AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, AK Parti MYK toplantısının ardından açıklamalarda bulundu.
AK Parti Sözcüsü Çelik'in açıklamasının satır başları:
''Demokratik protesto sınırı aşıldı. Terörle iltisaklı gruplar bu işlerin içinde. Boğaziçi Üniversitesi hepimizin göz bebeği, bundan sonra eğitim öğretim hayatının orada sağlıklı şekilde işlemesine odaklanmak gerekiyor.
TWİTTER
Sosyal medya özgürlükçü bir yapı olarak ortaya çıktı ancak şimdi hukukla kavga eden bir mekanizmaya döndü. Yeni kriz alanı artık 'siber' alandır. Olumsuz katkıda bulunmak yerine mantıklı olmak gerekir. Terör örgütü PKK/YPG'nin yöneticilerinin hesapları açık, faşist siyasetçilerin hesapları açık ama Türkiye'deki siyasilere engelleme yapılıyor.
MACRON
Fransa'daki cumhuriyet ilkelerini güçlendirme yasasını takip ediyoruz. Cumhurbaşkanımız müttefiklerimizle yararlı ve verimli bir ilişki içine girmemiz gerekiyor. Buna Fransa'da dahil. Sayın Macron'un en son yaptığı açıklama, Türkiye'nin dış politası hakkındaki sözlerini doğru bulmamız mümkün değildir. Hiçbir müttefikimizden PYD'nin meşrulaştırılmasını kabul etmemiz mümkün değil. NATO müttefiklerimizin yanımızda olmasını istiyoruz. Sürekli olarak Cumhurbaşkanımızı karşıya alan NATO müttefikliğiyle bağdaşmıyor. En son meydana gelen saldırılarda 20'ye yakın sivil PYD saldırılarında öldürüldü.
LİBYA
Libya'da öngörülen seçimlerin zamanında yapılması hassasiyetimizi devam ettiriyoruz. Geçici yönetimin hayırlı olmasını diliyoruz.
AK PARTİ KONGRELERİ
Güçlü bir şekilde devam ediyoruz. Ay sonuna kadar kongrelerimizi devam ettireceğiz sonra da büyük kongremizi yapacağız. Burada pandemi kurallarına dikkat ediyoruz.
YUNANİSTA'LA GÖRÜŞMELER
Görüşmelerin sağlıklı bir şekilde devam etmesi için hassasiyet gösteriyoruz. Masada sorunları çözmek istiyoruz. Herkesin bu gündeme katkı sağlaması gerekir. Türkiye en olumlu katkıyı yapıyor. Avrupa'lı dostlarımızın Yunanistan'a telkinde bulunması gerekiyor. Türk askeri Kıbrıs'ta barış gücüdür. Türk askerinin oradaki varlığı kalıcıdır, çekilmeyecek. Barış gücü olarak bulunuyor, hiçbir zaman işgal gücü olarak nitelendirilemez. Türk askerinin orada bulunmasının sebepleri ortadan kalkmadı. KKTC'deki kardeşlerimizle eşit iki egemen toplum olarak yaşamak istemeyen Rum kesimidir. Bugün KKTC'nin varlığı, oradaki halın barış içinde yaşaması Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) oradaki katliam şebekelerini ortadan kaldırılmasından sonra başlamıştır. Her seferinde müzakereler Rum tarafı yüzünden ortadan kalkıyor. İki eşit devlete dayanan bir müzakere modeli masaya gelmelidir. Niyet barış sağlamak değil, maksak KKTC'yi gasp etmek şeklinde. Buna izin vermeyeceğiz. Yunanistan'dan daha olumlu açıklamalar isteriz, gerilimi artırmak yerine daha iyi şeyler söylesin.
SİYASET YAPAN HERKESİN TÜRKİYE'YE YENİ ANAYASA BORCU VARDIR
Her zaman tek başımıza yapacak gücümüz olsa bile en geniş uzlaşmayı arzu ediyoruz. Nesilleri geleceğe taşıyan bir niteliktedir. Herkesin pozitif katkı yapması gerekir.
Siyaset kurumunun Anayasa meselesi konusunda yapacağı işler gelecek nesillere borcumuzdur. Düşünülmesi gereken şey baştan şart koymak yerine, gerçeklere karşı bir koşul öne sürerek sivil bir anayasadan Türkiye'yi uzaklaştırmamaktır.
Siyaset yapan herkesin Türkiye'ye yeni anayasa borcu vardır. Böyle değerlendirmek sağlıklı olacaktır.''