Kalabalık bir heyetle yapılması planlanan ziyaretin ana gündemi ekonomik ilişkiler ve yeni yatırımlar olacak. Körfez ülkeleriyle ilişkilerde yeni bir döneme girilirken, Türkiye ve BAE arasındaki ilişkilerin normalleşmesi yolunda atılan adımlar Abu Dabi Veliaht Prensi Şeyh Muhammed bin Zayed Al Nahyan'ın geçen kasım ayında Türkiye ziyareti ile hız kazanmıştı.
GÜZEL GELİŞMELER OLACAK
İlişkileri güçlendirmesi beklenen 2 günlük iade-i ziyaretin ilk günü Prens Al Nahyan, Erdoğan'ı resmi törenle karşılayacak. İkili ve heyetler arası görüşmelerin ardından anlaşmalar imzalanacak. Erdoğan, BAE ziyaretine ilişkin açıklamasında, "Şubat'ta inşallah geniş bir heyetle gideceğim ve bazı adımları çok güçlü şekilde atacağız. 10 milyar dolarlık bir yatırım planı sundular. Bu yatırım planını da uygulamaya koymak suretiyle çok daha farklı bir geleceği inşa etmiş olacağız. Güzel gelişmeler olacak" demişti.
Erdoğan ziyaretinin ikinci gününde Dubai'de "Expo" fuarına katılarak bir konuşma yapacak. Türkiye ve Azerbaycan reyonlarını gezecek. Fuarda Türkiye'ye ait bölümde Bayraktar Akıncı TİHA ve yerli otomobil TOGG maketleri de yer alıyor.
BAE'YE İHRACAT 2021'DE YILLIK BAZDA KATLANDI
Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, Türkiye ile BAE arasındaki ticaret hacmi geçen yıl 2020'ye kıyasla yaklaşık yüzde 9 azalarak 7,5 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti. Söz konusu dönemde Türkiye'nin BAE'ye ihracatı yüzde 91 artışla yaklaşık 5,2 milyar dolara çıkarken bu ülkeden ithalatı yüzde 58 azalarak 2,4 milyar dolar olarak kayıtlara geçti.
Son 10 yılda ikili ticaret hacminin en yüksek gerçekleştiği yıl 14,7 milyar dolarla 2017 oldu.
Geçen yıl hem ihracatta hem ithalatta öne çıkan fasıl "kıymetli veya yarı kıymetli taşlar, kıymetli metaller, inciler, taklit mücevherci eşyası, metal paralar" oldu. Söz konusu fasılda BAE'ye 3,1 milyar dolarlık ürün satılırken, 1,7 milyar dolarlık ürün alındı.
BAE'YE İHRACATTA KULLANILMAYAN POTANSİYEL 1,8 MİLYAR DOLAR DÜZEYİNDE
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye-BAE İş Konseyi Başkanı Tevfik Öz, ziyaretin iki ülke ekonomik ilişkilerine sağlayacağı katkıya ilişkin değerlendirmede bulundu.
İki ülke arasındaki ilişkilerde yaşanan olumlu gelişmelerin hızla ticari ve ekonomik ilişkilere de yansıdığını belirten Öz, uzun süredir devam eden ticari durgunluk döneminin yerini ticari aktivitelerin yeniden hız kazandığı, karşılıklı yatırım ve ticaretin canlandığı yeni bir döneme bıraktığını söyledi.
NET İTHALATÇI KONUMUNA GEÇTİ
Öz, Türkiye'nin, BAE ile ikili ticaretinde 2014-2017 döneminde net ihracatçı konumundayken 2018-2020 döneminde net ithalatçı konumuna geçtiğini bildirdi.
BAE'nin dünyadan ithal ettiği başlıca ürünlerin elektrikli cihazlar, altın ve mücevher, makineler, otomotiv, enerji, plastikler, hava taşıtları, demir-çelik ürünleri olduğu bilgisini veren Öz, Uluslararası Ticaret Merkezi (ITC) ihracat potansiyeli hesaplamalarına göre, Türkiye'nin BAE'ye ihracatında kullanılmayan potansiyelin 1,8 milyar dolar düzeyinde olduğunu dile getirdi.
