirdim. Şimdi karşısına geçip ‘Ben sanatçı oldum’ demeyi, onunla sohbet etmeyi çok isterim.Koltuğa oturduktan sonra çok arayan soran oldu. Ailem çok gururlandı. Babam halen, ‘Benim kızım başbakan oldu. Çiller’in koltuğuna oturdu’ der.
Başbakan Çiller bana bir saat hediye etmişti, onu halen saklarım. Çocuklarla birlikte Süleyman Demirel’i de ziyaret etmiştik, o da dolma kalem hediye etmişti, onu da saklarım. O gün salondaki her şeyin ışıldadığını hatırlıyorum. Her şey parlıyordu. Orada bir hiyerarşinin olması beni çok etkilemişti. Oraların büyüsü varmış gerçekten.”