Dünya genelinde koronavirüs salgını sürecinde, yaklaşık 44 milyon kişinin enfekte olduğu bilinirken, virüsten en çok etkilenenler arasında sağlık çalışanları da yer almakta. Koronavirüse yakalanan doktor, hasta olduktan sonraki ilk 5 gününü hatırlamadığını ve bu süreçte hastaların ne hissettiğini anladığını aktardı.
Elazığ'da İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Asena Serap Yalçınkaya, Kovid-19’a yakalandıktan sonra hastalığı yenerek görev başında döndü. Geçen ay hastanan ve hastalığının ilk 3 gününde kendi hastanesinde tedavi gören Yalçınkaya, durumu ağırlaşınca Fırat Üniversitesine kaldırıldı. 10 gün kadar tedavisi süren Dr. Yalçınkaya, hastanedeki ilk 5 gününü hatırlamadığını, 20 gün boyunca derin nefes alamadığın ve şimdi bile 1 kat merdiven çıkmakta zorlandığını ifade etti.
HASTALARI ÇOK İYİ ANLADIM
Salgının ilk başından itibaren yoğun biçimde Kovid-19 hastaları ile ilgilendiğini söyleyen Uzman Dr. Asena Serap Yalçıhkaya, ‘İlk başta kendime konduramadım. Ben olmam diye düşünüyordum. Çünkü ciddi anlamda korunuyordum. Çift maske, önlük, gözlük şeklinde kişisel koruyucu ekipmanlarımı koruyarak hastalarıma bakıyordum. Ama yine bende yakalandım. Çok dikkat etmek gerekiyor. İlk etapta kas ağrıları ile başladı. O dönem ben Kovid-19 olduğunu düşünmedim, yorgunluk olarak düşündüm. Ama annemde ve kardeşimde çıkınca test yaptırdım ve pozitif olduğumu öğrendim.’ diyerek sürecin nasıl başladığını söyledi.
Hastalığının 5. gününde ciddi ateş ve sırt ağrısı yaşadığını aktaran Dr. Yalçınkaya, ‘Nefes almakta güçlük çektim. Hatta hastanede yatarak 10 günlük bir tedavi sürecim oldu. İlk 5 gününü hatırlamıyorum. Kardeşim anlatıyor. Ciddi bir şuur bulanıklığım oldu. Kendi ihtiyaçlarımız göremeyecek dereceye geldim. Kardeşim koluma girerek bana yardımcı oluyordu.’ ifadelerini kullandı.
Hastalık sürecinde 10 gün hastanede yattığını ve damardan tedaviler görüğünü aktaran Yalçınkaya, ‘Ciddi bir psikolojik savaş da verdim. Zaten hastalarımla her zaman empati kurmuşumdur ama o dönemde hastaların ne hissettiğini çok iyi anladım.’ diyerek psikolojik etkisinden de bahsetti.
HALA ETKİLERİ VAR
Dr. Yalçınkaya, ‘Sürekli kan sulandırıcılar yapılıyor. Damar yolu açılıyor. Günde 4 defa antibiyotik ve oksijen tedavisi yapıldı. Zorlu bir süreç geçirdim. En önemlisi bu hastalığa yakalanmamak. Biz bu kadar dikkat etmişken bile yakalanıyorsak ciddi bir anlamda bir bulaştırıcılık söz konusu. Ben hastaneden kaptığımı düşünmüyorum.’ açıklamalarını yaptı.
Girdiği bir ortamda test sonucu pozitif olan kişilerin kendilerini gizlediklerini aktaran Dr. Yalçınkaya, hastalığı oradan aldığını düşündüğünü dile getirerek, ‘Bu şekilde ağır bir sürecim oldu. Halen daha konuşurken nefesim kesiliyor. Halen semptomlarım devam ediyor. 1 kat merdivenden fazlasını çıkamıyorum. Dinlenerek çıkıyorum. Hastalarım ‘nefes alamıyorum, her şeyimi veririm’ diyordu. Bende onu hissetim. O aldığınız hava tüm ciğerlerini yakıyor, onu gerçekten hissetim.’ açıklamalarıyla hastaların ne kadar haklı olduğunu anladığını aktardı.
Ayrıca derin nefes alamadığını aktaran Yalçınkaya, ‘20 gün boyunca derin nefes aldığımı hatırlamıyorum. Bu çok ciddi bir şey. İnsanlar maske takarken nefes alamıyorum diyor. İnanın şu maske ile nefes alamamak mı dersiniz yoksa Covid-19 olup nefes alamamak mı dersiniz. İnanın maskeyi tercih ederim. Ciddi anlamda zor bir hastalık. Grip gibi değil.’ cümlelerini kullandı.
1 AY ÖNCESİNE DÖNMEK İSTİYOR
Maske kuralının ne kadar önemli olduğunu hatırlatan Yalçınkaya, ‘Yüzde 70’lere varan koruyuculuk sağlıyor. Bunun yanında el hijyeni. Bunlar zaten aylarca konuşulan ve olması gereken şeyler. Biraz daha sosyal ilişkileri kısıtlama noktasında dikkat etmeliyiz. Bir de Covid-19’un kimde nasıl bir bulgu yapacağı bilimsel olarak kanıtlanmış değil. Çok farklı klinik tablolara yol açabiliyor. Kişisel bağışıklık ön planda.’ ifadeleriyle kişiden kişiye değişimlerin mümkün olduğunu belirtti.
Dr. Asena Serap Yalçınkaya, kişisel bağışıklığı güçlendirmek için doğal beslenmenin, düzenli uykunun ve hijyenin önemli olduğunu belirterek, şimdi bile nefes almakta zorluk çektiğini söyleyerek, ‘İnanın 1 ay öncesine dönmeyi o kadar çok istiyorum ki anlatamam. Merdiven çıkmayı ve spor yapmayı istiyorum. Koşuyla ilgileniyordum ve yarışım vardı, katılamadım. Spor yapmayı özledim. Oğlumla ilgilenmeyi ve ona vakit ayırmayı çok özledim. 1 ay öncesine dönmek için her şeyimi verebilirim.’ diyerek konuşmasını noktalandırdı.