Uzun süredir karaciğer hastalığı nedeniyle zor günler yaşayan Hale Aşıkoğlu ve Fatma Karakan’ın umudu beyin ölümü gerçekleşen ve organları bağışlanan bir hasta oldu. Hastadan alınan karaciğerin ikiye bölünmesiyle gerçekleştirilen nakil, iki kadının yeniden hayata bağlanmasını sağladı.
Ankara Üniversitesi (AÜ) Tıp Fakültesi İbni Sina Hastanesi'nde beyin ölümü gerçekleşen ve ailesi tarafından organları bağışlanan donörden alınan karaciğer, aynı anda 3 ayrı ameliyathanede, 16 saat süren operasyonun ardından nakil bekleyen Hale Aşıkoğlu ve Fatma Karakan'a nakledildi.
Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Deniz Balcı, Prof. Dr. Kaan Karayalçın, Prof. Dr. Meltem Koloğlu, anestezi ekibinden ise Doç. Dr. Başak Ceyda Meço'nun yer aldığı karaciğer nakline, 10'dan fazla öğretim üyesi, 20'ye yakın da uzman doktor ve asistan katıldı.
"OĞLUMUN KARACİĞERİNİ BEKLİYORDUM"
Nakil sonrası sağlığına kavuşan Tarih Öğretmeni Hale Aşıkoğlu, karaciğer nakli olmak için haziranda oğlunun 18'inci yaşına girmesini beklediğini ifade ederek, "Oğlum haziranda 18 yaşına girecekti. 11 yıldır bu rahatsızlığı yaşıyorum. Oğlumun karaciğerini beklerken bir anda bize nakil imkanı doğdu ve beklememize gerek kalmadı. Ameliyattan dün gece çıktım ve şu anda çok iyiyim. Yoğun bakım ünitesine ve nakil ekibimize çok teşekkür ediyorum" dedi.
Karaciğer yetmezliği nedeniyle 12 yıldır tedavi gören Fatma Karakan da nakil olmanın sevincini yaşadı ve "Allah'ım bize nakil olmayı nasip etti, olmayanlara da nasip etsin. Herkes organlarını bağışlasın ve bekleyenler sağlığına kavuşsun" diye konuştu.
"İKİYE AYRILAN KARACİĞER İKİ HASTAYA NAKLEDİLDİ"
Ankara Üniversitesi Karaciğer Nakli Merkezi Sorumlu Uzmanı ve Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Deniz Balcı, ekip olarak organ bağışı haftasında güzel bir organ naklini gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşadıklarını dile getirdi.
Beyin ölümü gerçekleşen bir hastanın organlarının bağışlanmasıyla karaciğerinin alındığını ifade eden Balcı, karaciğerin ikiye bölünmesi ve iki ayrı alıcıda hayat bulması yönünde ekip olarak bir karar aldıklarını aktardı.
Prof. Dr. Balcı, nakil için alıcı adayı hastaları çağırdıklarını ve hazırlıklara başladıklarını ifade ederek, "Organ bağışı yapan vericiyi ameliyata aldık. Ameliyatta karaciğerini ikiye böldük. Sağ tarafı ve sol tarafını iki ayrı organ nakli olmayı bekleyen iki hastamıza naklettik. Uzun ve zor bir ameliyat oldu. Büyük bir ekip çalışması sonucunda başarılı bir ameliyat oldu." dedi.
Aynı anda farklı ameliyathanelerin kullanılarak nakil yapılmasının büyük bir ekip çalışması gerektirdiğini vurgulayan Balcı, şöyle konuştu:
"İki erişkine karaciğerin sağ ve sol tarafını bölerek bir nakil yapıyorsunuz. Bunun için büyük bir ekip olması gerekiyor. Aynı zamanda çok iyi bir ameliyathane, yoğun bakım ve anestezi konusunda da deneyimli hocaların bir arada çalışmasını gerektiriyor.
Aynı anda üç ameliyat masasında devam eden ardışık olarak hazırlanan bir ameliyat oluyor. Bu tarz ameliyatlar ancak büyük altyapı imkanlarının olduğu merkezlerde yapılabiliyor. Ameliyat 10'dan fazla öğretim üyesi, 20'ye yakın da uzman doktor ve asistanın katıldığı bir süreçte gelişti."
Prof. Dr. Balcı, organ bağışı haftası kapsamında iki ayrı hastanın şifa bulmasının sevindirici olduğunu dile getirerek, daha çok organ bağışı yapılmasının hastalar için de umut ışığı olacağını söyledi.
"CESUR BİR EKİBİMİZ VAR"
Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş ise geniş katılımla gerçekleşen karaciğer naklinin iki hastayı sağlığına kavuşturmasından dolayı çok mutlu olduklarını dile getirdi.
Üniversite bünyesinde hem çocuk hem de erişkin olmak üzere çok başarılı karaciğer, böbrek ve kalp nakillerinin gerçekleştirildiğini ifade eden İbiş, "Önemli olan nakilden sonraki süreçte de o başarıyı sürdürmektir. Nakilleri gerçekleştiren deneyimli hekimlerimizle gurur duyuyoruz." dedi.
Prof. Dr. İbiş, organ nakli konusundaki toplumsal duyarlılığın daha çok artmasıyla nakilin yapılabileceğine işaret ederek, "Özellikle beyin ölümü gerçekleşen hastalarda organ bağışı konusunda bir tedirginlik var. Diyanet İşleri Başkanlığının da bu konuda mesajları var. Toplumdaki kaygının giderilmesi gerekiyor. Beyin ölümü olduktan sonra hasta yakınlarının onayı bu işte ciddi bir sıkıntı oluşturuyor. Bu konuda iyi bir eğitim olması ve kanuni düzenlemelere ihtiyaç var. Yasal düzenlemelerle birçok hasta yaşama döndürülebilir." ifadelerini kullandı.
Tıptaki çalışmaların önü açıldıkça çok daha başarılı sonuçlara ulaşılabileceğini vurgulayan İbiş, şunları kaydetti:
"Bizim ekiplerimiz de uluslararası başarılara imza atıyorlar. Yenilikleri anında takip edebiliyorlar. Herkesin cesaret edemediği nakilleri yapma konusunda cesur bir ekibimiz var. Yaptıkları çalışmalarla da çok başarılı oluyorlar. Ekiplerimizi bu anlamda daha da güçlendireceğiz yeter ki daha çok insana şifa versinler."