Uzun yıllar yaşadığı Suudi Arabistan'da, fotoğrafçılık ve görüntü yönetmenliği yapan, National Geographic'in "Inside Mecca" ve BBC'nin "The Hajj: The Journey of a Life Time" adlı belgesellerinde imzası olan Ömer Faruk Aksoy, İsviçre'de fotoğraf ve sinema eğitimi aldıktan sonra 1974'te Yeşilçam'da pek çok filmde görüntü alanında görevlerde bulundu.
1960'lı yılların sonunda Türkiye'yi otostopla gezmeye başlayan Aksoy, "Seyahate çok meraklı olduğum için güzel yurdumuzu otostopla gezmeye başladım. O bakımdan annem bana 'Evliya Çelebi oğlum' derdi. Onun da mutlaka bir tesiri olsa gerek ki aradan 40 yıl falan geçti ve böylece bir Evliya Çelebi serüvenine, belgeseline başlamış olduk." dedi.
HOLLYWOOD'A GİTMEK İÇİN EVDEN KAÇTIHollywood'a giderek sinemacı olmak istediğini fakat babası izin vermediği için evden kaçtığını söyleyen Ömer Faruk Aksoy, "20 yaşında Hollywood'a gitmek için evden kaçtım. Tek yön biletiyle Paris'e gittim. 1972 sonbaharında Paris'ten İsviçre'ye 500 km yolu bisikletle gittim. İsviçre'de 2 sene kadar kaldım. Hollywood nasip olmadı ama belgeselci oldum." ifadelerini kullandı.
Avrupa'da fotoğrafçılık ve sinema öğrendikten sonra 1974'te tekrar İstanbul'a döndüğünü aktaran Aksoy, şu bilgileri verdi:
"Dönünce Yeşilçam'a girdim. Aklınıza kim geliyorsa, o tarihlerde Cüneyt Arkın, Necla Nazır, Fatma Girik'le çalışma imkanım oldu. Fatma Girik "İmam oğlum" derdi bana, çünkü benim imam hatipli olduğumu biliyordu. Ondan sonra da tekrar Avrupa'ya çıktım. 1980'deki bu çıkış artık bir daha 35 sene Türkiye'ye dönmememe vesile oldu. Neden? Çünkü belgeselciliğe başladım. Müslüman olmuş İngiliz filmcilerle Afrika, Uzak Doğu, Amerika ve Avrupa'da bazı yerlere gittik, çekimler yaptık. 1981 yılında Londra'dan iki haftalık bir çekim için Suudi Arabistan'a gitmiştik fakat o iki hafta da 34 yıl oldu. Çünkü orada kaldım, evlendim ve BBC, National Geographic, Discovery gibi kanallara hac ile ilgili belgeseller yapma imkanım oldu çok şükür ve 2 sene kadar evvel de tekrar Türkiye'ye döndüm. Hamdolsun bu güzel vatanda, İstanbul'umuzda çalışmalarımızı başka bir yönde devam ettiriyoruz."
İKİNCİ SEZON TÜRKÇE ÇEKİLECEKTRT 2'de yayınlanan "Evliya Çelebi" programlarının ikinci sezonunun Türkçe olarak çekildiğinin müjdesini veren Aksoy, "Evliya Çelebi programını ilk önce TRT World için hazırladığımız için İngilizce çekilmişti. Ama artık Türkçe olarak çekiliyor ve şu anda 7 bölümü çekmiş, bitirmiş durumdayız,. Kısmetse 6 bölüm daha çekeceğiz ve hepsi Türkçe olarak yayınlanacak." dedi.
Kafkasya, Üsküp, Sofya ve Bursa gibi şehirlerin programın ikinci sezonunda yer aldığına dikkat çeken Aksoy, yeni bölümlerle de seyircinin ilgisini çekecek keşfedilmeyi bekleyen pek çok yer gezeceklerini anlattı.
Sosyal medyada İspanya'da Granada (Gırnata) sokaklarında 500 yıldan beri ilk kez ezan okunduğu yönünde son günlerde yayınlanan haberlerin doğruyu yansıtmadığını belirten başarılı belgeselci şöyle konuştu:
"Bu pek doğru değil maalesef. Granada'ya çok defa gittim ve filmler çektik. Bilhassa çektiğimiz bu filmlerden bir tanesi Granada'da 500 yıl sonra yapılan bir camiyle ilgiliydi. Bana da bundan yaklaşık 5 yıl kadar evvel, yani 2015 yılında, o caminin minaresine çıkıp ezan okumak şerefi nail oldu, elhamdülillah. Velhasılı bu camide ezan okunmaya caminin inşaatının bitmiş olduğu tarihten yani 2000 veya 2002 yılından itibaren başlandı."
"EVDE KAL" ÇAĞRISINA DESTEK VERDİCoronavirüsten korunmak amacıyla, Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan "Evde kal" çağrısına destek verdiğini söyleyen Aksoy, "Her şeyde bir hayır vardır. Ben buraya, evime kapandım. Bana büyük faydası oldu gerçekten. Çok kitap okumaya, uzun zamandan beri düşündüğüm projeler üzerinde ciddi olarak çalışmaya başladım. Herkese buradan istirhamım, büyüklerimizin, mütehassısların uyarılarına dikkat edelim ve evden çıkmamaya gayret edelim." ifadelerini kullandı.
Belgesel yapımcısı, yönetmen, kameraman ve sunucu Ömer Faruk Aksoy, 2019 yılında Radyo Televizyon Gazetecileri Derneği'nin (RTGD) geleneksel "Medya Oscarları Ödülleri"nde TRT 2'de yayımlanan Evliya Çelebi'nin Dünya Şehirleri programı ile Yılın Gezi-Kültür Programı Medya Oscarı'na layık görülmüştü.