ABD'li doktor Christopher Kerr'in 70 yaşındaki hastası Mary, hastanede son günlerini yaşarken tuhaf davranmaya başladı. Mary'nin çocukları, annelerinin emekleyen bir bebeğe sarılıp onu öper gibi davrandığını, "Danny" ismini sayıkladığını gözlemlediler. Ancak, bu davranışları anlamlı kılan şey, Mary'nin çocuklarına hiçbir zaman Danny adında birini tanıttığına dair bir iz olmamasıydı.
Bu olayın üzerine Mary'nin kız kardeşi, Mary'nin yıllar önce kaybettiği Danny adında bir bebeği olduğunu ortaya çıkardı. Mary'nin çocukları, bu bilgiyle şaşkına döndüler çünkü anneleri bu konudan hiç bahsetmemişti. Bu beklenmedik gerçek, Mary'nin son günlerinde yaşadığı bu tuhaf davranışların anlamını açıklıyordu.
Christopher Kerr, bu olayın ardından ölmekte olan hastaların deneyimlerini araştırmaya karar verdi. Kardiyoloji alanında uzmanlığı ve nörobiyoloji alanında doktorası olan Kerr, ölmek üzere olan hastaların tecrübelerini incelemek için kendini adadı. Şu anda, ölmekte olan insanların gördükleri ve yaşadıkları rüyalar üzerine dünyanın önde gelen uzmanlarından biri olarak kabul ediliyor.
Ölmekte olan hastaların deneyimleri
Kerr'in araştırmaları, ölümün haftalar öncesinden başlayarak sıklığının ölüm anına kadar arttığını gösteriyor. Hastalar, yaşamlarının önemli anlarını tekrar yaşayabilir veya yıllar önce kaybettikleri sevdikleriyle iletişim kurabilirler. Bu deneyimler hastalar için gerçek ve yoğun bir duygu yaratır ve onlara huzur verir. Ölmekte olan hastaların deneyimleri, Kerr'in yaptığı araştırmalarda sıklıkla ortaya çıkıyor. Bu deneyimlerden en az birini yaşayan insanların oranı yüzde 88'e kadar çıkıyor. Hastaların üçte biri seyahat ettiklerini görürken, diğerleri kaybettikleri insanlarla yeniden bağlantı kurarlar.
Kerr'in araştırmalarına göre, hastaların deneyimledikleri rüyaların ailelerine ve sevdiklerine de yararı dokunuyor. Bu deneyimler, ailelerin yas sürecini daha sağlıklı bir şekilde atlatmalarına yardımcı olabilir. Özellikle hastaların ölmeden önce yaşadığı bu tür deneyimler, ailelerin kayıplarıyla başa çıkmalarına yardımcı olabilir.
Kerr'in bulguları, ölüm ve ölüm sonrası deneyimlerin tıp dünyasında daha fazla kabul görmesi gerektiğini vurguluyor. Bu deneyimlerin hastaların ve ailelerinin yaşamlarını olumlu bir şekilde etkilediği düşünüldüğünde, bu alandaki araştırmaların ve çalışmaların artması önem arz etmektedir.