Neden Afrika'da Koronavirüs Kaynaklı Ölüm Oranları Düşük?

Birçok Afrika ülkesinin koronavirüs salgınının yayılışında gösterdiği etkin mücadeleleri övgüleri topladı.

12.10.2020-11:49 - (Son Güncelleme: 12.10.2020-11:44) Neden Afrika'da Koronavirüs Kaynaklı Ölüm Oranları Düşük?

Johns Hopkins Üniversitesi'nin derlediği veriler göz önünde bulundurulduğunda bir milyarın üzerinde nüfusu olan kıtada, hemen hemen 1,5 milyon kişide koronavirüs tespit edildi.

Kıtada paylaşılan vaka sayıları azalırken, bu vaka sayılarının Asya, Avrupa ve Amerika kıtalarının oldukça altında olduğu gözler önüne seriliyor.

Afrika'da 37 bin koronavirüs kaynaklı can kaybı bildirilirken,  Avrupa'da 230 bin, Amerika'da 580 bin ve Asya'da 205 bin kişi yaşamını yitirdi.

Bir takım kamu ve özel kuruluşları birleştiren koronavirüs salgını ile Kanıta Dayalı Mücadele için Ortaklık'ın geçen günlerde yaptığı araştırma incelendiğinde Afrika'da görülen vaka/ölüm miktarı, Afrika halklarında daha az.

Afrika Hastalıkları Kontrol ve Önleme Merkezi 'nin  Başkanı Dr. John Nkengasong, az test sayısının, kıtada yürütülen salgınla mücadele çabalarını kötü etkilemesine rağmen, pek çok koronavirüs kaynaklı ölümünün kayıtlara geçmediğine dair hiç bir unsur olmadığının altını çizdi.

PEKİ AFRİKA KITASINDA DİĞER KITALARA KIYASLA ÖLÜM ORANLARININ AZ OLMASININ SEBEPLERİ NEDİR?

1. HIZLI MÜDAHALE

Kıtada tespit edilen ilk vaka, 14 Şubat tarihinde Mısır'da görüldü. Salgınla beraber, kıtadaki kırılgan sağlık sistemini hızlıca çöküşe geçmesinden endişe duyuluyordu.

Bu sebepten, pek çok Afrika devleti salgının en başından bu yana virüsün yayılma hızını düşürmek için oldukça kapsamlı ve katı tedbirler aldı.

Tokalaşmaktan kaçınmak, sık sık el yıkamak, fiziki mesafe ile maske kullanımı benzeri toplum sağlığı tedbirleri hızlı bir şekilde devreye sokuldu.

Lesotho benzeri ülkeler, bir vaka bile çıkmadan harekete geçti.

Ülke 18 Mart tarihinde OHAL ilan etti ve okulları kapatarak eğitime ara verdi. 10 gün sonra da, birçok Güney Afrika ülkesi gibi 3 haftalık karantina sistemine gidildi.

Lesotho'da ilk pozitif vaka, karantinanın bitiminden birkaç gün sonra, Mayıs ayının başında tespit edildi. İki milyon nüfusa sahip ülkede, 1.700 vaka tespit edilirken, 40 can kaybı kaydedildi.

2. HALKIN ÖNLEMLERE DESTEĞİ

PERC aracılığıyla Ağustos ayında, 18 ülkede yapılan anket verilerine bakıldığında halkların güvenlik tedbirlerine desteği oldukça fazlaydı. Katılım sağlayanların % 85'i son bir hafta içerisinde maske kullandıklarını belirtti.

Kurumun raporunda 'Afrika Birliği'ne üye ülkeler, sıkı kamu sağlığı ve sosyal önlemlerle Mart ve Mayıs arası virüsü kontrol altına almayı başardı' ifadelerine yer verdi.

PERC'nin hazırladığı raporda aynı zamanda 'Haziran ve Temmuz aylarında kısıtlamalarda yapılan küçük esnekliklerin, kıta çapında vakaların arttığı dönemle örtüştüğü' nün altı çizildi.

Ardından, kıtanın neredeyse yarısında teyit edilmiş vakalar ile can kayıplarında gözle görünür bir azalma oldu ve bu azalmanın büyük ihtimalle, güney yarımkürede kış mevsiminin son zamanlarına gelinmesinden kaynaklandığı düşünülüyor.

Sınırlamaların uygulamaya alınması, oldukça büyük bir maliyeti de beraberinde getirdi. Milyonlarca insan işini kaybetti.

Dünyada en sıkı karantina sistemlerinden birinin uygulandığı Güney Afrika'da senenin birinci yarısında 2,2 milyon insan işini kaybetti.

Zamanla birçok ülke, vaka sayılarının karantinaya başladıkları zamana kıyasla oldukça yüksek olmasına rağmen, ekonomik çalışmalara tekrar başlamaya zorlandı.

PERC raporuna göre, ekonomik çalışmaların başlamasına karşı çeşitli tepkiler verildi. 10 katılımcının altısı, bunun gerektiğine ve fiziki mesafe kurallarına riayet edilirse, koronavirüse yakalanma tehlikesinin az olduğunu düşünüyor.

Fakat her 10 katılımcıdan 7'si ise, normale geri dönmenin kendilerinde kaygı oluşturduğunu dile getiriyor.

Rapor değerlendirildiğinde 'Veriler, Afrika Birliği ülkelerinde insanların Kovid-19'un ciddi bir tehdit olarak gördüğüne işaret ediyor, ancak birçoğu için ekonomik ve sosyal yük, kişisel virüse yakalanma risk algısına ağır basıyor' sonucuna ulaşılıyor.

