Halk arasında ikindi vaktinden sonra uyunmayacağı sıklıkla tekrar edilen konular arasındadır. Birçok kişide neden ikindi vaktinden sonra uyunmayacağını merak ediyor. Vatandaşlarının gündeminde yer alan ikindi vaktinden sonra neden uyunmayacağı sorusu araştırılıyor.
Gündüz saatlerinde uykunun üç zamanı vardır bunun da üç ayrı hükmü bulunmaktadır. Gündüz saatlerinde uyumanın hükümlerine ise gaylule, feylule ve kaylule adı verilmektedir. Bu üçünün de ayrı hükmü bulunmaktadır.
Neden ikindi vaktinden sonra uyunmaz?
İkindi Namazı vakti girmesinin ardından akşam ezanına 45 dakika kalan süreye kerahat vakti denilmektedir. Kerahat vaktine girilmesinden dolayı bu süre içerisinde uyumak önerilmemektedir. Feylule vakti olarak anılan bu vakitte ise uyumamak gerektiği belirtilmektedir. Bu vakit, ikindi namazından sonra başlayarak, akşam namazına kadar devam eder ve bu zaman aralığındaki uyku, insanda sersemlik meydana getirir.
İkindi vaktinden sonra neden uyunmadığına dair Hadis var mı?
"İkindiden sonra, uyuyup da aklını kaybeden kimse, yalnız kendini kınasın." (Kenzu'l-Ummal, h. No. 41362)
Kerahat vakti nedir?
Kerâhat Vakti; güneşin doğuş, batış ve tam tepede bulunduğu vakitlere denilmektedir. İslam'a göre kerahat vakitlerinde namaz kılmak mekruhtur. Bu üç vakitte Farz ya da Nafile bütün namazların kılınması mekruhtur. 1. Güneşin doğuşundan itibaren ışınları gözleri kamaştırır hâle gelinceye kadarki sabah vakti, kerahat zamanıdır. Güneşin doğuşundan sonra takriben 45-50 dakikalık olan zaman dilimine denilmektedir.
2. İkinci kerahat vakti, istiva vakti ile zeval vakti arasıdır. Yani güneşin göğün tam ortasına dikilmesi ânından Batı tarafına doğru açılmaya başladığı âna kadar geçen süredir. Bu da yaklaşık 40 dakikalık bir zamandır.
3. İkindiden sonra, güneşin sarararak göz kamaştırmaz duruma geldiği zamandan başlayıp güneş batıncaya kadar süren vakit de kerahat vaktidir.
- İkindi namazı kerahat vaktine bırakılmamalıdır. Eğer o vakte kadar namaz geciktirilmişse, kazaya bırakılmaz ve yalnızca farz olan kısmı kılınır. Hatta güneş batmadan önce iftitah tekbiri alınarak ikindi namazını farzına durulsa, namazdayken güneş batsa dahi sahih olur. Yani namaz kazaya kalmaz ve zamanında kılınmış olur. Bu sadece ikindi namazına özgü bir durumdur.
- Bu üç vaktin kerahat vakti olmasının nedeni ateşperestlerin ibâdetlerini gerçekleştirdiği zaman olmasından kaynaklıdır. Bunun dışında tıbbi açıdan da gün doğumu ve gün batımı vücudumuzdaki tüm sistemlerin en verimli seviyede çalıştığı zamandır. Gün ortası ve gece yarısı ise vücudumuzdaki tüm sistemlerin neredeyse durma noktası geldiği, uyku haline neden olan zaman dilimidir.
Namaz vakitleri ne zaman?
Kur'an'da namazın müminler için vakitleri belirlenmiş bir farîza olduğu ifade edilmiş (en-Nisâ 4/103), bu vakitlere açık şekilde veya işaret yoluyla değinilmiştir (el-Bakara 2/238; Hûd 11/114; el-İsrâ 17/78; Tâhâ 20/130; en-Nûr 24/36; er-Rûm 30/17-18; el-İnsân 76/25). Bununla birlikte namaz vakitleri daha çok Hz. Peygamber'in fiil ve sözleriyle açıklık kazanmıştır. Beş vakit namazın farz kılınmasının ardından Cebrâil Resûl-i Ekrem'e gelerek imamlık yapmış ve birinci gün namazları ilk vakitlerinde, ikinci gün son vakitlerinde kıldırarak başlangıç ve bitiş zamanlarını göstermiştir (Tirmizî, "?alât", 1; Ebû Dâvûd, "?alât", 2). Resûlullah'ın namaz vakitleriyle ilgili açıklamaları hadis kaynaklarında müstakil kitap veya bab başlıkları altında yer almış; genellikle vaktinde kılınan namazın önemi, vakitlerin fazilet, kerâhet, haramlık ve cevaz bakımından değerlendirilmesi gibi hususlar fıkıh kaynaklarında etraflıca işlenmiştir. Farz namazların, bu namazların öncesinde veya sonrasında kılınan sünnet namazların, vitir, teravih ve bayram namazlarının kılınabilmesi için vaktin girmiş olması şarttır. Vakit aynı zamanda namazın vücûb sebebidir. Vaktinden önce kılınan farz namaz sahih değildir, vaktinde yeniden kılınması gerekir. Vaktinden sonraya bırakılan namaz da kazâya kalmış olur. Hz. Peygamber namazı vaktinde kılmanın önemini vurgulamış, "Allah'ın en çok sevdiği amel hangisidir?" sorusuna, "Vaktinde kılınan namazdır" cevabını vermiştir (Buhârî, "Mevâ?itü'?-?alât", 5). Sabah namazı vakti: İkinci fecrin ortaya çıkmasından güneşin doğuşuna kadar olan süredir. İkinci fecr, sabaha karşı doğu ufkundan tan yeri boyunca genişleyerek yayılan aydınlıktır. O andan itibaren yatsı namazının vakti çıkmış, sabah namazının vakti girmiş olur.
Öğle namazı vakti: Güneş tam tepe noktasına geldiğinde kısa bir süre için gölgelerin kısalıp uzamasının durduğu vakte "vakt-i zevâl", cisimlerin bu vakitte yere düşen gölgesine de "fey'-i zevâl" denir. Öğle namazının vakti; güneşin tam tepe noktasını geçmesiyle batıya doğru kaymasından itibaren başlamaktadır.
İkindi namazı vakti: Fakihlerin çoğunluğuna göre eşyanın gölgesinin bir misline, Ebû Hanîfe'ye göre ise iki misline ulaştığı zamandan itibaren başlar ve güneşin batışına kadar devam eden zaman dilimidir.
Akşam namazı vakti: Güneşin batmasıyla başlar ve şafağın kaybolmasıyla biten zaman dilimidir.
Yatsı namazı vakti: Şafağın kaybolmasından itibaren başlayarak, ikinci fecrin doğuşuna kadar devam eden süre aralığıdır.
Kerahat vakti namaz kılınır mı?
Kerâhat Vakti; güneşin doğuş, batış ve tam tepede bulunduğu vakitlere denilmektedir. İslam'a göre kerahat vakitlerinde namaz kılmak mekruhtur. Bu üç vakitte Farz ya da Nafile bütün namazların kılınması mekruhtur.
Namaz sırasında ya da namaz bitmeden güneşin doğması ile kerahat vakti başlamaktadır. Hanifilere göre bu durumda namaz bozulur ve kerahet vakti çıktıktan sonra namazı yeniden kılmak gerekir. Eğer bir kişi sabah namazını zamanında kılamazsa güneş doğduktan ve kerahet vakti çıktıktan sonra hem sünnetini hem de farzını beraber kaza eder.