2008’de ABD’de Lehman Brothers’in batmasıyla başlayan ekonomik krize karşı, sistem sorgulanmış ve ABD çıkışı karşılıksız para basmakta bulmuştu. Karşılıksız basılan paralar, görece daha iyi faiz veren, Türkiye gibi ülkelerde değerlendiriliyordu.
2008 KRİZİ KARŞILIKSIZ PARA BASILARAK BASKILANDI
Bu durum, ABD’ye geçici refah getirirken, gelişmekte olan ülkeler açısından ise bol ve ucuz döviz girişi anlamına geliyordu. Yani, kazan-kazan durumu olduğu düşünülüyordu. Ancak ekonomistler, bu durumun küresel düzeyde bir hiper enflasyona dönüşebileceğini ortaya koyunca, ABD Merkez Bankası (FED) o ana kadar düzenli faiz indirirken, tersine bir kararla ve periyodik olarak faiz artırımına gitmişti.
Bu kez de gelişmekte olan ülkelerden dolar, ABD’ye geri dönmeye başlamış, eski bolluk, yerini döviz sıkıntısına bırakmıştı.
Küresel ekonomi bu kez de, deflasyon –fiyatların ucuzlaması- ve resesyon tehdidinden korunma ihtiyacı duydu.
Bunun üzerine merkez bankacılar, eskinin olağanüstü para politikalarını normalleştirirken, yaratıcı ve agresif politikaları benimsemeye başladı. Dünyanın uğraştığı pandemi, 2008’deki krizden çok daha yıkıcıydı. Çünkü 2008’de bir ülke krize girdiğinde, başka bir ülkeden yardım alabiliyordu, oysa bugün bu olasılık pandemi etkisiyle ortadan kalkmış durumda.
ÇÖZÜM ORGANİK BÜYÜMEDE
Türev piyasaları ile büyük paralarla oynarken, sistemi çöken İzlanda örneği, ABD’de olmayan paralarla verilen mortgage kredileri gibi, hormonlu ekonomiye, karşılıksız para basarak çözüm aramak gibi artık, yanlışlığı anlaşılmış çözümler vardı.
Çözüm üretimdeydi. FED, AMB, Japonya gibi büyük ekonomiler 147 günde 164 kez faiz indirirken, adeta yatırım yapın, üretin, diye yalvarıyordu. Sistemi ayakta tutmak için merkez bankaları 8.5 trilyon dolarlık teşvik taahütleri yapmıştı.
PANDEMİ SONRASI YENİ NORMAL
Anormalin yeni normal olması, bankacıları sudan çıkmış balığa çevirdi. Uluslar, durumdan çıkışı, aşırı teşvik vermekte bulmuş, bununla birlikte bu yapıdan çıkışın zorluklarıyla da yüzleşmeye başlamıştı. Uzmanlar, mevcut yapı içerisinde bir ülkenin iflasını ilam etmesiyle zincirleme bir etkinin olabileceği endişesindeler.