Kahramanmaraş’ta 4 yaşındayken sünnet esnasında cinsel organı kesilmiş olan çocuk tedavi için İstanbul’a nakledildi. Tedaviye hakkında bilgi veren Doç. Dr. Süleyman Çelebi, “Bu bir sünnet faciası kesinlikle, sünnet basit bir işlem olarak görülmemeli. Penisinin duvarından tama yakın kesilmiş, gövdesinden zarar gördüğü içinde ağızdan bir doku alarak normal bir penis dokusu elde ettik. İşeme kanalını da düzelttik. Cinsel hayatta en fazla etkilenen bölge, tabi ki bunun etkisi olacaktır” diye söyledi.
Kahramanmaraş’ta ikamet eden aile, geçtiğimiz eylül ayı içerisinde iki oğlunu sünnet ettirmek istedi. Çevredekilerin tavsiyesi yönünde eve bir sünnetçi çağırıldı. Gelen iddiaya yönelik ehil olmayan sünnetçi tarafından yapılmış olduğu ileri sürülen işlem esnasında 4 yaşında olan A. E. K.’nin cinsel organı kesildi. Küçük çocuk acı içerisinde bağırmaya başladığı an aile üyeleri de durumun vahimiyetinin farkına vardı, bir anda kanlar içinde kalan çocuk, yakınları tarafından hız kesmeden Kahramanmaraş’ta hastaneye götürüldü. İki kardeş için sünnet düğünü planları yapan aile bir anda hayatının şokunu yaşadı. Operasyon geçiren çocuk, bir süre yaşadığı şehirde tedavi görmeye devam etti. Sonradan küçük çocuk, Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’ne sevk edildi. Burada cinsel organı kesilen çocuk için gerekli incelemeler yapılırken dudak iç duvarından bir doku alınarak bölgeye nakledilmesi kararı verildi.
''Yanlış uygulamalar hayat boyu yıkıma neden olur''
Gerçekleşen zorlu operasyonda dudak iç duvarından alınan doku bölgeye nakledildi. Operasyonu gerçekleştiren hekimlerden Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Çocuk Cerrahisi Bölümünden olan Doç. Dr. Süleyman Çelebi ve Çocuk Cerrahisi Uzmanı Dr. Özgür Kuzdan, sünnet işleminin cerrahi bir operasyon olduğuna değinerek ehil kişiler tarafından yapılması gerektiğine değindi. Uzmanlar, yanlış uygulamaların hayat boyu etkisini sürdüren yıkımlara neden olduğunun altını çizerken, ailenin işlemi gerçekleştiren kişiye dava açtığı bilgisi öğrenildi.
''Çok pişman olduk''
Şu anda 5 yaşında olan A. E. K.’nin annesi N. K. başlarına gelen zorlu süreci paylaşarak, ''Kahramanmaraş’tan geliyoruz. Bizim çağırdığımız kişi doktor değildi, önceden dedeleri doktormuş. İşlem sırasında kayınbabam görmüş, ‘kesme’ demiş adam kesmiş. Kayın babam durumu anlamış, acile koşturduk. Acilen ameliyata aldılar, idrarını yapamadı, Kahramanmaraş’ta tekrar ameliyat oldu. Şu an oğlum iyi, Allah’a şükür sağlığına kavuştu ama kimse evde yapmasın diyorum. Çok pişman olduk. Hastane daha iyi personeli, doktorları var. Ailece üzüldük. Ben söylüyorum hele hele eve sünnetçi getirmek eskidenmiş o. Sakın, sakın, ben yandım, onlar yanmasınlar. Çocuğum doktordan, makastan korkuyor, etkilendi. Psikolojisi bozulmuş çocuğumun” diye anlattı.
