2016'da UNESCO Dünya Miras Listesi'ne alınan Ani Ören Yeri, geçmişten bu yana "Binbir kiliseli kent", "40 kapılı kent", "100.000 nüfuslu kent", "Medeniyetler Beşiği" isimleriyle anıldı.
1045-1064 yılları arasında Bizanslılar tarafından yönetilen Ani, 16 Ağustos 1064'te Sultan Alparslan tarafından fethedildi.
Son olarak 1920'de Türkiye Cumhuriyeti topraklarının bir parçası olan tarihi yapıdan günümüze surlar, cami, kiliseler, manastırlar, hamam, katedral, saray, köprü ve bir bölümü yıkılmış kapalı pasajdan oluşan yaklaşık 25 kadar önemli yapı ayakta kaldı.
Bu yapılar içerisinde yer alan yanardağların püskürttüğü kül, kum ve lav parçacıklarından oluşan, çoğunlukla açık renkli, hafif gözenekli bir tür çökelti taşı olan tüfün oluşturduğu kayalıkların içine oyulmuş güvercinlikler hayranlık uyandırıyor.
Pek çok formu bünyesinde barındıran ince bir işçiliğe sahip 150-170 metre uzaklıktaki güvercinliğe 40 derece eğimli bir yamaç tırmanılarak ulaşılıyor.
Ani üzerine yayımlanmış 4 kitabı bulunan araştırmacı-yazar Sezai Yazıcı "2010'dan beri bu bölge üzerinde çalışıyordum. Kafkas Üniversitesindeki sempozyumda güvercinliklerle ve Türkiye'de Ani mağaraları üzerine yapılan ilk sistematik çalışmayı sundum." dedi.
TOPLAM 659 GÜVERCİNLİK BULUNUYOR
Güvercinlikler üzerine yıllardır çalışan Yazıcı, "Ani'nin etrafını saran 5 ayrı vadide ve 32 bölgede 1013 mağara olduğu bilinmesine karşın yeni yaptığımız çalışmalarla 1500 civarında mağara varlığını belirledik. Ani'deki güvercinlik en sofistike olan alanlardan. Tavandan tabana kadar güvercin oyuklarıyla dolu. Altta 11 sıra üstte ise 12 sıradan oluşan güvercin oyukları mevcut. Alttaki sıralarda 37'den 45'e kadar üsttekiler de ise 18'den 24'e kadar güvercin oyuğu var. Bunların toplamı 659 tane." ifadelerini kullandı.
Güvercinliklerin yapısı hakkında bilgi veren Yazıcı, şunları söyledi:
"Güvercinliklerin alt sıralarındaki güvercin oyukları yer yer 30, 28 ve 24 santim genişliğinde ve 25, 24 ile 11 santimetre derinliğinde, yükseklikleri ise hepsinde 11 santimetre. Bu alanın Doğu-Batı cephesi 4, Güney-Kuzey cephesi ise 6 metre 25 santimetre boyutunda, tabandan tavana da yaklaşık 7 metre 10 santimetre ama tabanın bizim gördüğümüzden daha derinde olduğunu düşünüyoruz. Buradaki güvercinlerin posta teşkilatında kullanıldığına dair öngörüler var. Üst kubbede iki delik mevcut. Kubbenin Güneydoğu'ya doğru açılan deliklerin birinden ışık, birinden de güvercinlerin girip çıktığını söyleyebiliriz. Burası nitelikli gübre elde etmek üzere yapılmış çok sofistike bir yapı olarak da düşünülebilir."
Güvercinliklerin başka amaçları olduğunu da belirten Yazıcı, "Güvercinliklerden oluşan klasik bir posta teşkilatını tasavvur etmek kolay değil. Bostanlar Deresi'ndeki güvercinliklerden sağlanan gübrelerle burada sebze ve meyve üretiminde oldukça başarılı sonuçlar elde edildiği de görülüyor." dedi.