Harvard üniversitesi bünyesinde kolesterol hastalığının tedavisi için önemli bir gelişme yaşandı
Kolesterol tedavisindeki gelişme hastalara umut oldu
Harvard üniversitesi bünyesinde kolesterol hastalığının tedavisi için önemli bir gelişme yaşandı.
Harvard üniversitesi bünyesinde genetik ve kompleks hastalıklar üzerine araştırmalar yapan sabri ülker metabolik araştırmalar merkezinde hücre içerisinde yükselen kolesterol seviyelerinde uyarı veren ve kolesterolün zararlı etkilerine karşı hücreleri savunan bir sistemin keşfi sağlandı. bilim insanlarına göre bu keşif, kolesterole bağlı hastalıklarla mücadelede yeni yöntemlerin geliştirilmesi anlamına geliyor.
Harvard sabri ülker merkezi araştırma ekibinin uzun süredir üzerinde çalıştığı araştırmadan bilim dünyasını heyecanlandıran bir sonuç çıktı. ekip, hücrede kolesterol seviyelerini güvenli bir aralıkta tutmayı sağlayan ve “metabolik koruyucu” adı verilen nrf1 molekülünü keşfetti.
Nrf1 olarak bilinen bu protein, hücre içindeki kolesterole karşı duyarlı yapısıyla, hücre içinde kolesterol seviyelerinde meydana gelen değişiklikleri direk olarak algılayıp tepki veriyor.
Kolesterol belli bir düzeyin üzerine ulaştığında direkt olarak nrf1 molekülüne bağlanarak çok yönlü bir savunma programının harekete geçirilmesini sağlıyor ve organları olası tahribata karşı koruyabiliyor. bu nedenle nrf1 molekülü kolesterol metabolizmasının bozulduğu pek çok hastalıkta potansiyel yeni ve etkin tedavi hedefi özelliği taşıyor.
Dünyanın önde gelen bilimsel dergilerinden cell’de 16 kasım 2017 tarihinde yayınlanan çalışmanın detaylarını, prof. dr. gökhan hotamışlıgil anlattı:
“hücrelerin kolesterol düzeylerini tam olarak nasıl algılanıp kontrol edebileceği konusundaki anlayışımızda eksik olan önemli bir parçayı ortaya çıkardığımızı düşünüyorum. bu parça kolesterol düzeylerini dengede tutmak için hayati önem taşıyan sistemin, yani moleküler bir ‘yin-yang’ sisteminin kritik bir parçasını oluşturuyor. bu keşfi, bilim için kendi kariyerimdeki en önemli katkı olarak görüyorum. daha önce hücre bazında kolesterolün düşük olduğuna işaret edecek mekanizma keşfedilmişti. ancak bizim yaptığımız araştırma hücre içindeki kolesterol seviyesi yükseldiği zaman da hücrenin bunu dengede tutmak için gerçekleştirdiği algılama ve savunma mekanizmasını ortaya çıkardı.”
Kolesterol iki ucu keskin bıçak gibi
Hücre zarlarının inşası ve idamesi için bir yapı taşı olan kolesterol önemli fonksiyonel aracıların sentezi ve hücre faaliyetleri için gerekli bir molekül. dolayısıyla organizma belirli düzeyde kolesterolün hücre içerisinde idame ettirilmesine ihtiyaç duyuyor. bu nedenle kolesterol hem besinlerle yani diyetle vücuda giriyor hem de başta karaciğerde olmak üzere organizma tarafından üretiliyor.
Kolesterolün hücre için elzem olmasına karşın, aynı zamanda en toksik ve reaktif maddelerden biri olduğunu belirten prof. hotamışlıgil, kolesterol kaynaklı hastalıkların tedavisinde umut verici gelişmelere götürecek çalışmayı şöyle detaylandırdı:
“hücre içi düzeylerinin yükselmesi de azalması da çeşitli işlevsel problemlere ve sağlık sorunlarına yol açar. bunu iki ucu keskin bıçak olarak ifade edebiliriz. hücre içerisinde kolesterol azalmaya başladığı zaman hücre alarm verir ve sonrasında kolesterol sentezini başlatan bir mekanizma devreye girer. kolesterolün azalmasına karşı devreye giren düzenleyici mekanizmanın açığa çıkarılması 1985 yılında nobel ödülüne layık bulunmuş ve mevcut tedavi araçlarının geliştirilmesinde anahtar rol oynamıştır.
Ancak bugüne kadar hücredeki kolesterol miktarı yükseldiğinde bunu direk olarak algılayıp bir alarm ve savunma sistemini harekete geçiren mekanizma henüz keşfedilmemiş idi. yükselmiş kolesterol, hücresel seviyede daha da tehlikeli olup, toksisite, inflamasyon ve sonuçta hücre ölümüne kadar giden sorunlara neden olmakta. bu nedenle hücrenin kolesterol seviyesindeki yükselişe karşı korunması elzemdir; bizim çalışmamız da bu düzenleyici ve koruyucu mekanizmasının keşfini sağladı."
Kardiyovasküler hastalıklar için de yeni tedavilerin habercisi
Kandaki yüksek kolesterolün kardiyovasküler ve dejeneratif hastalıklar başta olmak üzere diğer önemli sağlık sorunları için önemli bir risk teşkil edebileceği yıllardır kabul görmüş bilimsel bir gerçek.
Dolayısıyla hücre ve organları koruyucu özelliğe sahip bu yeni mekanizmanın keşfinin, kolesterol metabolizmasının bozulduğu pek çok hastalıkta yeni ve etkin tedavi yöntemlerinin önünü açabileceği ön görülüyor.
Çalışmanın, toplum sağlığına fayda sağlayacak olmasından dolayı mutluluk duyduklarını ifade eden yıldız holding yönetim kurulu başkan yardımcısı ali ülker, “bilimsel araştırmalar uzun vadelidir. harvard üniversitesi’nde, bir türk profesörü destekleyerek çok doğru bir iş yaptığımızı bir kez daha anlamış oluyoruz.
Biz, 2014 yılında bu desteği yaparken, toplum sağlığının geleceğine fayda sağlayacağımızı ümit etmiştik. prof. hotamışlıgil’in özellikle metabolizma ve gıda konusundaki araştırmaları ilgimizi çekmişti. bugün kısa sürede elde edilen başarılar bu ümidimizi daha da güçlendirmekte” dedi.