Tokat Valiliği tarafından hazırlanan, 'Köyde yaşamak için bir sürü nedenim var, 5 yılda 500 bin Koyun' projesi kapsamında düzenlenen törene, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli de katıldı.
Projeden destek alan çobanlar ile yakından ilgilenen Bakan Pakdemirli, pandemi sürecinde de çiftçi ve üreticinin yanında olduklarını vurguladı. Salgın süresinde birçok ülkenin raflarının boşaldığını belirten Pakdemirli, 'Hamdolsun; bizde bu tür manzaralar hiç olmadı. Gıda tedariki ve tarımsal üretimde aldığımız tedbirlerle gıda arzı ve tarımsal üretim kesintisiz devam etti. Elbette bunun; 18 yılda canla başla oluşturduğumuz güçlü tarım ve orman altyapısı sayesinde olduğunu da vurgulamalıyım. Tabi Cumhurbaşkanlığı sistemiyle bu yapıyı daha da sağlamlaştırdık. Tarımsal desteği 2 yılda yüzde 52 artırarak, 22 milyar liraya çıkardık. Tarımsal yüzde hasılamız 45 artarak, 275 milyar liraya ulaştı. Bugün Türkiye; tarımsal hasılada Avrupa’da 1. sırada, dünyada ise ilk 10 içinde. Bu başarı; verdiğimiz desteklerin ve elbette tarım-orman paydaşlarının, yani sizin emeklerinizle hasıl oldu. Bu vesileyle her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyor, kazançlarınıza bereketler diliyorum.' dedi.
'HER BİR VATANDAŞIMIZ İÇİN 1 KÜÇÜKBAŞ HEDEFİ KOYDUK'
Küçükbaş hayvan varlığındaki artışı dile getiren Bakan Pakdemirli, 'Anadolu’da hepimizin bildiği bir söz vardır. 'Buğdayla Koyun; Gerisi Oyun' Bu, bizim coğrafyamızı ve kültürümüzü en iyi ifade sözlerden biri. Çünkü Anadolu, buğdayın anavatanıdır. Ve koyunla keçi de; bu coğrafyanın kültürüdür, tadıdır, tuzudur. 18 yıldır olduğu gibi bundan sonra da yeni projelerle küçükbaş hayvancılığı desteklemeye devam edeceğiz. Küçükbaş sayımız Cumhuriyetin ilk yıllarında 21 milyon civarında idi. 80’lerin başına kadar da, artarak 68 milyona kadar ulaştı. Ancak, 80’lerdeki kalkınma sürecinin etkisiyle; psikolojik, sosyolojik, ekonomik nedenlerle giderek sayısı azalmaya başladı. Tabi güvenlik nedeniyle meraların yeterince kullanılamaması da, bu azalış sürecini hızlandırdı. Kırsaldan kentlere artan göçlerle, insanlar sofralarında küçükbaşı değil sığır etini tercih etmeye başladılar. 2002 yılında küçükbaş sayımız yarı yarıya düşerek, 32 milyon başa kadar geriledi. Ancak, 18 yılda küçükbaşa verdiğimiz destekler ve başlattığımız yeni projelerle bu geri gidişe dur dedik. 2019’da koyun sayımızı yüzde 48 artışla, 37,3 milyon başa, keçi sayımızı yüzde 65 artışla, 11,2 milyon başa, toplam küçükbaş sayımızı yüzde 52 artışla, 48,5 milyon başa çıkardık. Son 2 yılda ise, yakaladığımız yüzde 9,4 artışla, 4,1 Milyon küçükbaşı sürülere kattık. Türkiye, bugün küçükbaş sayısında Avrupa 1. Sırada. Bu yıl sonunda da, inşallah hedefimiz olan 56 milyon başa, sizlerin gayretiyle ulaşacağız. Küçükbaş süt üretimimiz ise; 18 yılda 2,4 kat artışla 2,1 milyon tona, küçükbaş et üretimimiz yüzde 34’lük artışla 126 bin tona ulaştı. Potansiyelimiz büyük, hedeflerimiz de büyük. 2023 yılında her bir vatandaşımız için 1 küçükbaş hedefi koyduk.' ifadelerini kullandı.
'YÜZDE 20'YE ÇIKARMAYI HEDEFLİYORUZ'
Hedeflerinin küçükbaş hayvan eti tüketimini artırmak olduğunu söyleyen Pakdemirli, 'Protein bakımından oldukça zengin, yumuşak ve lezzetli olan küçükbaş hayvan etinin, toplam kırmızı et tüketimindeki payını daha da artırmak! Şu an kırmızı et içinde küçükbaşın payı yüzde 10 civarında. Bu oranı, inşallah 2023’te, yüzde 20’ye çıkarmayı hedefliyoruz. Tabi bunun yanında canlı koyun-keçi ihracatımızın artması için çalışmalarımız da devam ediyor. 2019 yılında; Katar, Sudan, Irak ve Lübnan olmak üzere toplam 4 ülkeye, 163 bin küçükbaş hayvan ihraç ettik. Yani artık ithal etmiyoruz, ihraç diyoruz. Küçükbaş hayvancılığı geliştirmek için önemli destekler sağlıyoruz. Hayvan başına 25 Lira Anaç koyun-keçi desteği veriyoruz. 2019 yılında 23 milyon baş anaç koyun-keçiye, 578 milyon Lira destek sağladık. Ayrıca 2019 yılında; 187 milyon Lira Sürü Büyütme Yenileme Desteği, 5,5 milyon Lira Tiftik Üretimi Desteği, 22 milyon Lira Küçükbaş çiğ süt desteği, 53 milyon Lira Çoban istihdam desteği olmak üzere Küçükbaş yetiştiricimize toplam 845 milyon Lira destek ödemesi yaptık. 5 ilimizde 2,8 milyon Lira hibe desteği ile Koç-Teke Merkezi kurduk. Bu merkezlerden koç teke alımına yüzde 50 hibe ödüyoruz.' şeklinde konuştu.