Baharın gelişini müjdeleye Nevruz bayramının tarihi çok eskilere dayanır. 21 mart günü kutlanılan Nevruz bayramı 1995 yılından itibaren de resmi bayramlar arasında girmiştir. Hem baharın hem de dostluğun müjdecisi olarak nitelendirilen Nevruz Bayramı bu güne kadar farklı etkinliklerle kutlanmıştır. Bölgelere göre yöresel danslar ve geleneksel kıyafetlerle kutlanan Nevruz bayramında neler yapıldığı ve ateşten neden atlandığı da büyük merak konusu oldu.
Nevruz Bayramı nasıl kutlanır, neler yapılır?
Doğu Türkistan bölgesinden Balkanlara kadar ilerleyen tüm Türk kavimleriyle birlikte kutlanan Nevruz bayramı M.Ö. 8. yüzyılda başlamıştır ve günümüze kadar gelmiştir. 1995 yılında resmi bayram olarak kabul edilen Nevruz bayramı her yıl 21 Mart günü ülke genelinde etkinlikler düzenleyerek idrak edilir.
Nevruz Bayramında farklı kültürlere sahip kişiler geleneksel kıyafetlerini giyerler ve yörelerine ait danslarıyla bir eğlence düzenlerler. Çocuklara çeşitli oyuncakların dağıtıldığı ve oyun alanlarının kurulduğu Nevruz bayramında gül fidelerinin toprağına dilek mektupları gömülme gibi adetler de yerine getirilir.
Mersin bölgesinde yaşayan Toras Türkmenleri’nin adetlerinde ise 'Mart İpliği' adı verilen ipler Nevruz bayramında ağaçlara bağlanır ve yaylalara çıkılıp kuzu veya oğlaklar keserler. 21 Mart’ı 22 Mart’a bağlayan gece Kars bölgesinde ise bir evde toplanan gençler, bir çocuğu suya gönderirler ve çocuk hiç konuşmadan suyu getirir. Gençler ise gelen suyun içine renkli ipler atarak dilek dilerler. Nevruz bayramlarında kurulan ve içerisinde 7 farkı yemek çeşidi bulunan nevruz sofrasına oturan herkes yılın bolluk ve bereket içinde geçmesini dileyerek yemeklerini yerler.
Nevruz bayramında ateşten neden atlanır?
Nevruz bayramında çok eskilerden gelen bir anlayışa göre ise nevruz genel olarak güneş ve ateş anlamına gelir. İnanışa göre ateşin karanlıkları uzaklaştırmak adına sürekli yanık bırakılır. Bu nedenle Nevruz günlerinde ateş yakılır ve ateşin sürekli yanması sağlanır.
Türkler ise bu adeti üzerinden atlayarak kendilerine göre farklı bir geleneği gerçekleştirmişlerdir. Yanan ateşin üzerinden atlamak ise temizlenmek, arınmak anlamına getirilir.