Yerel seçimler öncesi Yozgat’ta miting konuşması yapmak üzere helikopterle havalanan Büyük Birlik Partisi Kurucu Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, 25 Mart 2009 tarihinde yaşanan kaza sonucunda helikopter, Keş Dağı’nın Kanlı Çukur mevkiine düştü. Kazada Muhsin Yazıcıoğlu başta olmak üzere pek çok önemli isim hayatını kaybederken olayla ilgili başlatılan soruşturma halen devam ediyor.
15 yıl önce kaza mı yoksa suikast mi yaşandı?
TRT Haber’de yer alan habere göre; Takvim yaprakları, 25 Mart 2009'u gösteriyordu. Ülkemiz siyasi atmosferi, yerel seçimlerin heyecanıyla çalkalanıyordu. Bu önemli günün odak noktası ise Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun iki mitingde halka seslenecek olmasıydı. İlk durak Kahramanmaraş'tı, ardından Yozgat'ın Yerköy ilçesi izleyecekti.
Ancak Yazıcıoğlu'nun bu yoğun programını gerçekleştirebilmesi için ilk kez bir helikopter kiraladı. Ne yazık ki, Kahramanmaraş'tan havalanan helikopter, Keş Dağı'nın kanlı çukur mevkiine düştü. İçindeki gazeteci İsmail Güneş'in defalarca yardım çağrılarına rağmen, ne yazık ki, kurtarılamadı. Muhsin Yazıcıoğlu ve beraberindekilerin bulunduğu helikopterin enkazına ise ancak 3 gün sonra ulaşılabilmişti.
FETÖ mensupları delilleri kararttı mı?
Gazeteci İsmail Güneş'in otopsisinde, yetkililerle 20 dakikadan fazla konuştuktan sonra, sadece bacağı ve kaburgasının değil, çenesinin de kırıldığı ortaya çıktı. Naaşı enkazdan 600 metre uzakta bulundu. Muhsin Yazıcıoğlu ve beraberindeki 5 kişinin ölümüne ilişkin açılan davanın ilk duruşması 2014 yılında Kahramanmaraş'ta görüldü. Olayın tüm sebepleri tüm ayrıntıları ile araştırılıyor. Ancak kazanın üzerindeki sır perdesi henüz aralanmış değil. Helikopter düştü mü, düşürüldü mü?
Arama kurtarma çalışmalarında kasıtlı bir geciktirme mi oldu? Olay yerine vaktinde ulaşılması o dönem FETÖ'cüler tarafından mı engellendi? Bu şüpheler nedeniyle, Yazıcıoğlu ve beraberindekilerin ölümünde FETÖ parmağı aranıyor. Geçen 15 yılda cevabı bulunamayan çok soru var.