İnandığını oynayan, inandığını sahneleyen, inandığı gibi yaşayan ve inandığı gibi aramızdan ayrılan Hasan Nail Canat, 61 yıllık yaşamının 40 yılını tiyatroya adadı.
"Sanat, gül yaprağına gülü incitmeden yazı yazmaktır" düşüncesiyle eserler veren Canat, 25 Ekim 1943'te Kayseri'de dünyaya geldi.
İlk, orta ve lise öğrenimi de Kayseri'de tamamlayan Canat, Kayseri İmam Hatip Lisesi yıllarında arkadaşlarıyla okul müsamerelerinde sahneye koyduğu oyunlarla sanat yaşamına ilk adımını attı.
YAPTIĞI SANATLA BABASINI DA İKNA ETTİ
Mezuniyetinin ardından tiyatroya devam etmek isteyen Canat'ı, babası "Tiyatrocu mu, soytarı mı olacaksın" sözleriyle engellemek istedi. Küçük yaşlardan itibaren geleneksel tiyatroya gönül veren usta isim, 1967'de "Yalnızlar Rıhtımı" isimli şiir kitabını kaleme aldı.
Kayseri'de bir fabrikada teknisyen olarak çalışan Canat, hayatında tiyatro olmadan devam edemeyeceğini anlayınca aralarında yazar Mustafa Miyasoğlu'nun da olduğu arkadaşlarıyla birlikte sanat çalışmalarına başladı.
Rusya'nın Bolşevik İhtilali'nde Türk kökenlilere yapılan zulümden etkilenerek 1968'de yazdığı "Moskof Sehpası" adlı ilk tiyatro oyunu, büyük beğeni topladı ve 1200 kez sahnelendi.
Oyunu izleyen babasının, "Oğlum, oyununu heyecanla seyrettim. Yanılmışım. Artık seni özgür bırakıyorum. Sanatını Allah yolunda kullandığın müddetçe yolun açık olsun." sözleriyle onayını alan Canat, ilk eseriyle geniş kitlelelere ulaşmış oldu.
Hilal Tiyatrosu'nu kurarak turnelerle Anadolu'yu gezen Canat, Üstad Necip Fazıl Kısakürek'in sohbetlerine katıldı.
1980 DARBESİNDEN SONRA TİYATROYA ARA VERDİ
"Gece Oyuncuları Topluluğu"nu kuran ve Birlik Sanat'ın kurucuları arasında yer alan Hasan Nail Canat, 12 Eylül 1980 darbesinden sonra tiyatro hayatına ara vermek zorunda kalsa da o dönem "Bir Küçük Osmancık Vardı", "Nur Dağındaki Çocuk", "Yaralı Serçe","Günahkar Baba","Yasemen","Kırımlı Murat Destanı", "Bir Avuç Ateş" ve "Gül Yarası" olmak üzere 8 kitap kaleme aldı.
"Günahkar Baba", "Dilsiz Şeytan", "Bir Avuç Ateş", "Afganistan Dramı", "Bir Demet Gençlik", "Ebabil Kuşları", "Bana Mahşeri Anlat", Sağır Köyün Sultanları, "Sokak Kızı Elif", "Süper Bekçi", "Sen Neredesin?", "Metropol ve Kadın", "Sakarya Türküsü", "Mindrella", "Cimcime Tavşan", "Aynalar Yolumu Kesti" gibi inanç ve ahlak konulu eserleri yazıp yönetti.
Salih Tuna'nın yazdığı "Şeytan Üssü Haber Merkezi" ile "Kara Geceler Efendim", İbrahim Sadri'nin yazdığı "Efendi Hayrettin Süperstar" ile "İnsanlar ve Soytarılar", İranlı yönetmen Muhsin Mahmelbaf'ın yazdığı "Başkasının Ölümü" adlı tiyatro oyunlarında başrol oyuncusu olarak yer aldı.
"Moskof Sehpası" isimli ilk tiyatro eserini "Kırımlı Murat Destanı" başlığıyla kitap haline getiren Canat'ın "Bir Küçük Osmancık Vardı" eseri, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından hazırlanan "Yüz Temel Eser" arasında yer alırken, "Bir Avuç Ateş" isimli romanı ise yönetmen Mesut Uçakan tarafından "Çöküş" ismiyle beyaz perdeye aktarıldı.
TİYATRO EĞİTİMLERİ VERDİ
Çocuklara ve yetişkinlere tiyatro eğitimleri veren sanatçı, aralarında "Keloğlan", "Sokak Kızı Elif", "Mindrella", "Süper Bekçi", "Cimcime Tavşan" ve "Nasrettin Hoca" adlı çocuk oyununlarının yanı sıra "Bana Mahşeri Anlat", "Bir Avuç Ateş", "Demedim mi?", "Metropol ve Kadın" ve "Süperstar Efendi Hayrettin" isimli oyunları da yetişkinler için sahneledi.
Sinema ve televizyon dünyasına da adım atan usta sanatçı, aralarında "Reis Bey", "Minyeli Abdullah", "Müslüman'ın 24 Saati", "Sahibini Arayan Madalya", "Çizme", "Sürgün", "Beşinci Boyut", "Bize Nasıl Kıydınız?" ve "Gülün Bittiği Yer" gibi filmler ile "İnsanlar Yaşadıkça", "Kaşağı", "Müslüman'ın 365 Günü", "Deli Yürek", "Ekmek Teknesi", "Kalp Gözü" ve "Şark Kahvesi" dizilerinin bulunduğu birçok yapımda rol aldı.
NECİP FAZIL'A SEVGİSİNİ TİYATROYLA ANLATTI
"Sanat Hakk içindir" felsefesinden hareketle, dini, ahlaki ve sosyal konuları eserlerine taşıyan Hasan Nail Canat, Marmara FM'de "Gece Fırtınası" adlı programıyla büyük bir hayran kitlesine ulaştı.
Sanatı, "İsyanın estetik boyuta taşınması" olarak tarif eden evli ve 4 çocuk babası Canat, Üstat Necip Fazıl'a olan sevgisini "Aynalar Yolumu Kesti" adlı oyunuyla ortaya koydu.
"Biz Milli Tiyatro meşalesinin yanmasıyla vazifeli kıvılcımlarız" diyen ve o dönem birlikte hareket ettiği sanatçılarla "milli tiyatro"nun öncülerinden olan Hasan Nail Canat, geçirdiği kalp krizi sonucu 21 Ekim 2004'te vefat ederek, Eyüp Mezarlığı'na defnedildi.