İran’ın İsrail’e yaptığı saldırılara karşılık olarak sefer İsrail’den İran’a bir saldırı gerçekleşti. Tel Aviv’in hedef aldığı noktalardan birisi olan İsfahan’da şiddetli patlamaların duyulduğu haberlerinin ardından İsfahan’ın konumu hakkındaki araştırmalar arttı. Peki İsfahan nerede? İsfahan İran’ın neresinde?
İsfahan nerede?
İsfahan, İran'ın İsfahan Eyaleti'nin merkezi konumunda olan önemli bir şehirdir ve ülkenin üçüncü en büyük şehri olarak bilinir. Tarih boyunca Safevi ve Selçuklu dönemlerinde başkentlik yapmış olan bu şehir, zengin bir tarihi geçmişe sahiptir.
İsfahan, İran'ın kilit noktalarından biri olup, zaman içinde dünyanın en büyük şehirlerinden biri olarak kabul edilmiştir. Özellikle 16. yüzyılda Safevi İmparatorluğu döneminde tekrar başkentlik yapmış ve bu dönemde büyük bir gelişim göstermiştir. Günümüzde bile, geçmiş ihtişamını koruyan bu şehir, İslami mimarinin güzel örneklerini barındıran bulvarları, köprüleri, sarayları, camileri ve minareleriyle ünlüdür.
Tarihçesi
İsfahan, kökleri Yontma Taş Devri'ne kadar uzanan bir şehirdir. İranlı Medler'in yerleşmesiyle, Aspandana olarak adlandırılan İsfahan, Med İmparatorluğu'nun önde gelen şehirlerinden biri haline geldi. Şehir, Müslümanlar'ın eline M.S. 642'de geçti. Selçuklu Hanedanı'nın kurucusu Tuğrul Bey, 11. yüzyılın ortalarında İsfahan'ı başkent ilan etti.
Onun torunu Melikşah döneminde şehir, hızla gelişip zenginleşti ve ünlü Cuma Camii'nin inşasına bu dönemde başlandı. Ancak, Selçuklu Hanedanı'nın çöküşüyle birlikte İsfahan gerilemeye başladı. 13. yüzyılda Moğollar tarafından istila edildi ve 1387'de Timur tarafından yağmalandı, büyük bir yıkıma uğradı ve birçok insan hayatını kaybetti. Coğrafi konumu nedeniyle, İsfahan özellikle Safevi Hanedanı döneminde tekrar canlanmaya başladı.
Şah I. Abbas, İsfahan'ı başkent yaparak 17. yüzyılın en büyük ve en güzel şehirlerinden biri haline getirdi. O dönemde birçok park, kütüphane ve cami inşa edildi. Ancak, 1722'de Gılzailer'in uzun bir kuşatma sonrasında şehri ele geçirmesiyle, İsfahan uzun yıllar harabe halinde kaldı ve nüfusu ciddi şekilde azaldı. Rıza Şah Pehlevi döneminde (1925-1941), kent yeniden imar edilmeye başlandı ve bir sanayi bölgesi oluşturuldu. Tarihi yapıların birçoğu restore edildi. Bugün bile, ülkenin diğer bölgelerine kıyasla İsfahan, temizlik ve düzen açısından önemli bir kent konumundadır.