Türkiye önceki gün melek ipek’in kendisini kelepçeleyerek işkence eden kocasını öldürmesine şahit oldu! yurt gündemine adını kırmızı harflerle yazdıran bu olayın tüyler ürperten perde arkası ortaya çıktı.
Türkiye önceki gün melek ipek’in kendisini kelepçeleyerek işkence eden kocasını öldürmesine şahit oldu! yurt gündemine adını kırmızı harflerle yazdıran bu olayın tüyler ürperten perde arkası ortaya çıktı.
Olayın kan donuran ilk yüzü
Öncelikle tarihe geçen bu cinayete kısaca bir flaşback yapalım! neler olmuştu? 12 yıllık evlilik nasıl kana bulanmıştı?
Melek ipek, öldürdüğü 12 yıllık eşi tarafından çırılçıplak soyularak ve kelepçelenerek dövülmüştü. bunun hemen ardından şiddet gösterdiği karısını o halde bırakarak dışarı çıkan içkili saldırgan, sosyal medyadan alkolü onaylayan paylaşımda bulundu.
Söz konusu saldırgan ramazan ipek eve geri döndüğünde karısını elinde av tüfeğiyle gördü ve hemen ardından kanlar içinde yere yığıldı.
Olayın bilinmeyen ikinci yüzü
Bu anlattıklarım söz konusu cinayetin sadece yüzü! gelin birlikte arka planda kalan karanlık tarafa bakalım... kocasını öldürdüğü nedeniyle gözaltına alınan melek ipek'in açıkladığı her detay ''bu kadar da yapılmaz '' dedirtti. işte melek ipek'in kan donduran açıklaması...
Banyoda tecavüz etti!
‘’eşim benim adıma ruhsatlı olan yivli av tüfeğiyle içeri girdi. bana 'son duanı et kelimeyi şahadet getir' dedi. tüfeği bana doğrulttu. ben de öldürmemesi için yalvardım. tüfeği ateşleyeceğini anlayınca çocuklarımın önüne geçtim. iki kızım birbirine sarılmış ağlıyorlardı. eşimin elindeki tüfeği elimle ittim, amacım çocuklarımı uzaklaştırmaktı. bu esnada eşim ateş etti, çıkan mermi camdan dışarı gitti, biz yaralanmadık.’’ ‘’ eşim tekrar tüfeği bana doğrulttu, ben tekrar öldürmemesi için yalvardım. bu sefer tüfeği çocuklarımıza yöneltti. beni "sana önce çocuklarının acısını yaşatacağım, sonra seni öldüreceğim' diye tehdit etti. ben iki kızımın eşim tarafından öldürüleceği düşüncesi ile çok korkup kızlarımın üstüne kapandım. bu sefer tüfeğin dipçiği ile kafama vurdu. bundan dolayı gözüm, yüzüm, kolum ve omzumdan yaralandım.’’
Boğazımı sıktı, bayıldım
‘’ beni saçından sürükleyerek diğer odaya getirdi burada yumruk ve tekme ile yüzüme ve vücuduma vurdu. cebimdeki telefonu aldı kafama ve yüzüme telefonla vurdu. çığlık attığım için susmamı söyledi ve boğazımı şiddetli bir şekilde sıktı. bunun etkisiyle gözlerim yerinden çıkacak gibi oldu, karardı. 'diğerlerine daha azını mı yaptığımı düşünüyorsun' diye bağırdı. elinden kurtuldum, kaçmaya çalışırken yakaladı yumruk ve tekme atmaya başladı. çığlık atmaya devam edince tekrar boğazımı sıktı bu esnada ben bayıldım.’’
‘’yatağa yatırıp, kelepçeledi’’
eşinin kendisini kelepçeleyerek yatağa ters şekilde yatırdığını söyleyen kadın şunları söyledi: yatamıyordum. kelepçeyi çıkarmasını istedim. bana 'sessiz yat yoksa balkondan aşağı atarım seni. gecenin karanlığında değil gündüz gözü ile öldürüp parçalayacağım' dedi. kızlarım diğer odada idi. büyük kızım c.'nin kusma sesi geldi onlara bağırarak 'yatın uyuyun öldürtmeyin kendinizi' dedi. yerde yer yatağında yattı ben yatakta ters kelepçeyle dönmeye çalıştıkça koltuktan ses çıkıyordu. yanıma geldi kelepçeyi söktü ve önden ellerimi kelepçeledi ve yerdeki yer yatağının yanına yatırdı. ben açık olan kanepenin alt boşluğunda idim. beni buraya sıkıştırarak hareket etmemi engelledi. bu şekilde eşim uyudu ben korku ve üşüdüğüm için sabaha kadar uyuyamadım.
‘’ezan okurken…’’
Sabah ezanı okunurken kendimden geçmişim. eşim beni uyandırarak servisi yapıp geleceğini söyledi. 'ben gelinceye kadar burada bekle geldiğimde yarım kalan işimi halledeceğim' diyerek gitti. evin dış kapısını kilitlemedi. akşam ateş ettiği silah salonda duvara dayalı şekilde duruyordu. baktım mekanizması yoktu. beni öldürmesin diye silah aradım, ancak bulamadım." ‘’ellerim kelepçeli olmasına rağmen silahı elime aldım. derdim bana sabaha kadar sistematik işkence yapan eşimi korkutmaktı. bu arada odanın kapısı sert bir şekilde açıldı. eşimle yüz yüze geldik. aniden üstüme atılmaya kalkıştı. bir arbede yaşanırken kontrolsüz şekilde silah patladı. ben önce öldüğümü düşündüm. sonra eşimin odanın kapı girişinde yığıldığını, kan aktığını gördüm. hemen eşimin cebindeki cep telefonunu aldım.’’
‘’ölmüş olacaktı…’’
‘’telefonunu açmaya çalıştım. şifresini bilmediğim için açamadım. telefonu yüzüne gösterdim şifrenin açılması için. ancak açılmadı. sonra acil aramalar çıktı bende 112 acil çağrı merkezi'ni aradım. eşimi vurduğumu acil jandarma ve ambulansa haber verilmesini istedim. yaşananların şokuyla eşimin başında çömelmiş vaziyette bekledim. kapı çaldı jandarma ve ambulans geldi. kelepçelerimi jandarma çözdü, ben de üzerimi giyindim. daha sonra işlemler için gözaltına alındım. ben bu yaşananlardan dolayı üzgünüm ve pişmanım. ancak böyle kötü bir olay olmasaydı ben ve 2 kız evladım ölmüş olacaktı. bana sabah kadar işkence yapan eşimi, namusumu temizledim.’’