Çağın hastalıklarının başında gelen kanser, her geçen yıl ne yazık ki artıyor. Bunda sağlıksız beslenme, düzensiz yaşamın etkisi büyük. Son yıllarda sinsice ilerleyen kanser türlerinin başında ise kolon kanseri geliyor. Dünya genelinde binlerce kişinin kolon kanserinden hayatını kaybettiğini belirten Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Murat Urkan, önemsiz gibi görülen bazı durumların kolon kanseri belirtisi olabileceği hakkında uyarılarda bulundu.
Kolon kanserinde erken teşhis önemli
Kolon kanseri kişilere göre farklılık gösteren bir hastalıktır. Ancak bazı belirtiler hakkında bilinçli olunarak, kolon kanserinin erkek teşhis edilebilir ve kişi geç kalmadan gerekli tedaviyi alabilir.
Polip halinde teşhis konulduğunda önlenebilir bir hastalık
Halk arasında bağırsak kanseri olarak bilinen kolon kanseri hakkında önemli açıklamalarda bulunan Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Murat Urkan, sinsice ilerleyen bu kanser türünün, ülkemizde en sık görülen ilk 3 kanser türü arasında yer aldığını belirterek, “İlerleyen safhalarda bulgu verdiği için hastalar gecikmiş olarak karşımıza geliyor. Oysa ki henüz polip halinde teşhis konulduğunda önlenebilen bir hastalık” dedi ve uyarılarda bulundu.
Kabızlık kolon kanseri belirtisi olabilir
Bağırsa kanserinde görülen en yaygın belirtinin dışkı sorunu olduğunu dile getiren Urkan, “Dışkılama yapmalarına rağmen bağırsağını tam boşalmamış hissediyorlar. İshal ya da kabız oluşabiliyor. Bu hastalarda dışkıda kan, şeffaf bir salgı, aktif kanama görülebilir. Ayrıca dışkılama sırasında ağrı hissi de oluşuyor. Ayrıca karın ağrısı ve şişlik hissi de belirtiler arasında” şeklinde konuştu.
Kolonoskopi yaptırmaktan korkmayın
Kolon kanserinin doğru teşhisi için tarama yapılması gerektiğini ancak birçok kişinin kolonoskopiden korktuğu için tarama yaptırmaktan kaçındığını ifade eden Urkan, “Kesinlikle acılı veya zahmetli bir işlem değildir. Yeni kolonoskoplar son derece kolay uygulanıp hastaya rahatsızlık vermeden istenilen sonuçlar alınabilir. Ayrıca kolonoskopi işlemi anestezinin yardımı ile daha konforlu hale geldi. Kolonoskopi, hem mevcut bir tümörü erken evrede belirleme hem de kansere yol açabilecek polip ve benzeri sorunları daha kanserleşmeden tespit edip kişiyi kanser gelişiminden koruyabilecek bir işlemdir” dedi. Doç. Dr. Urkan 50 yaşın üzerindeki her bireyin risk durumlarına, aile hikayelerine, kişisel sağlık hikayelerine göre belirli aralıklarla (2-5 yıl) kolonoskopik inceleme önerdi ve erken evrede tanı konulup tedaviye alınmış olanlar arasında beş yıllık sağ kalım oranının “yüzde 90” olduğunu söyledi.
İşlenmemiş gıdalardan uzak durun
Birçok hastalıkta olduğu gibi kolonkanserinde de beslenmenin oldukça önemli olduğunun altını çizen Urkan, beslenme alışkanlıklarına dikkat edilmesi gerektiğini belirterek, “Lif yönünden fakir beslenmenin bu hastalığa davet çıkardığı çok iyi biliniyor. Özellikle sebze ve meyvenin kısıtlı tüketimi sindirim sistemimizi olumsuz etkilediğinden her gün, düzenli olarak yeterli miktarda sebze ve meyve tüketmeyi ihmal etmemeliyiz. Bir diğer dikkat edilmesi gereken konu; aşırı yağlı yiyecekler, hayvansal yağ tüketimi ve kırmızı et ağırlıklı beslenmedir. Bu tarz beslenmenin ön planda tutulması kalın bağırsak kanserine davetiye çıkarmaktadır. Özellikle işlenmiş ve katkılı madde içeren salam-sucuk-sosis-pastırma gibi gıdaların aşırı tüketilmesi de hastalığa davet çıkarmaktadır” şeklinde konuştu. Ayrıca sigara ve alkol gibi vücudu kötü etkileyen şeylerden de uzak durulması gerektiğine dikkat çekti.
Kolon dışkılama öncesi depo görevi yapar
Genellikle hemoroid yani basur ile kolon kanserinin karıştırıldığını dile getiren Doç. Dr. Urkan, “Kolon, dışkılama öncesi bir süre depo görevi yapar. Bu sürenin uzamasını ifade eden kabızlık durumunda kalın bağırsakta dışkı tutma süresi ve kalın bağırsak hacmi artar. Bu iki durumdan özellikle uzun süre hacim artışı aşınmalara ve yıpranmalara neden olur. Ayrıca uzun süre vücutta tutulan dışkının toksik özellikleri çürümeye ve fermantasyona yol açar. Bu da, kalın bağırsakta kanser oluşumuna çanak tutar.” dedi
Kolon kanseri tedavisi birçok hekimin görüşüyle gerçekleşiyor
Tedavi yönteminin de kişiden kişiye değiştiğinin altını çizen Urkan, “Kalın bağırsak kanserlerinin yerleşim yeri, tanı anındaki evre, hastanın genel durumu ve benzeri bir sürü etken nedeni ile farklılık gösterir. Artık hiçbir kalın bağırsak kanserli hastanın tedavisi tek bir hekimin görüşü ile planlanmıyor. Yani, multidisipliner dediğimiz birden fazla branşın müdahil olduğu konseylerde konuşularak tedavi yöntemi ve sıralaması hakkında karar alınıyor. Bazı hastalar için öncelik cerrahi müdahale olabilecek iken bazı hastalarımızda kemoterapi ya da radyoterapi öne çıkıyor” diye konuştu. Doç. Dr. Urkan, kalıplaşmış bir tedavi protokolü olmadığını vurguladı ve “Hasta bazlı karar almanın en doğrusu olduğunu biliyoruz. Bu yüzden hastalarımıza multidisipliner yaklaşımla farklı uzmanlarla hastayı ve tedavi yöntemlerini konuşarak karar veriyor ve uyguluyoruz” diye konuştu.