Kahramanmaraş merkezli depremler sebebiyle şehir genelindeki sanayi üretiminin yüzde 95’i zarar görmüştü. Depremin üzerinden haftalar geçmesi sonrası yara sarma sürecine giren Kahramanmaraş’ta fabrikalar yeniden çalışmaya başladı. Anadolu sanayisinin önemli bölgelerinden olan Kahramanmaraş’a geri dönen işçiler ve işverenler, şehri 1 yıla kadar toparlayabileceklerini dile getiriyor.
Şehri bir yılda ayağa kaldırırız
Sabah'ta yer alan habere göre Kahramanmaraş'ın önde gelen sanayicileri küllerinden yeniden doğmak için büyük bir mücadele veriyor. Kimi yıkılan tesisini ayağa kaldırıyor, kimi bir makine bile olsa üretime devam ediyor... Doğrudan 1.5 milyar dolar dolaylı olarak da 10 milyar dolarlık ihracat yapan şehirde işverenlerin ortak mesajı ise şöyle: "Maraş kalkınırsa, Türkiye kalkınır. Bir yıla kadar tesislerimizi ayağa kaldıracağız. Eskisinden daha güçlü döneceğiz. Bugüne kadar kazandıklarımızda yata kata değil sanayiye yatırdık. Bundan sonra da aynısını yapacağız."
5 bin çalışanına yuva yapacak
Kahramanmaraş sanayisinin önde gelen isimlerinden İSKUR Grup Yönetim Kurulu Başkanı Kadir Kurtul, "43 gündür, gecem-gündüzüme karıştı, hatta önceki gün doğan ilk torunum Nehir'i bile göremedim. Burada kalıp tesislerimi bir an önce ayağa kaldırmam lazım" diye başlıyor söze. Şehirde yardımseverliği ile bilinen Kurtul, makinelerini birer birer devreye aldığını söylüyor:
"Önce iplikten başladık moral olsun diye... Hazır olan her makineyi kâr-zarar gözetmeden çalıştırıyoruz. Çünkü tesislerimizde makine sesi duymak istiyoruz. Bu ses olmayınca her şey boş ve anlamsız geliyor bize. Şu an örgü tesisimizin biri çalışıyor. Boyahaneyi devreye aldık, inşallah önümüzdeki hafta da denim çalışacak. Üçüncü ayda ikinci iplik tesisimizi, 6 ay sonra da ring tesisimizi çalıştırabiliriz. Bir yılda yüzde 90, 1.5 yılda yüzde 100 kapasite hedefliyoruz. Doğduğumuz ve doyduğumuz Maraş'a karşı sorumluluklarımız var. Önce Allah'ın sonra da devletimizin yardımıyla bunu mevcuttan daha iyi bir hale getireceğimize inanıyoruz."
Devlet yer verirse biz yaparız
Şu anda Kurtul'un gündeminin bir diğer önemli maddesi ise 5 bin çalışanı için İSKUR Kent adını verecekleri bir yerleşim yeri kurmak. Kurtul, proje ile ilgili şu bilgileri verdi:
"Devlet bize uygun arazi versin, yerini göstersin, TOKİ mantığıyla 5 bin çalışanımızı ev sahibi yapmak istiyoruz. İçinde tüm sosyal donatılar olacak. Sadece devletten yer istiyorum. Ben üzerime düşeni yapacağım. Her çalışandan alacağımız çok cüzi bir aidatla bunu fevkalade yapabiliriz. Devletin yükünü almak ve çalışanlarımızı sağlam güvenli yapılarda oturtmak istiyoruz. Taşın altına elimizi koymak istiyoruz. Önceliği evi yıkılana vereceğiz. 500-bin dönüm arasında yer lazım. Kısa vadeli çözüm için fabrikamızın karşısına 1.000 kişinin konaklayacağı 250 konteyner kent kuruyoruz."
İşçiler şehre geri dönüyor
İSKUR Boya'nın iş ortaklarından İsmail Bildirici'nin depremde aile bireylerini kaybetmesi ise Kurtul'un yanı sıra tüm çalışanları derinden yaralamış. Bu nedenle özellikle bu bölümün üretime başlamasını fazlasıyla önemsiyorlar. Hatta tesiste çalışan 650 işçinin 550'si çağrılmadan vefa borcu olarak geri gelmiş. Kurtul, "Çünkü burası çalışanın kendini değerli hissettiği bir yer. Bu sabah EYT'den emekli olan üç çalışanımız yanıma geldi. 'Fabrikalar çalışmadığı için ayrılıyoruz ama her zaman geri gelmeye hazırız' dediler. Bu beni çok duygulandırdı. Ayrıca bankalar gayet pozitif yaklaşıyor. Çoğu yerli ve yabancı müşterimiz günü gelmeden ödemelerini yaptı" diyor.
