Küresel pay piyasaları, merkez bankalarının aldığı kararlarla dolu bir haftayı rekorlarla tamamlarken, gelecek hafta ABD'de açıklanacak büyüme verileri başta olmak üzere yoğun bir veri gündemi yatırımcıların odağında olacak. Hafta boyunca dünya genelinde önemli merkez bankalarının faiz kararları piyasaların odağında yer aldı. Bazı merkez bankaları politika faizini beklentiler doğrultusunda sabit bırakırken, bazıları ise "sürpriz" kararlar aldı. ABD Merkez Bankası (Fed), politika faizini beklentiler dahilinde değiştirmeyerek yüzde 5,25-5,50 aralığında bıraktı. Ancak, Fed'in senenin geri kalanında 3 faiz indirimi yapabileceğine yönelik tahminini koruması, pay piyasalarında risk iştahını destekleyen ana etken oldu. Fed Başkanı Jerome Powell, faiz kararı sonrası düzenlediği basın toplantısında, mevcut sıkılaştırma döngüsünde Fed'in politika faizinin muhtemelen zirvede olduğuna işaret etti. Ekonomik durumun beklendiği gibi seyretmesi halinde, faiz indirimine bu yılın bir noktasında başlamanın muhtemelen uygun olacağını öngördüklerini vurguladı. Fed'in faiz kararının ardından sert bir düşüş yaşayan Dolar endeksi, İsviçre Merkez Bankası'nın "sürpriz" faiz indirimi kararının etkisiyle yükselişe geçti. Bu durum, Fed'in diğer büyük merkez bankalarından daha geç faiz indirimlerine başlayabileceği endişesini artırdı ve Dolar endeksi haftayı yüzde 0,9 artışla 104,4 seviyesinden tamamladı.
Fed'in yıl sonuna kadar 3 faiz indirimi yapabileceğine dair tahminini koruması, altının ons fiyatının 2 bin 222,8 dolarla zirve yapmasına neden oldu. Ancak, SNB'nin faiz indirimi sonrasında güçlenen Dolar talebi, Altın fiyatlarını aşağı yönlü baskıladı. Altının ons fiyatı, haftayı yüzde 0,2 artışla 2 bin 160 dolardan tamamladı.
Analistler, gelecek hafta ABD'de açıklanacak büyüme verilerinin fiyatlamalarda değişikliklere neden olabileceğini belirtiyor. Ülkede Gayri Safi Yurt içi Hasılanın (GSYH) 4. çeyrekte yüzde 3,2 artması bekleniyor.
Jeopolitik risklerin petrol fiyatları üzerindeki etkisi devam ederken, haftanın başında Ukrayna'nın Rusya'nın petrol rafinerilerine yönelik saldırıları Brent petrolün varil fiyatını 87,1 dolara kadar yükseltti. Ekim 2023'ten bu yana en yüksek seviyesine ulaşan Brent petrolün varil fiyatı, hafta içinde arz endişelerinin azalması ve doların yeniden değer kazanmasının etkisiyle yüzde 0,2 artışla 85 dolardan haftayı tamamladı.
New York borsası kendi rekorunu kırdı
New York borsasında öne çıkan endeksler, en güçlü haftalık kapanışlarını gerçekleştirirken, aynı zamanda zirve seviyelerini de yeniledi. ABD ekonomisinin "yumuşak iniş" yapabileceği ve beklentilerden güçlü gelen ülke enflasyonuna rağmen Fed'in yıl sonuna kadar 3 faiz indirimi yapabileceği tahminini korumasıyla artan risk iştahı, ABD pay piyasalarında etkili oldu. Geçen hafta ABD'de açıklanan veriler, ülkede ekonomik aktivitenin güçlü kaldığına işaret etmeye devam ediyor. ABD'de yapımına başlanan yeni konut sayısı, şubatta yüzde 10,7 artışla 1 milyon 521 bine çıkarak piyasa beklentilerinin üzerinde gerçekleşti. Ülkede verilen inşaat izni sayısı da şubatta aylık bazda yüzde 1,9 artarak 1 milyon 518 bine yükseldi.
