Okyanuslar cayır cayır yanıyor ekosistemin dengesi değişiyor!

Okyanuslardaki sıcaklık rekor seviyelere ulaştığı belirtiliyor. ABD Ulusal Okyanus ve Atmosfer Dairesinde (NOAA) görevli deniz bilimci Prof. Dr. Gregory C. Johnson, dikkat çeken ifadeler kullandı. Geçen sene artan sıcaklığın, 20 yıllık sıcaklığa eş değer bir artış yaşandığını belirtti. İşte ekosistemin yavaş yavaş nasıl değiştiğinin tüm ayrıntıları…

20.03.2024-15:06 - (Son Güncelleme: 20.03.2024-15:06) Okyanuslar cayır cayır yanıyor ekosistemin dengesi değişiyor!

Deniz bilimci Johnson, geçen yıl deniz yüzey suyu sıcaklıklarının yaklaşık 20 yıllık ısınmaya eş değer bir artış gösterdiğini, ısınmanın sonuçlarından biri olarak bazı hayvanların kutuplara göç ettiğini belirtti. Bu durumda ekosistemde önemli değişikliklere ve sorunları da beraberinde getireceği aktarılıyor.

En çok hangi okyanuslar ısındı?

ABD Ulusal Okyanus ve Atmosfer Dairesinde (NOAA) görevli deniz bilimci Prof. Dr. Gregory C. Johnson, dikkat çeken ifadeler kullandı. Geçen sene artan sıcaklığın, 20 yıllık sıcaklığa eş değer bir artış yaşandığını belirtti.

AA’dan ulaşılan bilgilere göre, ABD'deki Maine Üniversitesine bağlı Climate Reanalyzer internet sitesi ile NOAA verilerine göre 13 Mart Çarşamba, günlük ortalama deniz yüzey suyu sıcaklığının 21,2 derece ile rekor kırdığı gün oldu. Bir önceki en yüksek sıcaklık 21,1 derece ile geçen yılın ağustos ayında ölçüldüğünü kaydetti. Avrupa Birliği İklim Değişikliği Servisi Copernicus'un raporuna göre ise Şubat ayı, tarihteki en sıcak Şubat olarak kayda geçti ve bu durum deniz yüzey suyu sıcaklıkları üzerinde de etkili oldu. Şubat ayı küresel deniz yüzey suyu sıcaklığı ortalaması 21,06 derece ölçülürken deniz yüzey suyu sıcaklığı, ay sonunda günlük 21,09 dereceye kadar ulaştı. En fazla ısınan bölgeler Atlantik Okyanusu ile Pasifik Okyanusu'nun orta kısımları, Hint Okyanusu, Akdeniz ve Karadeniz havzası, Kızıldeniz ve Basra Körfezi oldu.

Sıcaklık her zaman böyle devam edecek diye bir şey yok!

Okyanus sularında aşırı ısınma yaşandığını belirten NOAA'da görevli deniz bilimci Prof. Dr. Gregory C. Johnson, okyanus suyunun, sanayi devrimi öncesine kıyasla ortalama 1 derece daha sıcak olduğunu ve iklim değişikliğinin kaydedilen aşırı sıcaklıklardaki temel faktör olduğunu söyledi. Okyanus yüzeyinde yaşanan sıcaklık artışlarının 2023'te rekor seviyelerde seyrettiğini anımsatan Johnson, sözlerine şu şekilde devam etti: ‘‘Deniz yüzey suyu sıcaklığının 2023'te 2022'ye göre kabaca 0,25 derece arttığını düşünüyorum yani geçen yıl sıcaklıklar yaklaşık 20 yıllık ısınmaya eş değer bir artış gösterdi. Yıldan yıla El Nino ve La Nina hava olayları kaynaklı bazen değişimler olsa da bu, tarihin en büyük sıçramalarından biriydi. Öte yandan sıcaklığın hep böyle seyredeceğini söylemek için henüz erken.’’

Sıcaklık artışında iklim değişikliği tek faktör mü?

ABD Ulusal Okyanus ve Atmosfer Dairesinde (NOAA) görevli deniz bilimci Prof. Dr. Gregory C. Johnson, dikkat çeken ifadeler kullandı. Geçen sene artan sıcaklığın, 20 yıllık sıcaklığa eş değer bir artış yaşandığını belirtti.

Sıcaklık artışının zaman zaman yaşanabileceğini belirten Johnson, iklim değişikliğinin yanı sıra yaşanan çeşitli faktörlerin de bu durumun nedeni olabileceğinin bilim insanlarınca tartışıldığını aktardı. Bu faktörlerden biri olarak, çevreye ve insan sağlığına daha az zarar verdiği için deniz taşımacılığında kullanılan düşük kükürtlü dizel yakıtların olabileceğini aktaran Johnson, bu yakıtların temiz olmasına karşın güneş ışığını uzaya geri yansıtan aerosoller yaydığını ve bunun deniz yüzeyi sıcaklıklarındaki artışta etkili olabileceğini kaydetti.

Yanardağ patlaması da sıcaklığın artışına etkisi var!