3. AZ HUZUREVİ VE GENÇ NÜFUS FAZLALIĞI

Pek çok Afrika ülkesinde genç nüfus, koronavirüs salgınının yayılmasının kontrol altına tutulmasında etkin bir rol üstlendi.

Küresel bir değerlendirme yapıldığında, koronavirüs salgınından hayatını kaybedenlerin büyük kısmı 80 yaşın üzerindeyken, Birleşmiş Milletler'in verilerine bakıldığında Afrika 19 yaş ortalamasıyla dünyanın en genç nüfusuna sahip ülke.

Dünya Sağlık Örgütü 'Salgın büyük ölçüde genç yaş gruplarında görüldü. Sahra altı Afrika ülkelerinde Covid-19'a yakalananların yüzde 91'i 60 yaş altında ve yüzde 80'ı asemptomatik' açıklamasında bulundu.

Dünya Sağlık Örgütü Afrika Direktörü Dr. Matshidiso Moti 'Afrika'da nüfusun yüzde 3 kadarı 65 yaş üzerinde' olduğunu belirtti.

Avrupa, Kuzey Amerika ve daha fazla varlığa sahip Asya ülkelerine bakıldığında nüfus yaşlı.

Dr. Moeti 'Batı ülkelerinde salgını körükleyen unsurlardan biri, yaşlıların bulaşmanın çok yoğun olduğu huzurevlerinde yaşamasıydı' diye de ifadelerine ekledi.

Yaşlıların genelde kırsal bölgede yaşadığı Afrika ülkelerinde de huzurevleri ender görülüyor.

Pek çok Afrika ülkesinde norm, şehirlerdeki işlerinden emekliliğe ayrılan yaşlıların, kırsaldaki hayatlarına geri dönmesi.

Kırsal bölgelerde nüfus yoğunluğu az ve fiziki mesafenin muhafaza edilmesi oldukça kolay.

Aynı zamanda, hem ülkelerin kendi içerisinde hem de aralarındaki ulaştırma sisteminin gelişmemiş olması da işe yaradı. Bu durum, Afrikalıların gelişmiş ülkelerde olanlara kıyasla daha az yolculuk yapması ve böylelikle teması en az seviyeye çekilebilmesi anlamını taşıyor.

4. İKLİM ŞARTLARI

Maryland Üniversitesi'nde uzmanların yaptığı bir araştırma sonucunda, sıcaklık, nem ve enlem ile koronavirüs salgınının yayılması arasında bir ilişki olduğu tespit edildi.

Araştırmayı yapan grubun lideri Mohammad Sajadi 'Dünya genelindeki 50 şehirde, salgının ilk aşamasında virüsün yayılımını inceledik. Virüs, düşük sıcaklıklarda ve ne oranlarında daha kolay yayılıyor. Bu diğer koşullarda yayılmadığı anlamına gelmiyor, ancak sıcaklık ve nem düştükçe daha kolay yayılıyor' açıklamasında bulundu.

Tropik iklim koşullarından uzak Afrika ülkelerinde vaziyetin daha kötü olduğu tespit edildi.

Güney Yarımküre kış aylarına geçerken, Güney Afrika'da salgının yayılması hız kazandı.

Fakat Afrika'da görülen vaka ve can kayıplarının hemen hemen yarısına ev sahipliği yapan hava sıcaklığı yükseldikçe, vaka sayısı da ciddi oranda azaldı.

5. TOPLUMUN SALGINA KARŞI ALINAN ÖNLEMLERDE USTALAŞMASI

Koronavirüs, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, şimdiye kadar görülen en büyük Ebola salgınıyla mücadele sürecinde yaşandı. Komşu ülkeler alarm vermişti ve yolculuk yapanlara yapılan Ebola taraması, koronavirüsü de içine alacak bir şekilde genişletildi.

Dünyanın en büyük Ebola ile 2013-2016 yıllarında mücadele eden bir takım Batı Afrika ülkeleri, koronavirüs salgınının önüne geçmek için alınan tedbirlerde de ustalaşmıştı. Bu önlemleri virüs kapan kişileri tecrit etmek, ve temaslı olanları izleyip, test yapılırken onları da karantina altına almakta dahildi.

Bunun yanında, kıtanın en büyük nüfusuna sahip ülkesi Nijerya'da, çocukları çocuk felci rahatsızlığına karşı aşılamak için köylere giden sağlık görevlileri, hızlı bir şekilde topluluklara yeni koronavirüs ile ilgili eğitim verdi.

Çocuk felciyle mücadelede görev alan Dr Rosemary Onyibe de Nisan'da ''Haberi duyar duymaz hemen 'görev çağırıyor' diye düşündüm. Topluma hizmet için uzmanlığım gerekiyordu. Derhal mevcut çocuk felci ekiplerini harekete geçirdik. Temasları takip ettiler ve daha sonra ziyaretlerde bulundular'' ifadelerini kullanmıştı.

Böylelikle, Afrika'da olan hastane ve sağlık altyapısının, dünyadaki başka bölgelerine göre daha az gelişmiş olmasına rağmen, kıtanın gücü şu ana dek test edilmiş ve gücünü kanıtlamış toplumsal sağlık sistemlerinde yatıyor.

Fakat bu, Afrika insanının rahatlama lüksüne sahip olduğu anlamına da taşımıyor.

DNC Medya
DNC Medya
YORUM YAZ..

BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

En Çok Okunanlar

Modal