İmalat sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI), martta aylık 0,3 puan artarak 52,5 ile 21 ayın en yüksek seviyesine çıktı. Piyasa beklentilerinin üzerinde gerçekleşen endeks, imalat sektöründeki genişlemeye işaret etti. ABD'de hizmet sektörü PMI ise martta geçen aya göre 0,6 puan azalışla 51,7 değerine indi. Ülkede Philadelphia Fed İmalat Endeksi, martta 3,2'ye gerilemesine rağmen art arda ikinci ayda pozitif değer alarak sektörde genişlemenin sürdüğünü gösterdi. ABD'de cari işlemler açığı ise geçen yıl yüzde 15,7 azalışla 818,8 milyar dolara geriledi. ABD'de ikinci el konut satışları, şubatta yüzde 9,5 artışla beklentilerin üzerinde gerçekleşirken, son bir yılın en yüksek artışı kaydedildi.
Öte yandan, yapay zeka ve teknoloji alanındaki gelişmeler de piyasaların yönü üzerinde etkili olmayı sürdürüyor. ABD'li çip üreticisi Nvidia, geçen hafta "Blackwell" adlı yeni nesil çip mimarisiyle yeni yapay zeka çipini tanıttı. Şirketin GPU Teknoloji Konferansı'nda (GTC) Nvidia Üst Yöneticisi (CEO) Jensen Huang ile Mali İşler Direktörü (CFO) Colette Kress, yatırımcıların sorularını yanıtladı. Kress, şirketin yeni yapay zeka çipinin yıl sonunda piyasaya çıkacağını düşündüğünü dile getirdi. Huang da yaklaşık 250 milyar dolarlık veri merkezi pazarının peşinde olduklarını ifade etti.
Şirketin hisse fiyatı, haftayı yaklaşık yüzde 7,3 artışla 942,9 dolardan tamamlayarak tüm zamanların en yüksek haftalık kapanışını gerçekleştirdi.
Avrupa'da da yüksek kapanışlar gözlemlendi
New York borsasında öne çıkan endeksler, güçlü bir haftalık performans sergileyerek tüm zamanların en yüksek haftalık kapanışlarını gerçekleştirdi ve yeni zirvelerini test etti. Nasdaq endeksi yüzde 2,9 artışla 16.429 puandan, S&P 500 endeksi yüzde 2,3 yükselişle 5.234 puandan ve Dow Jones endeksi yüzde 2 değer kazancıyla 39.476 puandan haftayı tamamladı. Bu başarıda, ABD ekonomisinin "yumuşak iniş" potansiyeline rağmen Fed'in faiz indirim tahminini korumasının etkisi büyük oldu.
Hafta boyunca ABD'de açıklanan güçlü ekonomik veriler, ekonomik aktivitenin güçlü seyrini sürdürdüğünü gösterdi. Yeni konut satışları, dayanıklı mal siparişleri, tüketici güven endeksi ve imalat sektörü PMI gibi veriler, ekonominin sağlam temeller üzerinde ilerlediğini yansıttı.
Avrupa'da ise Almanya'da DAX 40 endeksi tarihinde en yüksek haftalık kapanışını gerçekleştirirken, İngiltere'de FTSE 100 endeksi son bir yılın, İtalya'da MIB 30 endeksi ise Mayıs 2008'den bu yana en iyi haftalık kapanış seviyesini kaydetti.
Merkez bankalarının faiz kararları da piyasalarda oynaklığa neden oldu. İngiltere Merkez Bankası (BoE), politika faizini yüzde 5,25'te sabit tutarken, İsviçre Merkez Bankası'nın (SNB) beklemediği şekilde faiz indirimine gitmesi dikkatleri üzerine çekti. SNB'nin bu hamlesi, 9 yıldan sonra gerçekleştirdiği ilk faiz indirimi oldu.
Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde ise ECB'nin ilk faiz indirimine Haziran 2024'te karar verebileceğini belirterek, gelecek döneme ilişkin belirsizlikleri giderdi.
Küresel piyasaların gözü gelecek haftada
Hafta boyunca merkez bankalarının faiz kararları ve jeopolitik gelişmelerin yön verdiği küresel piyasalar, yoğun veri gündemine hazırlanıyor. Yatırımcılar, bu verilerin pay piyasalarında oynaklığı artırabileceğini belirtirken, merkez bankaları yetkililerinin açıklamaları da yakından takip ediliyor. Ukrayna-Rusya Savaşı'nın seyrine ilişkin gelişmeler, küresel piyasalarda dikkatle izlenirken, Rusya'da gerçekleştirilen Devlet Başkanlığı seçimini sandık çıkış anketlerine göre oyların yüzde 87,8'ini alan Vladimir Putin'in kazanması piyasalarda etkisini gösterdi.
Almanya'da, DAX 40 endeksi tarihinin en yüksek haftalık kapanışını gerçekleştirerek yüzde 1,5 artışla 18.206 puana yükseldi. İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 2,6 değer kazancıyla 7.931 puanla son 1 yılın en güçlü haftalık kapanışını yaparken, İtalya'da MIB 30 endeksi de yüzde 1,2 primle 34.344 puandan haftayı tamamladı, bu da Mayıs 2008'den bu yana en yüksek kapanışını temsil etti. Fransa'da CAC 40 endeksi ise yüzde 0,2 oranında azalış kaydetti. Gelecek hafta, Avro Bölgesi'nde tüketici ve ekonomik güven endeksi, İngiltere'de büyüme ve Almanya'da işsizlik oranı verileri yatırımcıların odak noktasında olacak.
Asya pay piyasalarında ise Japonya Merkez Bankası (BoJ)'nın 17 yıl aradan sonra negatif faiz politikasını sonlandırması dikkat çekti. BoJ, büyük şirketlerdeki önemli ücret artışlarının ardından faiz artırarak negatif faiz politikasına son verdi. Bu kararla BoJ, negatif faiz politikasını terk eden son banka oldu.
BoJ'un faiz artırımı ve tahvil alımlarında yapılacak değişiklikler, Asya piyasalarında karışık bir seyir izlenirken, Japonya'da Nikkei 225 endeksi rekor bir seviyeye ulaştı.
Japonya ve Çin'den gelen veriler, piyasalara yön verdi
Japonya'da 33 yılın en yüksek seviyesindeki ücret artışları, Japonya Merkez Bankası'nın (BoJ) negatif faiz politikasını sonlandırma beklentilerini artırdı. Ülkede enflasyonun yıllık yüzde 2,2'ye yükselmesi de ultra gevşek para politikasının sona erdirilebileceği görüşlerini güçlendirdi. Ancak, geçen hafta açıklanan verilere göre, Japonya'da sanayi üretimi ocak ayında yüzde 7,5 ve kapasite kullanımı yüzde 0,1 geriledi. Dış ticaret açığı 379,4 milyar yen olarak kaydedilirken, imalat sanayi PMI 48,2'ye yükselirken, hizmet sektörü PMI ise 54,9'a çıktı. Çin tarafında ise Çin Merkez Bankası (PBoC), kısa dönemli kredi faizlerini yüzde 3,45'te sabit bıraktı. Bu karar, Çin'deki para politikasında bir değişiklik olmadığını gösterdi. Dolar/yen paritesinin haftayı yüzde 1,6 artışla 151,4 seviyesinden tamamlaması dikkat çekti. Bu durum, doların Japon yenine karşı güçlü seyrettiğini yansıttı.
