KOAH Hastalarında Kovid-19 Daha Riskli

Kovid-19 pandemisinin tüm dünyayı etkisi altına aldığı bu süreçte, dünya genelinde 1 milyon 300 bin kişi hayatını bu virüs nedeniyle kaybetti. 55 milyonun üstünde kişinin enfekte olduğu bu koronavirüs, KOAH hastalarında 5 kat daha riskli.

17.11.2020-13:49 - (Son Güncelleme: 17.11.2020-14:15) KOAH Hastalarında Kovid-19 Daha Riskli

Neredeyse bir yıldır hayatımızda olan yeni tip koronavirüs, dünya genelinde bugüne kadar 55 milyonun üstünde kişiye bulaştı. 1 milyon 300 binin üstünde can alan Kovid-19 salgını devam ederken, uzmanlar KOAH hastalarında 5 kat risk olduğunu belirtiyor.

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. M. Sinan Erginel, Kovid-19 hastalığını ağır geçirme riskinin KOAH hastalarında 5 kat daha fazla olduğunu aktararak, ‘KOAH hastaları da toplumun tüm bireyleri gibi Kovid-19’a karşı standart kişisel koruyucu önlemleri almalıdır’ cümlelerini kullandı.

18 Kasım Dünya KOAH Günü öncesinde açıklamada bulunan Erginel, hastalığın nefes yollarında olan mikroplarla değil bir iltihaplanma sonucu oluşan ilerleyici bir akciğer hastalığı olduğunu aktardı. Genelde KOAH, yetersiz akciğer gelişimi, zararlı toza maruz kalma gibi faktörler ile de ortaya çıkabilen bir akciğer hastalığı olduğunu belirten Prof. Dr. M. Sinan Erginel, ‘KOAH’ın görülme sıklığı dünyada 40 yaş üstü yetişkinlerde ortalama yüzde 11,7 Türkiye’de ise bölgesel değişiklik göstermekle birlikte yüzde 19,1’e çıkan oranlardadır. Türkiye’de solunum sistemi hastalıkları ölümler, ölüm nedenleri arasında üçüncü sıradadır ve bu ölümlerin yüzde 45,6 kadarı KOAH nedeniyle olmaktadır. KOAH gelişimi için tüm dünyada en yaygın görülen risk faktörü tütün ürünlerine maruziyettir. Çevresel tütün dumanı maruziyeti de KOAH gelişimine katkıda bulunmaktadır. Akciğer gelişiminde yetersizlik ile ilişkili hasta faktörleri sağlıkta eşitsizlik, başta biyokütleye (odun, tezek benzeri yakıt) bağlı ortaya çıkan iç ortam ve dış ortam hava kirliliği; tozlu, dumanlı işyerlerinde çalışma ise diğer risk faktörleridir. KOAH’ta en sık görülen yakınmalar nefes darlığı, öksürük ve balgam çıkarmadır. KOAH'ın tanısı, basit ve ağrısız bir test olan ‘nefes ölçüm testi’ ile kolayca konabilmektedir. KOAH’ın erken tanısı, hastalığa bağlı sakatlık ve ölüm oranlarını azaltacaktır. KOAH tanısı konulan kişilerin sigara kullanımını bırakmaları, zararlı tozdan, gaz dumanından, hava kirliliğinden ve zararlı etkileri kanıtlanmış olan elektronik sigara kullanımından uzak durmaları gerekmektedir.’ açıklamalarını yaptı.

TELE SAĞLIK İLE DESTEK

Kovid-19 sürecinde KOAH hastalığına dikkat edilmesi gerektiğini söyleyen Erginel ‘Türkiye’de ilk Kovid-19 vakasının bildirilmesi ile ülkemiz de pandemi sürecine girmiştir. Bu süreçten elbette kronik hastalığı olan hastalar ve onlara bakım veren sağlık merkezleri de etkilenmiştir. KOAH hastalarında Kovid-19 daha sık görülmemekle birlikte ağır Kovid-19 hastalığı riskinin KOAH hastalarında 5 kat arttığı bildirilmiştir. KOAH hastaları da toplumun tüm bireyleri gibi Kovid-19’a karşı standart kişisel koruyucu önlemleri almalıdır.’ ifadelerini kullandı. KOAH hastalarının şiddetli dönemlerini salgın nedeniyle evde geçirdiğini aktaran Erginel, ‘Bu süreçler için tele sağlık (uzaktan ya da online sağlık) uygulamaları geliştirilerek KOAH hastaları desteklenmektedir.’ dedi. Ayrıca tedavi ve pandemi ile ilgili konuşan Dr. Erginel, ‘SARS-CoV-2 pandemisi, KOAH hastalarının yönetimi ve tedavisinde değişiklik yapılmasının gerekip gerekmediği hakkında birçok soruya neden olmuştur. Kovid-19 ve KOAH semptomlarının benzerliği bu iki hastalığın birbirinden ayırımı ve tanısı ile ilgili soruları da gündeme getirmiştir. Küresel Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı Girişimi (GOLD) Bilim Komitesi, Kovid-19 pandemisi sırasında KOAH'lı hastaların yönetimine genel bir bakış sunmak için literatür taraması için yerleşik yöntemler kullanmıştır.’ cümlelerini kullandı.

KOAH hastalığının SARSCoV-2 ile enfekte olma ihtimalini artırıp artırmadığı açık olmadığına değinen Erginli, ‘KOAH hastaları sosyal mesafe, el yıkama ve maske/yüz kaplaması gibi temel enfeksiyon kontrol önlemlerini takip etmelidir. Hastalara özellikle yıllık influenza aşısı olmak üzere, uygun aşılar yapılmalıdır.’ açıklamarını yaptı.

Aynı zamanda gerektiğinde hastane yatışının sağlanması gerektiğini belirten Erginel, ‘Kovid-19 şüphesi varsa, SARSCoV-2 testi düşünülmelidir. Hastaneye yatış gereken ve pnömoni dahil orta ila şiddetli Kovid-19 gelişen hastalar, uygun şekilde favipiravir, deksametazon ve antikoagülasyon dahil olmak üzere önerilen farmakoterapötik yaklaşımlarla tedavi edilmelidir.’ cümleleriyle konuşmasını tamamladı.

YORUM YAZ..

En Çok Okunanlar

Modal