30 Ocak 1923'te Türkiye ile Yunanistan arasında imzalanan sözleşme ile öngörülen mübadele kapsamında ülkeye gelenlerin getirdiği 30 cüzden oluşan 110 yıllık Kur'an-ı Kerim, sanat tarihçisi Neval Konuk Halaçoğlu ve eşi tarafından farkedildi.
Kapan Camisi'nin kitaplığında bulunan Kur'an'ın bir tarihi eser niteliğinde olduğu ortaya çıktı ve İzmir'in Urla ilçesinde koruma altına alındı.
Urla Müftüsü Ali Canbolat'a teslim edilen Kur'an'ın 110 yıllık olduğunu belirtildi.
Selanik'te arkeoloji müzesi olarak kullanılan ve 1903 yılında 2. Abdülhamit tarafından inşa ettirilen Hamidiye Camisi'ne ait olduğu düşünülen Kur'an-ı Kerim'in göçmenler tarafında Türkiye'ye getirildiği tahmin ediliyor.
Halaçoğlu, Kur'an-ı Kerim ile ilgili şu değerlendirmede bulundu:
"Mübadelede insanlar tüm mallarını evlerini ve eşyalarını geride bırakmışlar. O günün şartlarında büyük zorluklarla dönüş yapmışlar. Fakat orada bu Kur'an-ı Kerim'e sahip çıkıp uzun ve meşakkatli yoldan getirmeleri, sonrasında da bir camiye teslim etmeleri çok önemli. Ahşap kutunun ön yüzünde 'Selanik Düyun-u Umumiye Nazırı Ahmed Nedim Bey tarafından ihada edilmiştir' yazıyor. Her cüzün ilk sayfasında da 'Harputlu Abdü'l Fettah merhumun namına Hamidiye Cami-i Şerifi'ne vakfıdır. Muharrem'ül haram sene 1320' yazısı bulunuyor. Dolayısıyla bu eserin nereye ait olduğu kesin olarak belli."
Halaçoğlu, kültür varlığı Kur'an-ı Kerim'in Urla'da yapılması planlanan kent müzesinde saklanmasını arzuladığını sözlerine ekledi.