Pandemiye girişle birlikte öfke patlamaların yaşanan artışlar artarken, pandemi etkisinin azalmasıyla da hala devam eden sorunlar arasında yer almaktadır. Uzun süreli evde kalışların ardından hem fiziksel olarak hem de duygusal olarak birçok tahribata yol açan bu durum üzerine bilim adamlarının da araştırmaları sonucunda tahammül seviyesinde bir azalış yaşandığı ve artık çok daha kolay öfkelenildiğini ortaya konulmuştur.
Böyle durumlar kişinin kendisine ve çevresine de oldukça zarar vermektedir. Bunun biraz da olsa önüne geçmek için sizler için sakinleştirici önerilerin bir arada olduğu bir yazı derledik. İşte detaylar...
Kritik yer: Amigdala bölgesi
İnsanlar, kendilerine yönelik bir saldırı ya da benzer bir durum kısacası kendileri tehlikede hissettikleri zamanlarda beyinde yer alan amigdala bölgesi uyarılmaktadır. Bu alan kişinin dış etkenlere karşı duyguların işin içine girerek cevap vermeyi sağlayan bir alandır. Eğer uyaran çok şiddetliyse amigdala bütün davranışları ele geçirebilir ve böylece kendinizden beklemediğiniz bir şekilde her şeyi söyleyebilirsiniz.
Bu durum üzerine 2020'de toplamda 233 çiftle yapılan bir araştırmada çiftler bir uzman eşliğinde sorunlarını çözmek için bir odada tutuldu. Sorunlarını tartışan çiftlerden herhangi biri duygusal olarak kendini kaybettiğindeyse sorunların çözülemediği gözlemlendi.
30 saniye kuralı
Böyle anlarda ise kontrol sağlanabilmesi ise hem kişi hem de karşısındaki için en az zararla çıkmasını sağlar. Peki sorunların çözülebilmesi adına öfke kontrolü nasıl sağlanabilir? Bu konuda uzmanlar '30 saniye kuralı' adı verilen bir çözüm önerisi sunmakta. Eğer çabuk öfkelenen biriyseniz ve bu durumda sizi sinirlendiren herhangi bir şey ya da durumla karşı karşıya kalmanız halinde önce içinizden 30'a kadar saymalı ve ardından tepkinizi göstermelisiniz. Böylece daha sakin bir yanıt verme olasılığını artar. ABD’nin kurucu liderleri arasında gösterilen Thomas Jefferson, “Öfkeliysen konuşmadan önce 10’a kadar say. Çok öfkeliysen 1000’e kadar” demişti.
Öfkenizi yazıya dökün
Bazı durumlarda yazı yazmak çokça önerilen bir çözümdür. Öfke anınızda tepki vermeden önce bu durumu bir kalem ve kağıt eşliğinde yazıya dökmeniz size fayda sağlayabilir. Sakinleşebilir ve daha sağlıklı bir şekilde düşünerek tepkilerinizi ona göre şekillendirebilirsiniz. Hatta bazı uzmanlarca günlük tutmak içinizde öfke biriktirmemek için iyi bir yöntem olduğunu düşünülüyor.
Bahsedilen tüm bu yöntemler kendi kontrolünüzü sağlayabilmeniz adına uzmanlarca önerilen ve derlenen yöntemlerdir. Kişi kendini ne kadar iyi tanırsa tepkilerini o kadar ölçülü, makul ve çözümcü bir şekilde ifade edebilir.
Duygularını öfkeli bir şekilde dışa vuran insanlar bu durumda kurtulabilmeleri adına fiziksel bir aktivitede bulunarak sakinleşmeleri, zaman buldukça tatile çıkmaları, bazı şeyleri değiştiremeyeceklerini kabul etmeleri gibi tavsiyelerde bulunulmaktadır. Bahsi geçen çözümlerden bir fayda görülmediği takdirse ise profesyonel bir yardım almak düşünülmelidir.
Nörolog Douglas Fields’a göre bir kişi kronik olarak stres altında ve travmatik ruh durumu içerisindeyse gün içerisindeki en küçük bir tartışmada bile beynin içinde bir öfke dolaşmaya başlıyor.