Birleşmiş Milletler'in bu yılki "Dünya Kadınlar Günü" teması, "Kadınlara Yatırım Yapın: İlerlemeyi Hızlandırın" olarak belirlendi. Her yıl 8 Mart'ta kutlanan bu özel gün, kadın haklarına ve cinsiyet eşitliğine odaklanarak, kadınların sosyal, ekonomik ve siyasi alanlardaki rollerini güçlendirmeyi amaçlar. BM'nin vurguladığı gibi, kadınlara yapılan yatırımların artırılması, toplumların ilerlemesini hızlandırabilir. Cinsiyet eşitliği için finansal kaynakların daha etkin kullanılması ve kadınların ekonomik olarak güçlendirilmesi, sadece bireylerin değil, toplumların genel refahının artmasına da katkı sağlar. Seviyesinin artması, daha adil ve sürdürülebilir bir dünya için temel bir adım atılması hedefleniyor. Bu temaya odaklanarak, kadınların eğitim, istihdam, sağlık, liderlik ve girişimcilik gibi alanlarda daha fazla fırsata sahip olmaları amaçlanıyor.
Buna ek olarak, BM'nin verilerine göre, cinsiyet eşitliği için gerekli ek 360 milyar dolarlık kaynak, kadınların ekonomik, sosyal ve politik hayatta daha fazla yer almalarını destekleyecek projelere yönlendirilerek toplumların kalkınmasına katkı sağlayabilir. İstihdam alanındaki cinsiyet eşitsizliğinin azaltılması ise Gayri Safi Yurt İçi Hasıla üzerinde olumlu bir etki yapabilir.
Ekonomik güçlenmede kadının 5 unsuru
Üçüncüsü, kadınların liderlik rollerinde ve karar alma süreçlerinde daha fazla temsil edilmesi. Kadınların yönetim kurullarında, kamu hizmetlerinde ve diğer stratejik pozisyonlarda etkin rol alması, çeşitlilik ve farklı bakış açılarının dikkate alınmasına katkı sağlayabilir.
Dördüncü unsur, kadınların dijital ve teknolojik alandaki eşitsizlikleri gidermeye yönelik çabalar. Kadınların dijital okuryazarlık, eğitim ve teknolojiye erişim konusunda daha fazla desteklenmesi, bu alanda fırsat eşitliğini artırabilir.
Beşinci unsur ise cinsiyet temelli şiddetle mücadele. Toplumsal cinsiyet temelli şiddetin önlenmesi, kurbanlara destek sağlanması ve bu konuda toplumsal farkındalığın artırılması, kadınların güvenli ve destekleyici bir ortamda yaşamalarına katkıda bulunabilir.
Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle bu konuların gündeme getirilmesi, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması için önemli bir adım olabilir. Kadınların güçlendirilmesi, sadece bir cinsiyetin değil, tüm toplumun kalkınması ve refahının artması için hayati bir rol oynamaktadır. Bu çerçevede, kampanya ve etkinliklerle kadın haklarına dikkat çekmek, eğitim ve istihdam olanakları yaratmak, cinsiyet eşitsizliği ile mücadele etmek, şiddeti önlemek ve liderlik pozisyonlarında kadın temsilini artırmak gibi adımlar atılarak daha adil bir dünya hedefine doğru ilerlenebilir.
Çalışan kadınların oranı yüzde 27
ILO verilerine göre, dünyada çalışma çağındaki nüfusun yarısından fazlasını kadınlar oluşturuyor, ancak istihdamdaki payları erkeklere kıyasla daha düşük. Kadınların işgücüne katılımının artırılması ve cinsiyet eşitsizliğinin azaltılması için daha fazla çaba sarf edilmesi gerekiyor. Ayrıca, kadınların yönetim pozisyonlarında daha fazla temsil edilmesi ve maaş eşitsizliği gibi sorunların çözülmesi önem arz etmektedir. Bu, hem toplumsal bir adalet meselesi hem de ekonomik kalkınmanın sürdürülebilirliği için kritik bir unsurdur.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü, tarihi bir olayın izinde kadın hakları ve eşitlik mücadelesine odaklanıyor. Bu özel gün, ABD'de 1857 yılında başlayan bir dizi olaya dayanıyor. 8 Mart 1857'de, daha iyi çalışma koşulları talep eden 40 bin kadın işçinin grevi sırasında, polisin işçileri tekstil fabrikasına kilitlemesinin ardından çıkan yangında 120'den fazla kadın işçi hayatını kaybetti. Bu trajik olayın ardından, 8 Mart 1908'den itibaren her yıl New York'ta birçok kadın işçi, iş hayatlarında haklarının artırılmasını ve kadınlara oy hakkı verilmesini talep eden gösteriler düzenledi. Bu gösteriler, kadınların eşitlik ve adalet mücadelesini ön plana çıkardı.
Gösterilerin başlamasından iki yıl sonra, 26-27 Ağustos 1910'da kadın hakları savunucuları Clara Zetkin ve Kate Duncker, Danimarka'nın başkenti Kopenhag'da düzenlenen "Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı"nda, 1857'de hayatını kaybeden işçi kadınların anısına 8 Mart'ın Kadınlar Günü olarak kutlanması önerisini sundular. Bu öneri oybirliğiyle kabul edilerek, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nün temeli atılmış oldu. Bu özel gün, ilk olarak 19 Mart 1911'de Avusturya, Danimarka, Almanya ve İsviçre'de yapılan etkinliklerle kutlanmaya başlamıştır. O tarihten bu yana her yıl 8 Mart'ta dünya genelinde çeşitli etkinliklerle anılmakta, kadın haklarına dikkat çekilmekte ve eşitlik mücadelesi için ses yükseltilmektedir.
Dünya Kadınlar Günü, toplumsal cinsiyet eşitliği, kadın hakları, şiddetle mücadele gibi önemli konularda farkındalık oluşturarak, kadınların toplumda daha etkin ve güçlü bir rol oynamalarına katkı sağlamayı amaçlamaktadır. Bu gün aynı zamanda geçmişteki kadın mücadelesine saygı duruşunda bulunarak, gelecek nesillere ilham olma ve değişimi teşvik etme amacını taşır.