Özellikle koronavirüs salgını tedbirleri kapsamında uygulanan kısıtlama günlerinde tedirginlik ve panik hali, öfke, huzursuzluk, umutsuzluk, her şeyin kontrolden çıktığını düşünme, dikkat dağınıklığı, uyku sorunları, günlük aktivitelerden zevk alamama, kaygı bozuklukları, tükenmişlik gibi birçok farklı ruh sağlığı sorunları yaşanılabildiğini ifade eden Klinik Psikolog Prof. Dr. Aylin İlden Koçkar, salgın şartlarında yaşadıkları olumsuzluklarla başa çıkmakta zorlanan ve günlük hayatları etkilenen kişilerin psikolojik destek alması gerektiğini söyleyerek, önemli tavsiyelerde bulundu.
Salgın döneminde hastalığa yakalanma riskini düşünmek, salgının ne zaman biteceğini tam olarak bilememek, salgın sürecinin beraberinde getirdiği sosyal ve ekonomik zorluklar sonucu stres ve kaygı yaşanabilir. Yaşanan bu durum karşısında bireylerin etkilenmesi, stres ve kaygı belirtileri göstermesi muhtemeldir.
Stres ve kaygı belirtileri, bu belirtilerin ne kadar süredir devam ettiği, bireyin günlük hayatını ne kadar etkilediği ve ne kadar yoğun olduğu kişiden kişiye değişebilir. Psikolojiyi bozabilecek dış faktörlerden etkilenme düzeyi ve şekli kişiden kişiye de değişebilir. Bu durumda, bireylerin psikolojik sağlamlığı da önemli rol oynar.
Koronavirüsün yol açtığı travma belirtileri yaş gruplarına ve gelişim düzeylerine göre farklılıklar gösterebiliyor. Çok küçük yaştaki çocuklarla bebekler salgının tam olarak farkında değilken, özellikle altı yaşından büyük çocuklarda pandemiden kaynaklı durumların bazı yönlerinin dışa vurulduğu tepkiler görülebiliyor. Yetişkinlerde ise olayla ilgili duygu ve düşüncelerden kaçınma, konunun önemli bir yönünü hatırlayamama gibi yansımalara rastlanıyor.
Salgın dönemine dair sınırlı sayıdaki araştırma, bu sürecin spesifik bir travma oluşturmasa bile, dönemin, kaygı ve korku gibi negatif duyguları tetikleyebildiğini gösteriyor. Karantina ayrıca, bilinen olumsuz etkilerine ek olarak, koronavirüs salgını öncesinde psikolojik destek alan bireyleri de olumsuz etkilemiş durumda.
PSİKOLOJİK SAĞLIK İÇİN ÖNERİLER
Salgına rağmen psikolojik iyi olma halini sürdürmeye yönelik bazı önlemler devreye sokulabilir. Evde kalınsa bile uyku ve yemek düzenini sürdürmek, sağlıklı ve dengeli beslenmek ve yeterince uyumak hem fiziksel hem de psikolojik sağlık için büyük önem taşıyor.
Keyif aldığınız aktivitelere, örneğin, kitap okumak, film izlemek, yeni tarifler denemek, bitki yetiştirmek gibi işlere zaman ayırmakta fayda olur. Kısıtlamalar nedeniyle yüz yüze görüşemeseniz de aileniz ve arkadaşlarınızla görüntülü görüşmeler yaparak iletişimi sürdürmek, ayrıca çeşit egzersizler yapmak, dengede ve huzurlu kalmanıza yardımcı olacaktır.
Günlük hayata yeni giren bazı etkinlikleri planlamak da stresi azaltabilir. Sanatsal çalışmalar ya da spor faaliyetleri gibi fiziksel aktivite içeren pek çok farklı yöntemler etkili birer başa çıkma yöntemidir. Uyku ve yemek düzeni, kişisel bakım ve günlük rutinleri devam ettirmek ruh sağlığımızı güçlü tutabilmemize yardımcı olur. Günboyu farklı kaynaklardan haberleri takip ederek endişe seviyesini arttıran bilgilere maruz kalmamak da ruh sağlığını güçlü tutmada önemli rol oynar. Bu yüzden haber dinlemek için belli bir zaman dilimi belirleyin.