Küllerimizden doğacağız
1.400 çalışanı bulunan, entegre bir fabrika olan Arıkan Mensucat'ın da bir kısım işletmelerinde üretim başlamış durumda. Arıkan Mensucat Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Arıkan, "İşletmelerimizi ayağa kaldırmak için mücadele ediyoruz. Kısmen üretime başladık. Çalışanlarımızın büyük bir kısmı geri geldi. İşimizin başındayız, yine bu bölgelere yatırım yapacağız. Küllerimizden yeniden doğacağız. Maraş'ın eski günlerine gelmesi için var gücümüzle mücadele ediyoruz. İl genelinde kapasite kullanım oranları yüzde 10'lar seviyesinde biz yüzde 30'larda. Devlet desteği şart, devletimiz yanımızda olmazsa bu tesislerin ayağa kalkması uzun sürer" dedi. Dünyanın sayılı markalarının lisanslı boyacısı olduklarını söyleyen Arıkan, "Tedarikte sıkıntı yaşayıp yaşamayacaklarını öğrenmek istiyorlar. Pazarlama ekibimiz onların yurtdışı ofislerine gidip berdi. Onlar da siparişlerini deprem bölgesine yönlendiriyorlar. Pozitif ayrımcılık yapıyorlar. Siparişlerimiz artıyor" değerlendirmesini yaptı.
Sanayi depreminin merkeziyiz
Şehrin önde gelen sanayi tesislerinden Karacasu Tekstil'in Yönetim Kurulu Üyesi Orhan Arifioğlu da işletmelerinin az hasarlı olduğunu söyledi. "Burada çok büyük bir felaket yaşandı. Bu büyüklük ölçüsünde buraya destek verilmesi lazım" diyen Arifioğlu, şöyle devam etti:
"550 çalışanımız var, şu anda üretim yapamıyoruz. En azından bir işletmemizi en kısa sürede üretime almak istiyoruz. Bir şekilde o makinelerimizi çalıştırmak ve üretimle başlamak için uğraşıyoruz. Bizim makinelerde eksen kayması çok önemli. Makinelerimiz büyük zarar gördü. Maraş'ın psikolojik, sosyolojik ve ekonomik olarak şefkate ihtiyacı var. Çok ciddi bir üretim kaybı var, bunun bilançosunun önüne geçilmesi lazım. Turizmdeki depremin merkez üssü Hatay'sa, sanayideki depremin merkez üssü ise Maraş'tır. Sanayide bir ameliyat yapılacaksa buradan başlaması lazım. 3 hafta boyunca kanepede yattım. Şimdi de konteynerda kalıyorum, çalışanlarımız da öyle. Tek amacımız bir an önce üretime geçmek."
Çalışanlarla aynı çadırda kalıyorum
Depremin büyük zarar verdiği tesislerden biri de MADO oldu. Şirketin merkezi olarak kabul edilen ve şehre gelenlerin mutlaka ziyaret ettikleri Yaşar Pastanesi ile birlikte üç dükkânları yok olmuş durumda. Sütlü tesislerinin de büyük zarar gördüğünü söyleyen MADO Yönetim Kurulu Başkan Vekili Atilla Kanbur, şunları söyledi:
"Eski fabrika olarak tabir edilen tesisimiz tamamen yok oldu. Yeni fabrikada da hasarlar var, ayağa kaldırmaya çalışıyoruz. Burada ürettiğimiz ürünleri Türkiye'nin birçok iline gönderiyoruz, Maraş'ta üretim yapamayınca Türkiye'nin pek çok şehrindeki 400 civarındaki bayimiz de etkileniyor. Soğuk hava depolarımızın tamamen yıkılması ve içinde bulunan ürünlerin kullanılamaz duruma gelmesi bizi çok etkiledi. Şu anda tesislerimiz yüzde 50-60 mertebesinde çalışıyor. Çalışanlarımızın barınma ve beslenme sorunu var. Maraş'ta binin üzerinde çalışanımız var. Onlara destek olmak amacıyla fabrikamızın önüne çadır kent kurduk. Çalışanlarımıza destek ve moral olsun diye ilk günden bu yana orada kalıyorum. Biz olmazsak çalışanlarımız, onlar olmazsa biz olmayız."