''İstediğimiz sonucu elde ettik, her şey yolunda''
A. E. K.’nin ameliyatını gerçekleştiren doktorlardan Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Çocuk Cerrahisi Bölümü Kurucu Hekimi olan Doç. Dr. Süleyman Çelebi, sünnet komplikasyonlarıyla zaman zaman karşılaştıklarını dile getirerek, "Maraş ilinden geldi. Birisinin tavsiyesiyle bir sünnetçiye ulaşılıyor, eve sünnetçi geliyor. Sünnet işlemi; sünnet derisinin eksizyonudur aslında ama burada glans penis dediğimiz penisin etli dokusu da alınmış oluyor. Penisinin duvarından tama yakın kesilmiş oluyor, cinsel organın zarar görmesi söz konusu. Sadece sünnet değil penis de kesildiği için orada üniversitelerde çeşitli ameliyatlara giriyor. Penis gövdesinden zarar gördüğü içinde ağız mukozasından dudak iç duvarından bir doku alarak penisin etli dokusu oluşturduk. Normal bir penis dokusu elde ettik. İşeme kanalını da düzelttik. Normal penis görünümüne kavuştu. Nakledilen doku tutmuş gibi, şu an her şey yolunda gidiyor. İstediğimiz sonucu elde ettik gibi ama şu da gerçek ki nakledilen hiçbir organ veya doku kendi orijinal organı gibi olmaz. Şu an orijinale en yakın dokuyu ve şekli verdik gibi duruyor. Penis büyümeye devam edecek, ergenlik sürecini yaşayacak burada tabi kozmetik, dış görüntü olarak düzeltmeler gerekebilir.
Cinsel hayatta en fazla etkilenen bölge bu bölge, tabi ki bunun etkisi olacaktır. Sünnet basit bir işlem gibi görülmemeli. Geldiği ilde 3 ameliyat, tarafımızca bir nakil cerrahisi. Çocuğun kişisel gelişimine göre organizasyon yapılması gereken bir işlem. Bazı çocuklar bunu 6 yaşında tolere edebilecek seviyeye gelir, bazıları 8, bazıları 10 yaşında. Bu bir sünnet faciası kesinlikle, çocuğun doğuştan gelen bir eksikliği değil. İlla hemen düğün var, şu, bu var diyerek bu işi erkene alıp bu gibi travmalar yaşamak yerine gerekirse 1-2 yıl ertelenip daha iyi şartlarda yapılması daha doğru olur. Bu işlerin mutlaka iyi ellerde, genel anestezi altında olmasını tavsiye ediyoruz” diye söyledi.
''Sünnet tarihiyle, dünyanın en sık yapılan ve en eski ameliyatı''
Söz konusu vakanın sünnet işleminin hiçbir şekilde basit bir operasyon olarak görülmemesi gerektiğinin bir göstergesi olduğunun altını çizen Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Çocuk Cerrahisi Uzmanı Dr. Özgür Kuzdan, “Kahramanmaraş’ın bir köyünde bir sünnet işlemi esnasında pipi başının kesilmesi sonrası Kahramanmaraş Tıp Fakültesi’ne sevk ediliyor. Orada bir operasyon geçiriliyor. Aradan birkaç aylık bir süre geçtikten sonra tarafımıza sevk edildi. Geldiğinde pipi başı tamamen yok ve içeri gömülmüş, üzeri sadece bir cilt ile kaplanmış ve idrar deliği kapanmıştı. Biz sünnet komplikasyonları çok görüyoruz. Literatür taraması yaptıktan sonra vakamıza ağız içerisinden mukoza parçası grefti alarak bir pipi başı yaptık.
Bugünden sonra hiperbarik oksijen tedavisiyle o dokuları desteklemeye çalışacağız. Sünnet tarihiyle, dünyanın en sık yapılan ve en eski ameliyatı diyebiliriz. Çok yapılması nedeniyle kırsal kesimde ehliyetsiz ellere ailelerin teslim ettiğini de görüyoruz. Yaz dönemleri genellikle ülkemizde insanlarımızın geleneksel olarak düğün, sünnet yaparak, tören yaptıkları bir dönem oluyor. Ehliyetsiz kişilere kesinlikle güvenmemeleri konusunda uyarmak istiyoruz. Çünkü geri dönülmesi çok zor yıkımlara neden oluyor. Takip edeceğiz, esas ameliyatlarından birini yaptık. Erişkin çağı geldikten sonra da bazı problemler olabilir. Pipinin cinsel fonksiyonu dışında bir idrar fonksiyonu da var. Her iki fonksiyonu da birlikte takip etmek için uzun yıllar gerekiyor” dedi.