Pasifik Okyanusu'ndaki Hunga Tonga Yanardağı'nda 2022'de yaşanan şiddetli patlamanın da 2023'teki aşırı sıcaklıkların bir nedeni olabileceğini ifade eden Johnson, ‘‘Bu patlama atmosfere çok fazla su buharı pompalandı. Tabii bu küçük bir etmen ama yine de potansiyel bir katkısı var’’ şeklinde konuştu.

Sera gazlarının okyanuslara etkisi!

ABD Ulusal Okyanus ve Atmosfer Dairesinde (NOAA) görevli deniz bilimci Prof. Dr. Gregory C. Johnson, dikkat çeken ifadeler kullandı. Geçen sene artan sıcaklığın, 20 yıllık sıcaklığa eş değer bir artış yaşandığını belirtti.

Ayrıca Johnson, okyanuslarda esen rüzgarların zayıflaması sonucu okyanus yüzeyindeki suların derinlere karışamamasının da yüzey suyu sıcaklıklarının artışında bir etmen olabileceğini vurguladı. NOAA olarak yaklaşık 20 yıldır çeşitli robotik teknolojilerle 2 kilometreye kadar derinlikteki okyanus sıcaklıklarını ölçtüklerini söyleyen Johnson, ‘‘Bu veriler bize sadece okyanusların yüzeyinin değil okyanus derinliklerinin de kilometreler boyunca ısındığını gösteriyor. Antarktika civarında görülen, oldukça soğuk olmasıyla bilinen ve okyanuslardaki sıcaklıkları emen sular dahi ısınmış durumda. Sera gazları sonucu iklim sistemlerine karışan ısının yüzde 90'ı okyanuslara karışıyor’’ şeklindeki önemli değerlendirmelerde bulundu.

Sıcaklık okyanus ekosistemini etkiliyor!

Ekosistemdeki dengelerin değişiminde, sıcaklık önemli bir katkısı olduğunu ifade eden Johnson, özellikle bu durumun okyanus canlılarını doğrudan etkilediğini aktararak, sözlerine şöyle devam etti: ‘‘Okyanuslarda yaşanan bu ısınma okyanuslardaki bazı hayvanların kutuplara doğru yönelmesine bazılarının ise daha derinlere gitmesine yol açıyor. Mercan resifleri gibi hareket edemeyen canlıların durumu ise daha farklı. Ekosistemin tamamı için önem arz eden mercan resiflerinde büyük bir kararma görüyoruz. Isınmaya bağlı olarak 'kızıl gelgitler' gibi zararlı alglerin de çoğaldığını söylemek mümkün. Birkaç sene önce benim yaşadığım Seattle bölgesinde bu zararlı alglerin çoğaldığını gördük. Birçok deniz kuşu, deniz memelisi öldü. Ayrıca bu durum çeşitli balıkçılık faaliyetlerini, bazı kabuklu deniz ürünleri avcılığını da etkiledi.’’

Oksijenler aşağıya inemediği için canlılar ölüyorlar!

ABD Ulusal Okyanus ve Atmosfer Dairesinde (NOAA) görevli deniz bilimci Prof. Dr. Gregory C. Johnson, dikkat çeken ifadeler kullandı. Geçen sene artan sıcaklığın, 20 yıllık sıcaklığa eş değer bir artış yaşandığını belirtti.

Okyanus yüzeyindeki yüksek sıcaklıkların derinlere karışamaması sonucu yüzeyde bir tabaka oluştuğuna işaret eden Johnson, bu tabakadan dolayı planktonların ihtiyaç duyduğu ve derin okyanuslarda bulunan besinlerin yukarı çıkamadığının, yüzeydeki oksijenin de derinlere inemediğinin altını çizdi ve şunları aktardı: ‘‘Bunun sonucunda derin sularda yaşayan canlıların ihtiyaç duyduğu oksijen azalıyor. Oksijen ihtiyacını karşılamak isteyen bu canlılar yüzeye doğru gelmeye çalışıyor ama maalesef buradaki su, onlar için çok sıcak.’’

Sıcaklık günlük faaliyetleri de olumsuz etkiliyor!

Gündelik hayatı da doğrudan etkilediğini ve okyanusta yaşanan bu değişimlerin sadece okyanusta kalmadığını belirterek sözlerini şöyle tamamladı: ‘‘Deniz seviyeleri yükseliyor ve bu 'güneşli gün seli' olarak bilinen deniz seviyesinin yükseldiği bölgelerde yaşanan gelgitler sonucu oluşan su baskınlarının artması anlamına geliyor. Isınan denizler balıkçılık faaliyetlerini olumsuz etkiliyor ve dünyanın birçok yerinde insanların gelirleri buna bağlı. Dahası fırtınaların şiddeti artıyor çünkü tropik okyanusların yüzeyindeki ısı, daha güçlü kasırgaların dönmesi için gerekli enerjiyi sağlayarak onları daha yıkıcı hale getiriyor. Sonuç olarak tüm bunlar kesinlikle insanların hayatlarını etkiliyor.’’

YORUM YAZ..
Modal