Analistler, gelecek hafta özellikle Japonya'da açıklanacak makroekonomik verilerin pay piyasalarında oynaklığı artırabileceğini belirtiyor. Bu gelişmelerin ardından Japonya'da Nikkei 225 endeksi, yüzde 5,6 artışla 40.888 puandan haftayı tamamlayarak tüm zamanların en yüksek haftalık kapanışını gerçekleştirdi. Güney Kore'de ise Kospi endeksi yüzde 3,1 değer kazancıyla 2.749 puana çıkarak Ocak 2022'den bu yana en yüksek haftalık kapanışını gerçekleştirdi.
Türkiye'den sürpriz faiz artırımı
Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 1,3 ve Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,2 azalış kaydetti. Bu gelişmeler, Asya piyasalarında karışık bir seyre işaret etti. Geçen hafta Salı günü Çin'de açıklanan sanayi karları ve Cuma günü Japonya'da Tokyo TÜFE, işsizlik oranı, perakende satışlar ve sanayi üretimi verileri takip edildi. Türkiye'de ise Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, haftayı yüzde 3,20 değer kazancıyla 9.111,50 puandan tamamladı. Bu yükselişte, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) sürpriz faiz artırımının etkisi büyük oldu.
TCMB Para Politikası Kurulu (PPK), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını 500 baz puan artırarak yüzde 45'ten 50'ye çıkardı. Ayrıca, operasyonel çerçevede değişikliğe gidilerek Merkez Bankası gecelik vadede borçlanma ve borç verme oranlarının bir hafta vadeli repo ihale faiz oranına kıyasla -/+ 300 baz puanlık bir marj ile belirlenmesine karar verildi. Uzmanlar ve yabancı yatırım kuruluşları, TCMB'nin bu "sürpriz" faiz kararının, enflasyonla mücadeledeki kararlılığını ve güvenilirliğini gösterdiğini vurguladılar. ABD'li yatırım bankası Goldman Sachs da Türkiye'ye ilişkin raporunda, TCMB'nin aldığı faiz kararının, bankanın fiyat istikrarını sağlama ve geleneksel politikalara bütünüyle geçişe yönelik güvenilirliğini artırabileceğini belirtti. Bu kararın yerel seçimlere kısa bir süre kala alınması ise sinyal etkisini daha da güçlendirdi.
TCMB'nin enflasyon beklentileri ve faiz artışı kararıyla ilgili yayımlanan raporlarda, genel bir olumlu değerlendirme hakim oldu. Anketlerdeki yıl sonu enflasyon beklentisindeki artışın geriye dönük bir bakış olduğu belirtilirken, enflasyon beklentilerinin yükselmediği vurgulandı. TCMB'nin aldığı kararın yeni bir sıkılaşma döngüsünün başlangıcı olmadığı, ancak TL'deki değer kaybı beklentilerini önlemek ve enflasyon beklentilerini düşürmek amacıyla atıldığı ifade edildi.
HSBC piyasaları değerlendirdi
HSBC tarafından yapılan değerlendirmede, yaklaşan seçimlere rağmen para politikasının kararlılıkla sıkılaştırılmasının cesaret verici ve olumlu olduğu belirtildi. Deutsche Bank ise TCMB'nin faiz kararı sonrasında TL'de yeniden uzun pozisyon almayı güvenli bulduklarını aktardı. Raporda, yapılan faiz artışının rezervler üzerindeki baskıları hafifleteceği ve Türkiye'nin dezenflasyon hedeflerinin daha gerçekçi göründüğü vurgulandı. Bu gelişmelerin ardından dolar/TL kurunun haftalık bazda ilk kez Ağustos 2023'ten bu yana negatif kapanış gerçekleştirdiği görüldü. Önümüzdeki hafta, PPK toplantı özeti, ekonomik güven endeksi ve dış ticaret dengesi verilerinin takip edileceği belirtildi.
Analistler, BIST 100 endeksinde teknik açıdan 9.300 ve 9.450 seviyelerinin direnç konumunda olduğunu, destek seviyelerinin ise 9.000 ve 8.900 puan olduğunu kaydettiler. Bu değerlendirmeler, piyasalardaki gelecek hareketlerin izleneceği önemli noktaları gösteriyor.