TİCARET HACMİ ARTIŞ GÖSTERECEK
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu Türkiye-BAE İş Konseyi Başkanı Tevfik Öz, başta altın ve mücevherat olmak üzere kıyafet, makine ve elektrikli ürünler, motorlu taşıtlar, gıda, meyve ve plastik sektörlerinde kullanılamayan büyük ihracat potansiyeli olduğuna işaret ederek: "Siyasi ilişkilerde yaşanan olumlu gelişmelerin de rüzgarıyla gelecek dönemde Türkiye-BAE ticaret hacminin artış göstereceğini ve Türk özel sektörü için de atıl kalan ihracat kapasitelerinin hedef sektörlere odaklanılarak potansiyel seviyeye ulaşılabileceğini öngörebiliriz." değerlendirmelerinde bulundu.
BAE'nin bölge ülkeleriyle ihracat hacmini artırma potansiyeli de sunduğuna dikkati çeken Öz: "BAE'nin sunduğu sektörel fırsatların yanında Dubai'nin dünyanın en büyük 3'üncü yeniden ihracat merkezi olması Türk iş insanlarının başta Kuveyt, Bahreyn, Suudi Arabistan ve Umman olmak üzere diğer Körfez ülkeleriyle ihracat hacimlerini artırmaları için de cazip fırsatlar sunmaktadır. Buna ek olarak, BAE, Büyük Arap Serbest Ticaret Anlaşması sayesinde Suudi Arabistan, Kuveyt, Bahreyn, Katar, Umman, Ürdün, Mısır, Lübnan, Fas, Tunus, Filistin, Suriye, Libya ve Yemen'e serbest ticaret erişimine sahiptir." açıklamalarında bulundu.
TÜRK FİRMALAR YATIRIM VE İHRACATA YÖNELİK ÇALIŞMALAR YAPMALI
Bu ülkede kalkınmada öncelik verilmesi planlanan başlıca sektörlerin "havacılık ve uzay, bilgi teknolojileri, yenilenebilir enerji, ulaşım, turizm, sağlık ve ihracat odaklı sanayi ile petrokimya" olduğunu anlatan Tevfik Öz: "Bu sektörlerde faaliyet gösteren Türk firmalarının BAE'ye yatırım yapma ve ihracat hacmini artırma yönünde çalışmalar gerçekleştirmesinin önemli olduğu kanaatindeyim." değerlendirmesinde bulundu.
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu Türkiye-BAE İş Konseyi Başkanı Tevfik Öz, BAE'nin Türk iş insanları için ihracat ve yatırım fırsatlarının yanında bölgenin ticaret merkezi olarak gelecek süreçte de önemini korumaya devam edeceğini vurguladı.
MEVCUT İLİŞKİLERİN GÜÇLENDİRİLMESİ TÜRK ÖZEL SEKTÖRÜ İÇİN YENİ FIRSATLAR YARATACAK
Başkan Erdoğan'ın BAE'ye yapacağı ziyaretin son dönemde iki ülke arasındaki siyasi, ekonomik ve ticari ilişkilerde kazanılan olumlu ivmeyi daha da hızlandıracağını dile getiren İş Konseyi Başkanı Tevfik Öz: "Mevcut ilişkilerin daha da güçlendirilmesi ve halihazırdaki iş birliğinin yeni alanlara da yayılmasıyla Türk özel sektörü için yeni fırsatlar yaratılacaktır. Geçen yıl kasım ayında yapılan KEK toplantısında çizilen ticari ve ekonomik yol haritası artık uygulama safhasına geçirilecek ve ikili ticaret çok daha yüksek hacimlere ulaşacaktır. İki ülke arasındaki ilişkilerin savunma sanayisi, dijitalleşme, finans, enerji, altyapı, turizm ve sağlık alanlarında daha da ileri taşınması her iki ülkenin özel sektörleri ve yatırımcıları için yeni ve büyük fırsatlar yaratacaktır." ifadelerinde bulundu.